Salı, 17 Muharrem 1446 | 2024/07/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Receb Yirmi Sekiz Beyanı, "Nusret Beyanıdır"

Hilafet'in yıkılış yıldönümü olan H. 28 Receb 1432'den önce, yani geçen hafta sonunda Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan'ın dört bir tarafında mitingler düzenledi. Mitinge iştirak eden katılımcılar, Amerikalı efendilerin kulak veren ve işiten sivil ve askerî liderler arasındaki hainlere meydan okudular ve Pakistan Silahlı Kuvvetler içerisindeki muhlis subaylardan, Hilafeti kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermelerini talep ettiler. Nusret ilanı aşağıdaki hususları içermektedir:

Silahlı Kuvvetlere Yönelik Hain Aktiviteleri Reddediyoruz

1- Amerikalıların, Abbotabad saldırısını denetlemesinin ve gizli birimlerinin Mehran ve diğer emniyet binalarına ve insanlara karşı saldırılar düzenlemelerinin ardından hainler, Kabileler Bölgesindeki saldırılarını haklı çıkarmak amacıyla fitne atmosferi oluşturmak için Amerika'ya yardım ellerini uzatmayı sürdürdüler.

2- Hainler, genel askerî komuta karargahında, üslerde ve kurumlarda tamamen serbest bir şekilde dolaşmaları için istihbarat ve Amerikan askerî şirketlerini serbest bıraktılar ki böylece bunlar üzerinde casusluk yapabilsinler ve zayıf yönlerini araştırabilsinler.

3- Yine hainler, Raymond Davis meselesi ile diğer olaylarda olduğu gibi Taliban'ın dağınıklığı gerekçesini kullanarak saldırıları denetlemeleri için istihbaratı ve Amerikan askerî şirketlerini serbest bıraktılar.

4- Ayrıca hainler, öfkeli kalabalığı ve Pakistan Silahlı Kuvvetleri içerisindeki muhlis subayları aldatmaya ve sakinleştirmeye dönük girişimlerinde Amerika'yı korumaya hırs gösterdiler.

Ülke Ekonomisini Tahrip Eden Hain Faaliyetleri Reddediyoruz

1- Pakistan halkının iradesini kırmak için hainler, Amerika'nın yardımları olmadan Müslümanların açlıktan öleceklerini iddia etmektedirler. Aslında Amerika, ümmetin devasa kaynaklarını sömürmek için güçlerini kullanmakta ve ümmetin gelişmesini engellemeye çalışmaktadır. Batı'nın Pakistan gibi devletlere krediler vermeye önemsemesi ne yardımlarda nede insanî yardımlarda bulunmak içindir. Bilakis bunları bir sömürü aracı olarak kullanmaktadır.

2- Faiz sebebiyle Pakistan gibi onlarca ülke, onlarca kez ana paraları ödemelerine rağmen asıl borçları olduğu gibi kalmaya devam etmiştir.

3- Krediler, enerji ve madenler gibi kamu malları, vergiler ile paralar, temel ihtiyaçların fiyatlarının yükselmesinin serbest bırakılması ve genel enflasyon patlaması ile ilgili şartları dayatmak yoluyla ülkenin güçlerinin fiili olarak gerçekleşmesini engelleyen zorunlu şartların dayatılmasıyla verilmektedir.

4- Kapitalist kredilerin kesinlikle gelişime izin vermemesine rağmen bu krediler yoluyla Batı, kaynaklar bakımından dünyanın en zengin ülkeleri olan İslamî beldeleri sanki onlarla alay edercesine "gelişmekte olan ülkeler" olarak isimlendirmekte ısrar etmektedir.

5- Hainler açısından olana gelince; geçen asrın altmışlarından bu yana Amerikalı efendilerinin muvafakatiyle kredi ve sözleşme paralarını çaldıkları bir sır değildir. Zira yönetime gelmeden ve geldikten sonraki şahsi servetleri bunu gayet iyi açıklamaktadır.

6- Artık ekonomizm denilen bu yardımları kaldırıp atmanın, İslam'ı tatbik etmenin, ümmetin gerçek potansiyelini açığa çıkarmanın zamanı gelmiştir. Bu servetlerin yanında Batılı devletlerin kaynaklarının bodur kaldığı açığa çıkmaktadır. Dünyadaki ekonomik üstünlüğü bin küsur yıldır İslam'ın gölgesinde yakalayan işte ümmettir.

Ülkeye Karşı Koyan Hain Faaliyetleri Reddediyoruz

1- Yalancı hainler, Pakistan'ın Amerika Birleşik Devletleri ile askerî ittifak olmaksızın hayatta kalmasının imkansız olduğunu iddia etmektedirler. Ancak aslında çökmekte olan tahtlarında kalabilmek için Amerika'ya dayananlar bizzat bu hainlerdir. Oysa gerçekte Pakistan, Amerika olmadan daha fazla gelişecektir.

2- Müslümanlara karşı haçlı savaşında Amerika ile ittifak kurmak Pakistan'a büyük bir yıkım alanı açmıştır. Zira Pakistan, ekonomisinden on milyarlarca dolarını kaybetmiş, yüz binlerce kişi ülkelerinden çıkarılmalarının ardından evsiz barksız kalmış, binlerce silahlı kuvvet mensuplarıyla güvenlik adamlarının yanı sıra on binlerce sivil öldürülmüştür.

3- Amerika'nın askerî teknolojisi açısından olana gelince; Amerika, kendisine olan güvenin sürmesini garantileyecek ölçüde teknoloji sağlamaktadır. Zira o, ümmetin fiili maslahatları temelinde bağımsız bir yolu takip edecek İslamî silahlı kuvvetlere asla izin vermeyecektir.

4- Sömürgeci kafir devletler, dış görünüşte büyük olsalar da içeride kırılgandırlar. Zira ellerinde gelişmiş uçakları olmasına rağmen büyük adamlardan yoksundurlar. Nitekim insansız uçaklar, düşmanına karşı farklı türde silahlar kullanan ümmetin akidesinin karşısında etkili olamamıştır. Amerika'nın, Afganistan'da yaklaşık on yıldan beri ilkel ve hafif silahlara sahip olan mücahitler karşısında başarısız olmasının sebebi işte budur. Ayrıca Amerika, Afganistan'daki işgalini pekiştirememiştir. Şimdi de o, çekilmeye mecbur kalmış ve müzakereler için çalışmaktadır.

5- Eğer Pakistan, Amerika'ya olan askerî desteğini çeker, Amerikan üslerini kapatır ve Amerikan güçlerinin Afganistan'daki ikmal hatlarını keserse işte o zaman Amerika'nın gerçek gücü açığa çıkacaktır. Zira Amerika, sadece dünya hayatı için çalışmaktadır. Fiilen çökmese bile ekonomisi sendelemektedir. Yine Amerika'nın, Afganistan'da yüz bine yaklaşan güçlerinin saflarındaki hasarların artmasına, yakıt ikmallerinin kesilmesine ve Arap Denizi'nde ticarî gemilere yönelik saldırılara tahammül etmesi imkansızdır. Buna ek olarak Amerika, nükleer silah ile silahlı müminlerden oluşan dünyanın en büyük altıncı silahlı kuvvetlerine karşı koyacak güçte değildir.

Hilafeti Kurması Amacıyla Hizb-ut Tahrir'e Nusret Vermesi İçin Muhlis Subaylara Muhlis Bir Çağrı

 

Ey Pakistan Silahlı Kuvvetleri İçerisindeki Muhlis Subaylar!

Bugün ümmet, Fas'tan Endonezya'ya, Sudan'dan Özbekistan'a kadar İslam'ı ve Hilafet olan devletlerini arzulamaktadır. Dolayısıyla ümmeti bir araya getirecek olan Hilafet'e korkunç ihtiyaç olduğu bir sırada sizler, bu ümmetin içerisinde yaşadığı sefaleti, zilleti ve yoksulluğu izliyorsunuz. Ey silahlı kuvvetler içerisindeki muhlis subaylar, ümmet Pakistan'ı bu Hilafet'in başlangıç noktası yapmanız için sizleri arzulamaktadır. Ayağa kalkmanızın, Güney Amerika'dan Güney Doğu Asya'ya kadar insanlığa sefalet veren Amerika'ya, kendisine şeytanın vesveselerini unutturacağı, onlardan önceki Roma ve Fars imparatorları gibi karanlık tarihinde bir utanç lekesi haline geleceği bir ders vermenizin zamanı gelmedi mi?

Bu ümmetin, bin küsur yıldır olduğu gibi insanlığın bir lideri olarak hak ettiği konuma yükselmesinin, İslam'ın önüne zemin açmasının ve halkları beşer kanunlarının zulmünden kurtarmasının zamanı gelmedi mi? O halde Allah'a selim bir kalp ile gelmenin dışında malın ve evlatların hiçbir fayda sağlamayacağı Rabbinizin karşısında duracağınız o günde sizleri kurtaracak olan bu azim şeref için özlem duymuyor musunuz?

Şimdi; Hilafet Devleti ve egemenliği içerisinde İslam'ı geri getirmesi, tagutları cezalandırması ve Allah'ın mümin toplumun gönüllerine şifa vermesi için Hizb-ut Tahir'e nusret veriniz.

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ "Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil etsin, sizi onlara karşı muzaffer kılsın ve mümin toplumun gönüllerine şifa versin." [et-Tevbe 14]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 26 Raceb 1432
M.  Salı, 28 Haziran 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER