Çarşamba, 13 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/10/16
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Pakistan Yöneticileri Amerika’nın Önderlik Ettiği Uluslararası Düzene Bağlılık Sözü Verdiler, Silahlı Kuvvetlerimizi Köleleştirdiler, Ekonomimizi Uluslararası Kuruluşlara İpotek Ettiler, Yönetim ve Siyasi Sistemimizi Batının Uşağı Yaptılar

Pakistan’da seçim dramı yaşanırken, Pakistanlı Müslümanlar, Gazze’deki Filistinli kardeşlerinin cani Yahudi varlığı tarafından katledilmesinden dolayı öfkeliler ve hayal kırıklığı yaşıyorlar. Ümmetin ölüm kalım meselesini terk ettikleri için Pakistan yöneticilerine kızgın ve öfkeliler. Pakistan Müslümanları, Peygamber Efendimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hadisinde tarif edildiği gibi yekvücuttur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

مَثَلُالْمُؤْمِنِينَفِيتَوَادِّهِمْوَتَرَاحُمِهِمْوَتَعَاطُفِهِمْمَثَلُالْجَسَدِإِذَااشْتَكَىمِنْهُعُضْوٌتَدَاعَىلَهُسَائِرُالْجَسَدِبِالسَّهَرِوَالْحُمَّى   “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” [Buhari, Müslim] Pakistan Müslümanları, yöneticilerinden ve silahlı kuvvetlerinden Gazzeli Müslümanlara destek olmak, Mescid-i Aksa ve Mübarek Toprak Filistin’i Yahudi işgalinden kurtarmak için harekete geçmelerini talep etti. Ancak Pakistan yöneticileri, Pakistan’ın yiğit silahlı kuvvetlerini Yahudi varlığına karşı cihat için seferber etmeyi ısrarla reddetmektedirler. Bunun yerine Filistin sorununu çözüm bulmak için Amerika liderliğindeki uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletlere çağrıda bulunmaktadırlar.

Pakistan yöneticileri, Filistin’in büyük bir kısmını Yahudilere peşkeş çeken, Müslümanlar için silahtan ve askerden arındırılmış bağımlı mini bir devlet kuran Amerika’nın “iki devletli çözüm” planına açık çek verdiler. Pakistan yöneticileri, ümmetin sorunlarının çözümü için Amerika önderliğindeki uluslararası düzene güveniyorlar. Oysa Yahudi varlığının Gazze’deki savaşını aktif olarak destekleyen bu uluslararası düzendir. ABD, Yahudi varlığını kınayan ve savaşın sona ermesi çağrısında bulunan BM Güvenlik Konseyi kararlarını veto etti. Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi, Cumhuriyetçilerin Yahudi varlığına 14,5 milyar dolarlık askeri yardım planını kabul etti. ABD, Yahudi varlığına İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana diğer tüm ülkelerden daha fazla askeri yardımda bulundu ve 124 milyar dolardan fazla yardım sağladı. Dahası, Filistinli Müslümanların tepesine bomba yağdırması için Yahudi varlığına mühimmat sağladı. Yahudi varlığına savaş mühimmatı sağlamak için Ürdün’den kurduğu hava köprüsünün yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri’nden bir kara köprüsü kurdu. ABD Donanması, savaş gemileri ve savaş uçakları, ABD çıkarlarını korumak için Kızıldeniz’de devriye geziyor.

Peki aklı başında bir insan, bizim çıkarlarımıza karşı çalışan bizzat bu düzen iken Amerika liderliğindeki uluslararası düzenden çıkarlarımızı korumasını nasıl bekleyebilir? Düşmanlarımızın savaş uçakları, donanmaları ve tankları uluslararası düzenin tam ve aktif desteğiyle topraklarımızda ve denizlerimizde cirit atarken, Pakistan yöneticilerinin uluslararası düzene olan bağlılığı, ordumuzu zincire vurmuş, silahlı kuvvetlerimizi kışlalarına hapsetmiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’da şöyle buyurmuştur:

أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ ءَامَنُواْ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلالا بَعِيدًا  “Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğut’a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut’un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.” [Nisa 60]

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, İslam alemini tek bir devlet altında birleştirecek, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin Sünneti temelinde yeni bir dünya düzeni kuracaktır. Mazlumlarımızı korumak, işgal altındaki ve mukaddes topraklarımızı kurtarmak için silahlı kuvvetlerimizin zincirlerini kıracak ve onları düşmanlarımıza karşı cihat için seferber edecektir.

