6 Ocak’ta Eldoret Üniversitesi öğrencisi Edwin Chiloba’nın cesedi, ağzı ve burnu bir bezle kapalı bir şekilde bir kutunun içinde bulundu. LGBTQ yanlısı bir aktivist olmasından dolayı ölümü, hem yerel hem de uluslararası medya ve sosyal medyada geniş yankı buldu. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price 10 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Biden yönetiminin insan hakları ihlali bahanesiyle söz konusu cinayetin soruşturulması için Kenya hükümetine destek vereceğini duyurdu.

Sömürgeci Batı, insan hakları sloganı altında yozlaşmış LGBTQ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel ve Homoseksüel) çetesinin propagandasını yapmaktadır. Amerika, eşcinsellerin 1965/66 Stonewall’daki şiddetli gösterilerinden sonra 1999’da eşcinsel evliliği onaylamış bir ülkedir. O tarihte eşcinseller, yasal olarak tanınmak için polisle çatışmaya girmişlerdi. On yıl sonra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, LGBTQ çetesinin haklarını resmen tanımak istediğini ifade etti. Bu kötülüğü kararlı bir şekilde korumak için diğer birçok ülkedeki savunucu dernekler ile Uluslararası Af Örgütü’nün pozisyonu örtüşmektedir.

Geçen yıl Kasım ayına kadar 30 ülke, nesillerimizi yok eden bu kötülüğe resmen izin verdi. Güney Afrika dışında LGBTQ’yu tanımayan veya onaylamayan Afrika ülkelerinin çoğu, sözde ‘gelişmiş’ laik ülkelerin baskısı altındadır. Laik ülkeler, Afrika ülkelerine bu ahlaksızlığı dayatmak için siyasi ve sosyo-ekonomik enstrümanları kullanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Yardım Ajansı (USAID) ve Danimarka Uluslararası Kalkınma Ajansı (DANIDA) gibi ‘yardım kuruluşlarının’, yardım adı altında bu kötülüğü çoğu Afrika ülkesinde yaymak için faaliyetlerde bulunması yürek burkucu. LGBTQ müfredatı ve yasalar çıkarılmasının yanı sıra 2020’de gösterime giren ve Kenya’da yasaklanan “Ben Samuel” filmi gibi filmlerin tanıtımı ve propagandası yapılmaktadır.

Bu kötülüğü teşvik etmek ve cesaretlendirmek, nesiller yetiştirilmesi pahasına bedensel arzuların doyumuna öncelik veren yozlaşmış seküler kapitalist Batı ideolojisinin yanlış kavramlarının ve liberal düşüncelerinin bir meyvesidir. Kişisel özgürlük söylemlerinden hareketle toplumlarını mutlu eden her şeyi yasal görmektedirler. Aynı bağlamda şimdi eşcinsel evlilikler gibi iğrenç bir fikirle karşı karşıyayız! Şeytani Batı ideolojisinin LGBTQ gündemini koruduğu ve desteklediği açıktır.

Ey Müslümanlar! Batılı sömürgecilerin kendi nesillerini çoktan yok ettiklerini ve şimdi ailelerinizi sabote etmek ve onları hayvanlar gibi veya hayvanlardan daha aşağı bir hale getirmek için son sürat ilerlediklerini bilin! LGBTQ kampanyası, ahlakın parçalanmasını ve insan toplumu için gerekli olan kadın-erkek arasındaki iyi ilişkileri ve işbirliğini yok etmeyi amaçlamaktadır. Batı, eşcinseller veya lezbiyen evliliğini değil, bir erkek ile kadın arasındaki evliliği tanıyan Şeriata bağlılığınız nedeniyle düşmanlık oklarını size yöneltmektedir. Batı ve onun desteklediği kadın hareketler ve Feministler gibi hareketler doğrudan sizi hedef almaktadır. Amaçları ve imaları, sözde haklarını kabul edesiniz ve tanıyasınız diye LGBTQ gündemi dâhil olmak üzere bir bütün olarak veya parçalar halinde Batı ideolojisini benimsemenizi planlamaktadır. Zayıf komünist ideolojinin çöküşünden bu yana sömürgeci Batı, İslam dışında gerçek bir ideolojik veya entelektüel rakip tanımamaktadır. Bu nedenle yanlış fikirlerine ve meyvelerine karşı çıkmanız nedeniyle Batının sizi terörist ve aşırılık yanlısı gibi kötü isimlerle yaftalaması şaşırtıcı değil.

Bu kötülüğü yayanlara, ‘Topluma zarar vermeyi bırakın’ denildiğinde, onlar tıpkı ayeti kerimedeki gibi ‘Hayır, biz ıslah edicileriz’ derler. Ayrıca kötü düşüncelerden ve tehlikeli günahlardan uzak durun ve Allah’tan korkun denildiğinde, insanları kasten bu tür ahlaksızlıklara teşvik etmeye devam ederler. Sömürgeci Batı, kötülüklerini reddettiğinizin gayet iyi farkındadır. Allah’ın peygamberi Lut Aleyhisselam’ın kavmini yok eden bu kötülüğe neden karşı koymuyorsunuz?

فَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ مَنْضُودٍ  “Emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de Rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık.”^{[Hud 82]}

Ey Müslüman Erkekler! Ailenizin (eşlerinizin ve çocuklarınızın) koruyup kollayıcıları olduğunuzu unutmayın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

ٱلرِّجَالُ قَوَّٰمُونَ عَلَى ٱلنِّسَآءِ بِمَا فَضَّلَ ٱللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ وَبِمَآ أَنفَقُوا۟ مِنْ أَمْوَٰلِهِمْ ۚ فَٱلصَّٰلِحَٰتُ قَٰنِتَٰتٌ حَٰفِظَٰتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ ٱللَّهُ “Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da gaybı korurlar.” ^{[Nisa 34]}

Liderliğiniz ve vasiliğiniz aileleriniz üzerinde diktatörlük değildir, aile üyeleri arasında en yüksek ahlak ve Şeriata bağlılık düzeyini sağlamak için açık rollere dayalı bir liderliktir. Böyle bir liderlik yalnızca İslam’a özgüdür, batıl seküler kapitalist Batı ideolojide böyle bir liderlik söz konusu değildir. Erkeği bir hayvan gibi arzularının peşinden koşturur, kadın ve erkek arasındaki hassas ilişkiyi kasten sabote eder. Bu ideolojinin sonucu olarak baba oğul arasında merhametsizlik, karı koca arasında saygısızlık nedeniyle aileleri parçalanmıştır! Allah’a, eşlerinize ve ailenize karşı sorumluluklarınızı yerine getirin, dünyada ve ahirette kurtuluşa ermek için LGBTQ kötülüğüyle ve çürük Batı ideolojisiyle mücadele edin.

Ey Müslümanlar! İslam ideolojisi temelinde bu şeytani fikirleri teşhir etmek, bu kötü niyetli hareketlere karşı sesimizi yükseltmek, evlilik kurumunun ve kadın-erkek ilişkilerinin önemini anlatmak bireysel ve kolektif görevimizdir. İslami bir hareket olan Hizb-ut Tahrir merkezimiz olsun. Müslüman ülkelerin birinde Nübüvvet üzere Raşidi Hilafet Devletini yeniden kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmaktadır. Bu Hilafet Devleti, seçkin bir devlettir, necip İslam ideolojisini hayatın her alanında kapsamlı bir şekilde uygulayacak ve toplumu tüm kötülüklerden koruyacaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ  “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun.”^{[Enfal 24]}