Bugün, 7 Muharrem 1443 / 15 Ağustos 2021’de Afgan mücahitlerinin Kabil’i ele geçirmesi nedeniyle Müslümanlar sevinç naraları attılar. ABD, alelacele askerlerini tahliye etti ve Batı kuklası Eşref Gani ülkeden kaçtı. Birkaç bin zayıf donanımlı mücahit, seleflerinin daha önce Sovyet Rusya’sı ve İngiliz İmparatorluğu’na yaptıkları gibi üçüncü sömürgeci güç olan Amerikan küstahlığını ayaklarının altında çiğnediler. Bir daha geri dönmeyecek şekilde şuan ABD’nin bölgesel altyapısını tamamen yok etmeye yönelik bir momentum söz konusu. Nitekim askerlerini çektikten sonra İngiliz Raj ve Sovyet Rus işgali bir daha asla Afganistan’a geri dönmemiştir.

Ey Pakistan Müslümanları! Çökmekte olan sömürgeci Amerikan Raj’ına son darbeyi indirmenin zamanı gelmiştir. Hava ve kara sahamızdan geçen ALOC ve GLOC tedarik yollarının kesilmesine yönelik bir momentum var. Bu tedarik yolları ABD’nin bölgesel altyapısı için yaşamsal önem arz ediyor. Pakistan yöneticileri, ABD’nin tedarik yollarını açık tuttukları sürece yıkıcı ABD varlığı devam edecek ve yeniden büyüyecektir.

İslamabad’daki ABD Büyükelçiliği ve istihbarat yuvası olan Karaçi’deki ABD Konsolosluğu’nun kapatılmasına yönelik bir kamuoyu var. Buralar, ABD’nin gözüdür. Yedi gün yirmi dört saat açıktır. Buralar olmadan ABD’nin tüm altyapısı çökecektir. Pakistan yöneticileri, ABD’nin casusluk misyonlarının sürmesine izin verdiği sürece hassas askeri ve istihbarat iletişimlerimiz riske girecek, ABD’nin bölgemizde kalmasını sağlayacaklardır.

Şuan ABD ve kuklaları ile Afgan mücahitleri arasındaki müzakerelerin sonlandırılmasına yönelik bir momentum söz konusu. Zarar vermek ve tavizler koparmak için Müslümanlarla müzakerelere tutuşmak kâfirlerin dolambaçlı yoludur. Çünkü taviz ve kayıp vermeden İslam ümmetinin savaş meydanında hakkını sonuna kadar arayacağını biliyorlar. Pakistan yöneticileri, düşmanın ön kapıdan çıktıktan sonra arka kapıdan girmesinin bir yolu olan müzakerelere kolaylık sağlıyorlar.

ABD ile tüm askeri ittifaklara ve ekonomik bağlara son verilmesini talep ederek çökmekte olan sömürgeci Amerikan Raj’ına son darbeyi indirmenin zamanı gelmiştir. ABD, Müslümanlar ve İslam’ın azılı düşmanıdır, kaldı ki düşmanlıklarında diğer düşmanları da desteklemektedir. Yöneticilerin bu ağır günahından uzak durmalıyız. Böylece Allah’ın gazabından ve azabından beri olmuş oluruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ“Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” ^{[Mümtehine 9]}

Ey Müslüman Pakistan ordusu ve mücahitler! Pakistan’ı, Afganistan’ı ve Orta Asya’yı tek bir Hilafet Devletinde birleştirin. Bilin ki, Müslüman ülkeler arasındaki sanal sınırlar, sömürgecinin bizi zayıflatmak, bölmek ve bize egemen olmak için kullandığı bir üsluptur. Sadece İslam bayrağı altında tek bir devlette birleşerek güçlü olabiliriz. Bölgemizdeki Durand Hattı, Afganistan’ı küçük ve zayıf bıraktı. İster 1989’dan önce Rusya olsun ister Hindistan olsun isterse 2001’den beri ABD olsun İslam ümmetinin düşmanları sık sık bu hattı ihlal ve işgal etmektedir. Durand Hattı, büyük oyunlar, komplolar ve çifte oyunlarla Afganistan’ın onurlu Müslümanlarını bölgemizde mağdur ve mülteci durumuna düşürmüş, yüzbinlerce kişinin şehit olmasını sağlamıştır. Durand Hattı, Müslümanlar arasına şüphecilik tohumlarını ekti, nefret ve düşmanlık yarattı, güçlerini parçaladı. Böylece bozguncu şeytanlar, Kuzey, Güney, Doğu ve Batıdan Müslümanların arasına sızdılar.

Düşmanların bölgemize girmesini önlemenin ilk etapta doğru yolu, Pakistan’ı, Afganistan’ı ve Orta Asya’yı tek bir İslami Hilafet Devletinde birleştirerek Müslümanları güçlendirmektir. Doğuda Çin, batıda ABD olsun Müslümanların düşmanlarıyla ittifak kurarak güçlü olamayız. Güçlü olmamızın tek yolu, ümmeti Muhammed’i tek kardeş, tek devlet, tek ordu ve tek ekonomi olarak Allah’ın indirdikleriyle hükmeden Hilafet altında birleştirmekten geçiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمْ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا“Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.”^{[Nisa 139]} Şimdi güçlerinizi birleştirmenin tam zamanı. Sizi bölen, düşmanlarınız karşısında sizi zayıflatan Durand Hattını yıkın. Daha önce Sovyet Rusya’sına karşı yaptığınız gibi şimdi de Amerikalılar ve Hintliler karşısında tek bir kardeş gibi olun.

Uluslararası düzen veya sömürgeci hamilerin onayını umursamayın. Müzakereler, İslam ümmeti için bir tuzaktır. Kanınızla, canınızla, Allah yolunda cihatla müzakerelere erişebilirsiniz. Uluslararası düzen, bugün Latin Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar dünyanın büyük bir bölümünü acımasızca sömüren mücrim çağdaş devletlerin bir düzenidir. Uluslararası düzen, Batı başkentlerinin kapısına dayanan Hilafet Devletinin amansız ilerleyişini durdurmak için mevcut Batı yöneticilerinin atalarının icat ettiği bir düzendir. Bugüne kadar bu baskıcı Haçlı düzen, istekli ve yetenekli milyonlarca Müslüman askerin varlığına rağmen Mübarek toprak Filistin, işgal altındaki Keşmir ve diğer işgal altındaki İslam topraklarının kurtuluşuna mani olmuştur. Bugün hak dinin mensubu İslam ümmeti, bu yozlaşmış düzeni yıkmak için yeterli kaynağa ve orduya sahiptir. İnsanlığa yardım elini uzatabilir. Hilafet döneminde asırlardır olduğu gibi Allah’ın emirlerine dayalı temiz bir düzen kurabilir.

Müslümanların mevcut yöneticilerinin aldatmaları, yalanları, tuzakları ve ihanetleri yeter artık. Artık ümmetin omuzlarında yüktürler. Bu yükü ümmetten kaldırmalısınız. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için hemen Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Hilafet, ümmetin askeri gücünü ve ekonomik kaynaklarını birleştirecek, çökmekte olan sömürgeci ABD Raj’ını yıkacak, dünyanın önde gelen devleti olmak için bölgede hâkimiyetini tesis edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ“Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? İnananlar yalnız Allah’a güvensinler.”^{[Ali İmran 160]}