Amerika liderliğindeki uluslararası düzen, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası aracılığıyla Pakistan ekonomisini köleleştirdi. Amerika, Pakistan’ın ekonomik karar alma süreci üzerinde bu kurumlar aracılığıyla tam kontrol sağladı. Pakistan’ın dış politikasını kontrol etmek için bu kurumları bir kaldıraç olarak kullandı. Ekonomik temerrüt tehdidini ve Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) baskısını, Pakistan’ın askeri liderliğini, işgal altındaki Keşmir’de Hindu Devleti’ne karşı savaşan cihatçı örgütleri dağıtması için bir sopa olarak kullandı. Bu da Hindu Devletinin Keşmir direnişini ezmesini ve 5 Ağustos 2019’da Keşmir’i zorla ilhak etmesini kolaylaştırdı. Amerika, yirmi üç IMF programı ve düzinelerce Dünya Bankası programı aracılığıyla neo-liberal bir ekonomik gündemi dayattı. Pakistan’ın Batılılaşmış yönetici seçkini, Amerika’nın ekonomik gündemini sadakatle uyguladı. Pakistan ekonomisini Batı hakimiyetindeki uluslararası finansal ve ekonomik altyapıya entegre ederek, Pakistan’ın boyunduruk altına alınmasını sağladı.

Son yirmi yılda, IMF ve Dünya Bankası, Pakistan ekonomisini büyük ölçüde ithalata ve yabancı sermayeye bağımlı hale getiren yeni politikalar belirledi ve ithalatı 2000’de 10 milyar dolardan 2022’de 82 milyar dolara çıkardı. Bu ithalatlar, Batılı kuruluşlardan, Batı’nın egemen olduğu mali piyasalardan, Paris Kulübü üyesi ülkelerden ve Çin’den alınan uluslararası kredilerle finanse edildi. 30 Haziran 2023 itibarıyla Pakistan’ın dış borcu 124 milyar doların üzerine çıktı. Amerika, uluslararası düzen aracılığıyla Pakistan’ın ihracat pazarlarına, uluslararası finans piyasalarına, dış kredilere ve havale akışlarına erişimini kontrol ediyor. Pakistan’ın Afganistan’a yönelik politikasını kontrol etmek, Pakistan ile Afganistan arasındaki düşmanlığı kışkırtmak ve Pakistan ile Hindu Devleti arasındaki normalleşmeyi teşvik etmek için bu kontrolünü kullanmayı amaçlıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’da şöyle buyurdu:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا  “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” [Nisa 141]

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, İslam alemini tek bir devlet altında birleştirecek, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin Sünneti temelinde yeni bir dünya düzeni kuracaktır. Hilafet, Müslüman ülkelerdeki zenginliği birleştirecek ve Halifenin emrine verecektir. Halife de o zenginliği yoksulluğu sona erdirmek ve İslam ümmetine refah getirmek için harcayacaktır.

Amerika liderliğindeki uluslararası düzen, Pakistan’ın siyasi sistemini Batı’nın diktesine köle etti. Amerika ve uluslararası düzeni, demokrasinin uygulanmasını sürekli olarak destekledi. Pakistan’daki yönetim sistemi demokrasidir. Demokrasi, egemenliği insana ait kılar ve şeriat hukukunun egemenliğini reddeder. Amerika ve Batı, Pakistan Müslümanlarına Batılı liberal yaşam tarzını empoze eden yasaları Pakistan parlamentosundan demokrasi sayesinde geçirdi. Transseksüel Yasasını, Devlet Bankası Özerklik Yasa Tasarısını, Riba temelli bir finansal sistemin iznini, İngiliz laik hukukunun Pakistan mahkemelerinde uygulanmasını ve terörle mücadele yasasını çıkaran parlamentodur.

