بسم الله الرحمن الرحيم
Amerikan Başkanı'nın Ziyâretine Reddiye
Hizb-ut Tahrir / Kuveyt Vilâyeti, Amerikan Başkanı'nı beldemizi ziyâretini ve memnuniyetle karşılanmasını reddeder. Zîra Amerikan Başkanı, dost ve müttefik olarak değil, aksine bu beldelere ve bölgeye siyâsî, askerî ve iktisâdî hegemonyasını dayatan dünyanın birinci devletinin başkanı olarak bu beldeleri ziyâret etmektedir. Amerikan Başkanı'nın bu beldeleri ve bölgeyi ziyâreti, bir gezinti ziyâreti değil, güdümlünün çıkarına olmayan, aksine kesinlikle hegemonun çıkarlarına olan kararlar ve eylemler içeren fiilen siyâsî bir ziyârettir. Bu hegemonya ise, birinci devlet ile bölge ve beldeleri arasındaki ilişkilerin köşe taşıdır. Bu hegemonya, Amerikan Başkanı'nın bu ülkelere yönelik ziyâretinin sebeb-i illetidir. İşte bunun için Hizb-ut Tahrir / Kuveyt Vilâyeti olarak bu ziyâreti ve Amerikan Başkanı'nın karşılanmasını reddediyor, bu beldelerin ve bölgenin yöneticilerinden de Amerikan Başkanı'nın ziyâretini ve karşılanmasını reddetmelerini talep ediyoruz. Allahu Te'alâ şöyle buyurmuştur:
إِنْ يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُوا لَكُمْ أَعْدَاءً وَيَبْسُطُوا إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُمْ بِالسُّوءِ وَوَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ "Eğer onlar sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler de ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar. Zaten onlar sizin küfre sapmanızı arzu ederler. " [el-Mumtehine 2]
Hizb-ut Tahrir / Kuveyt Vilâyeti, bu beldenin ve bölgenin yöneticilerini; ister istikrârın korunması, ekonominin geliştirilmesi, ilişkilerin güçlendirilmesi olsun, isterse ortak çıkarların gerçekleştirilmesi olsun, her ne gerekçeyle olursa olsun, Amerikan Başkanı'nın ortaya atacağı projeleri onaylamaktan sakındırır. Çünkü Amerika'nın ortaya atacağı bu projeler, Amerikan çıkarlarından başkasını gerçekleştirmeyecek, bizim de Amerika'ya daha da boyun bükmemizden başkasını artırmayacaktır. Kezâ Amerika'nın, projelerinin reklamı için pazarlayacağı gerekçelerin gerçeği, elitlerden önce âvâm nezdinde, yönetenlerden önce yönetilenler nezdinde ifşa olmuştur. Dünyanın birinci devletinin başkanının, üzerinde hegemonya kurduğu devletlere ve bölgeye yönelik ziyâreti gibi böylesi koşullarda, bu ziyâretin reddedilmesi, her ne pahasına olursa olsun, ortaya atacaklarına onay verilmemesi, bundan şiddetle sakınılması ve her neye mâl olursa olsun, Amerika'nın bu ziyâret ile nüfuzunu pekiştirmesine imkân verilmemesi olmazsa olmazdır. Allahu Te'alâ şöyle buyurmuştur:
إِنَّ الْكَافِرِينَ كَانُواْ لَكُمْ عَدُوًّا مُّبِينًا "Şüphesiz Kâfirler sizin apaçık düşmanlarınızdır." [en-Nisâ 101]
Hizb-ut Tahrir / Kuveyt Vilâyeti, bu beldelerin ve bölgenin yöneticilerinin dikkatini önemli bir hususa çeker; bu beldelere yönelik bu târihî ziyâretin zamanlaması, Bush yönetiminin Amerika'nın, hayatî petrol rezervleri ile dolu Ortadoğu coğrafyasında nefretle karşılanmasına neden olduğuna dâir Amerika'da Demokrat Parti'nin Cumhuriyetçi Parti aleyhine açtığı seçim kampanyasına denk gelmiştir. İşte Bush, Kuveyt'ten başladığı Körfez bölgesine yönelik bu ziyâreti ile, Amerika'nın nefretle karşılanmadığını, aksine memnuniyetle karşılandığını göstermek istemektedir. Ayrıca onun bu ziyâreti petrol fiyatlarının târihî artışlar gösterdiği ve bölgede muazzam oranda finansal bir likidite bolluğu görüldüğü bir döneme rastlamıştır. Bu da Bush'u, bu emtiayı hortumlayıp Amerikan hazînesine aktarmaya ve ekonomisine enjekte etmeye yönelik münâsip kararlar almaya sevk etmiştir. Allahu Te'alâ şöyle buyurmuştur:
مَّا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلاَ الْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَاللّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاء وَاللّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيم "Ehl-il Kitâb'tan olan kâfirler ile müşrikler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Halbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Şüphesiz Allah büyük lütuf sahibidir." [el-Bakara 105]
Basîret sahipleri ve finansal yöne âşina olanlar, petrol fiyatlarının artışından sonra, bu bölgenin varlıkları üzerinde dünyanın iştahının kabardığını fark ederler. O halde bölgenin hegemon gücü olan ve ekonomisi resesyon riskiyle karşı karşıya kalan birinci devletin iştahı nasıl kabarmasın ki? Görünen o ki Bush, bu resesyondan bizim varlıklarımız ile kurtulmak, böylelikle Cumhuriyetçi Parti'nin seçim kampanyasında oylarını yükseltmek istemektedir. Ne acı vericidir ki beldelerimiz Amerika nezdinde sırf dış politikasının değil, aynı şekilde seçim kampanyaları için iç politikasının da bir parçası ve aracı haline gelmiştir!
Ey Müslümanlar!
Bizler en sağlıklı ve köklü çözümün, elbette Râşidî Hilâfet'in kurulması olduğunun bilincindeyiz, çünkü yalnızca Hilâfet, Amerika karşısında durmaya, onu bu bölgeden kovmaya, nüfûzunun işini bitirmeye ve hegemonyasını sona erdirmeye güç yetirebilir. Bizim bu reddimiz, uyarımız ve tembihimiz yalnızca Rabbimize bir mâzeret sunabilmek ve "emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i ani'l munker" içindir. el-Mevlâ [Subhânehu ve Te'alâ]'dan bunu bizim için Kıyâmet Günü bir hüccet kılmasını dileriz. Bizler Hizb-ut Tahrir olarak yolumuzda ilerliyor, Hilâfet uğrunda çalışıyoruz. O halde bu hayır kâfilesini kaçırmayınız, Ey Müslümanlar ve farzların tâcı olan Râşidî Hilâfet uğrunda çalışmaktan geri kalmanın günahını üzerinize almayınız.
إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ "Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Rasulü'ne dâvet edildiklerinde mü'minlerin sözü ancak; "İşittik ve İtâat ettik" demeleridir. İşte, onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." [en-Nûr 51]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kuveyt Vilâyeti
H. 26 Zilhicce 1428
M. Cuma, 04 Ocak 2008