8 Ağustos 2014'de Irak'a başlatılan son saldırının ardından Amerika, uçak ve füzelerle Müslüman ülkeleri vurmaya devam ediyor. Amerika'nın bu düşmanlığı, 23 Eylül 2014'de Suriye'ye yönelik saldırılar ile iyice zirveye çıktı. Amerika, kendisiyle birlikte bölgedeki hain yöneticileri de bu saldırılara ortak etti. Amerika'nın ardından 19 Eylül 2014'de Fransa ve 26 Eylül 2014'de de parlamentonun onayı ile İngiltere gibi müttefikler ve yardakçılar onu izledi. İslam'a ve Müslümanlara karşı kindarlık konusunda Amerika'ya katıldılar. Pastadan pay kapmak için adım adım Amerika'nın peşinden gidiyorlar! Amerikan saldırısının hemen ardından Fransa uçakları da Irak'ı bombaladı. Bu acımasız vahşetten geri kalmak istemeyen İngiltere'de Müslümanlara karşı saldırıda yerini aldı. Sömürgeci kâfirlerin hepsi, askeri yığınak ve saldırıları haklı göstermek için IŞİD'le mücadele bahanesini ileri sürdüler. Bu saldırılarla ümmetin serveti yok ediliyor, siviller öldürülüyor. Sömürgeci kâfirlerin bölgedeki egemenliği ve hâkimiyeti genişliyor!

Eski Haçlılar ve onların yardakçıları Tatarlar da Müslüman ülkesine saldırmışlardı. Ama ümmet, bütün gücüyle Allah yolunda cihat ederek onların karşısında durmuştu. Ardından onları hezimete uğratıp güçlerini darmadağın etmiş ve onları yerin dibine geçirmişlerdi. Sonra ülke, kötülük ve münafıkların pisliğinden arındırılarak eski parlaklık ve temizliğine geri kavuşmuştu. Haçlılar ve onların peşinden Tatarlar yok olup gitmişti. Müminler de Allah'ın zaferiyle sevinmişlerdi.

يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ "O gün Allah'ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir." ^{[Rum 6-7]} Bugün Obama öncülüğündeki yeni Haçlılar, Müslüman ülkeye karşı kumpas kurarak yeniden saldırıyorlar. Onların bu saldırıları, garip ve şaşırtıcı değildir. Çünkü

هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ "Düşman onlardır, onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın, nasıl bu hale geliyorlar?" ^{[Münafikün 4]} Şaşırtıcı olan Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin bu saldırılara ortak olmaları, uçak gönderip ülkeyi ve insanları bombalamalarıdır. Ama aynı uçaklar, daha dün Gazze'ye karşı acımasız saldırı başlatan ve hâlâ da mübarek toprakları kasıp kavuran Filistin gaspçısı Yahudilere karşı bırakın havalanmayı motorlarını bile çalıştırmadılar. Yahudilere karşı sessiz kalıp, aktif olarak sömürgeci kâfirlerin saflarında yer almak, aslında en büyük cürümlerden biridir!

Ey Müslümanlar!

Siz, iyiliği emreden, kötülükten nehyeden ve Allah'a iman eden aziz bir ümmetsiniz. İslam ve Müslümanların düşmanları tarafından başlatılan acımasız ve mücrim saldırıya nasıl sessiz kalabilirsiniz? Neden sömürgeci kâfir yandaşı yöneticileri değiştirmek için silahlı kuvvetler içindeki çocuklarınızla birlikte çaba sarf etmiyorsunuz? Hem dünyada hem de ahirette babalar ve çocuklar için yepyeni tertemiz bir sayfanın açılmasına öncülük etmiyorsunuz? Neden Filistin gaspçısı Yahudilerin bombardımanı karşısında pilot çocuklarınızla beraber gayret göstermiyorsunuz? Neden ümmetin servetinin, neden atalarınızın Allah yolunda fethettiği dağların ve ovaların bombalanmasını önlemek için pilot çocuklarınız ile elinizden geleni yapmıyorsunuz? Oralar şehit kanı ve mücahit atının izleriyle doludur. Niçin Obama'nın, müttefiklerinin ve ajanların dünyasına karşılık ahiretini satan çocuklarınıza engel olmak için çaba harcamıyorsunuz?

Ey pilotlar!

Neden Müslüman kardeşlerinizi bombalıyorsunuz da İsra ve Miraç topraklarını, Müslümanların ilk namazgâhı Mescidi Aksa'yı ve Müslümanların içinde namaz kılmaktan alıkonulduğu toprakları gasp eden Yahudi düşmanını bombalamıyorsunuz? İçinizde uçağın rotasını sömürgeci kâfirler ve Yahudiler tarafına döndürecek adam akıllı biri yok mu? Suriye ve Irak'ta Müslüman kardeşlerinizi öldürmek, Allah katında büyük bir günahtır. Sahibini cehennemde kızgın ateşe sokar. Dünyada da onu rezil rüsva eder. Allah katında dünyanın yok olması, bir Müslümanın haksız yere öldürülmesinden daha hafiftir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve's Selam şöyle buyurdu:

لَزَوَالُ الدُّنْيَا أَهْوَنُ عَلَى اللَّهِ مِنْ قَتْلِ رَجُلٍ مُسْلِمٍ "Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında Müslüman bir kişinin öldürülmesinden daha ehvendir." ^[Tirmizi]

Ey Suriye ve Irak'ta savaşan grup ve Ketibeler!

IŞİD'i yola getirmek, Amerika ve onun müttefiklerinden yardım istemekle olmaz. Bilin ki IŞİD, onların umurunda değil. Onların tek derdi, çıkarları ve bölgeye kendi nüfuz ve hâkimiyetlerini yaymaktır. Sizin, onlar için değeriniz onların çıkarlarına hizmet ettiğiniz ağırlığıncadır. Onlar, tıpkı bölgedeki hain yöneticiler gibi sizi de kendilerine köle yapmak istiyorlar. Gizlemeden bunu açıkça ilan ve beyan ediyorlar. Onlar, Suriye zalimi ile savaşmak için değil, kendi aranızda savaşasınız diye sizi eğitmek istiyorlar. Biz, IŞİD'in Müslüman çocuklarını öldürdüğünü ve Hizb-ut Tahrir gençleri de dâhil bazılarını tutukladığını biliyoruz. Buna karşılık biz, Amerika'nın, IŞİD'i yok etmek için değil, Irak ve Suriye'deki yönetim sistemine sömürgeci çözüm bularak bölgede nüfuz ve hegemonyasını yaymak için seferber olduğunu da biliyoruz. Kötü niyetlerinde başarılı olurlarsa, bu iki sistem, sömürgeci yeni tehdidin uzantısı ve maşası olacaktır. Şimdi onlar, Amerika alternatif bulana dek sizi savaşla oyalamak istiyorlar. Sonra eğer kendisine hizmet etmez ve gönüllü piyon olmazsanız, kaldırıp sizi bir kenara atacaktır. Nitekim senelerce kendisine hizmet eden hain yöneticilere böyle yapmadı mı ve hâlâ da böyle yapmıyor mu? Bu piyonlar, ona hizmet ederek rollerini tamamladıklarında, onları kötü bir kadere ve dipsiz bir kuyuya terk etmedi mi? Eğer Obama'nın stratejisini iyi incelerseniz, eski ajan yerine yeni ajan bulana dek eğitim ve askeri yığınağın seneler alabileceğini görürsünüz. Obama ve müttefiklerinin stratejisinde, ne Suriye ve Irak için ne de Suriye ve Irak halkı için asla hayır yoktur. Nasıl olabilir ki? Çünkü onlar

لَا يَرْقُبُونَ فِي مُؤْمِنٍ إِلًّا وَلَا ذِمَّةً وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُعْتَدُونَ "Size üstün gelseler sizin hakkınızda ne bir ahit ne de bir antlaşma gözetirler." ^{[Tevbe 8]} Aksine bu strateji, Amerika'nın istediği şekilde bölge ve çevresini tamamen kontrol altına alma stratejisidir. Sanki lisani hali ile şöyle der gibi: "Bu, musibet ve felaketlerin başlangıcıdır"

Ey Müslümanlar! Ey pilotlar! Ey devrimciler, Ketibeler ve gruplar!

IŞİD'in yaptığı hatanın çözümü, ne sömürgeci kâfirlerden yardım istemekle, ne de kendi aranızda savaşmakla değil, sizin eliniz ve aklınızla olacaktır. IŞİD'in kötülüğü, ülke ve insanları kontrol altına aldıkları takdirde Amerika ve müttefiklerinin kötülüğünden bin kez daha ehven ve hafiftir. Kötülük, daha büyük ve daha dehşet veren bir kötülükle giderilmez. Aksine kötülük iyilikle giderilir. Yanlışlık doğrulukla, kötü eylem de Salih amelle düzeltilir. Tüm bunların açıklamasını yüce dininizin hükümlerinde bulmak mümkündür. Allah'ın vaadi sizin ellerinizle gerçekleşecektir.

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ "Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vadetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır." ^{[Nur 55]} Allah Subhânehu ve Teâlâ, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesinin gerçekleşmesiyle size onurlandıracaktır.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ "Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır." Sonra yeniden topraklara Hilafet doğacaktır. Ardından yeni Haçlılar, eski yardakçılar ile daha hayra ulaşmadan hezimet ve mağlubiyete maruz kalacaklardır.

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ "Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler." ^{[Yusuf 21]}

Ey Müslümanlar! Ey pilotlar! Ey devrimciler, Ketibeler ve gruplar!

Hizb-ut Tahrir, size sesleniyor, yanıt vermeyecek misiniz? Hizb-ut Tahrir, size öğüt veriyor, öğüt almayacak mısınız? Hizb-ut Tahrir, sizi geçmiş tarihinize yeniden bakmaya davet ediyor, ibret alacak olan yok mu? Hizb-ut Tahrir sizi aydınlatıyor, ey akıl sahipleri! İbret alınız.

إِنَّ فِي هَذَا لَبَلَاغًا لِقَوْمٍ عَابِدِينَ "Şüphesiz bunda Allah'a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır." ^{[Enbiya 106]}