Demokrasi, toplumumuz üzerinde Batı uygarlığının otoritesini kurar. Demokrasi, aynı zamanda, ister Genelkurmay Başkanının görev süresinin uzatılmasına ilişkin yasalar olsun, ister farklı partiler tarafından kontrol edilen iller arasında kaynakların dağıtılmasına ilişkin Onsekizinci Değişiklik olsun, isterse Başbakanın atanmasına ilişkin yeterlilik standardı osun isterse Yüksek Mahkeme yargıçlarını sorumlu tutma yetkisi olsun, iktidardaki siyasi ve askeri elitin kendi çıkarlarını güvence altına alacak yasalar yapmasına da olanak tanır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’da şöyle buyurdu:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ  “Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet; gerçek olan sana gelmiş bulunduğuna göre, onların heveslerine uyma!” “Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.” [Maide 56]

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, İslam alemini tek bir devlet altında birleştirecek, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin Sünneti temelinde yeni bir dünya düzeni kuracaktır. Hilafet, İslam toplumunu tesis edecek, İslam ümmetini diriltecek, İslam uygarlığının küresel hakimiyetini yeniden kuracak, yönetim, içtimai, yargı ve ekonomik sistemin yanı sıra eğitim ve dış politikada da şeriat hükümlerini uygulayacaktır.

Ey Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri! Siyasi ve askeri liderliğiniz Amerika liderliğindeki uluslararası düzene bağlılık sözü verdi. Pakistan yöneticileri, Amerika ve uluslararası düzen izin vermedikçe Pakistan’ı yönetmeyi hayal bile edemezler. Pakistanlı generaller ve politikacılar Amerika’dan korkuyorlar. Amerika’nın gücünü, Amerika’ya ve onun baskıcı uluslararası düzenine boyun eğmek için bir bahane olarak kullanıyorlar. Bu eylem tarzı değişmediği ve Amerika liderliğindeki dünya düzenine doğrudan ve açıkça meydan okuyan yeni bir liderlik iktidara gelmediği sürece durumumuzda hiçbir değişiklik olmayacaktır. Kafirler, kadınlarımızı, çocuklarımızı ve yaşlılarımızı katlederken ordularımız zincirlere vurulmaya devam edecektir.

Topraklarımızın zenginliği Batı topraklarına akmaya, topraklarımız küfür kanunları ve küfür Batı uygarlığı tarafından yönetilmeye ve idare edilmeye devam edecektir. Değişim ancak sizin aracılığınızla mümkündür. Gücünüzü, bu yöneticileri ortadan kaldırmak ve seçkin alim ve devlet adamı Şeyh Ata Bin Halil Ebu El Raşta yönetimindeki Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek için kullanmalısınız. Halife, İslam Dünyası için Batı müdahalesinden ve etkisinden uzak bağımsız bir yol çizecektir. Böylece Hizb-ut Tahrir, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin Sünnetine dayalı, Müslüman ülkeleri tek bir devlet altında birleştiren yeni dünya düzeninin temellerini atacaktır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri subayları! Amerikan hegemonyasından korkmayın. Okyanus ötesindedir. Zayıf ve küresel imparatorluğunun devam etmesi için sizlerin işbirliğine bağımlıdır. Liderliğiniz Yahudilere tek bir kurşun bile sıkmamış, kafirlerin Müslümanları katletmesini sessizce izlemiştir, şimdi de Orta Doğu’da “iki devletli çözüm” için Amerika’ya destek vermenin telaşı içerisinde. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Bu siyasi ve askeri liderlerin tahtlarını devirin, Sad bin Muaz ve Medineli Ensar’ın izinden gidin, İslam uygarlığını yeniden diriltmenin temelini atın. İslami yönetimi ve ilahi kanunla yönetimi geri getirmek, İslam ümmetini tekrar insanlığın lideri yapmak ve böylece büyük bir onura nail olmak için Pakistan’ı dayanak noktası yapın. Allah sizinle beraberdir ve sizi mutlaka muzaffer kılacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’da şöyle buyurdu:

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَىٰ وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى ٱلدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “Puta tapanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini doğru yol ve hak dinle gönderen Allah’tır.” [Tevbe 29]

#Hilafet_Yeni_Dünya_Düzeni

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 13 Raceb 1445
M.  Perşembe, 25 Ocak 2024

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER