Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Tek Bir Ümmet ve Tek Bir Devlet Sloganı Altında Pakistan'ı, İslâmî Âlemi Birleştirecek Yeni Küresel Bir Kuvvet Yapınız

Amerikan Başkanı Barack Hüseyin Obama, 17 Şubat 2009'da, Afganistan'da bulunan otuz sekiz bin (38.000) Amerikan askeri ile NATO kuvvetlerinden oluşan on dokuz bin (19.000) askerin yanı sıra Amerikan işgalini güçlendirmek için Afganistan'a on yedi bin (17.000) ek asker gönderme kararını açıkladı. Beyaz Saray ve Obama tarafından yayınlanan belgede şöyle geçmiştir: "Afganistan ile Pakistan'daki durum, acil bir ilgi ve hızlı bir hareket gerektirmektedir... Bu artış, Afganistan'da istikrarın sağlanması ve durumların kötüleşmesini durdurmak için gereklidir. Afganistan, daha önce yeterli stratejik ilgiyi görmemiştir. Dolayısıyla acil bir ilgiye ve daha fazla askere gerek vardır." Bazı İslâmî ukûbat nizâmı hükümlerinin tatbikine ilişkin Svat Vadisi Anlaşması'nın imzalanmasından sonra Amerika, İslâm'ın bölge için bir tehdit teşkil edebileceğini, bunun için de İslâm'a karşı savaşında dünyanın Amerika'ya destek vermesi gerektiğine dair dünyayı aldatacak şekilde yaygaralar koparmaya başladı.

Ancak gerçek şu ki kuvvetlerin arttırılması, yaygaralar koparmaya yönelik medya kampanyası ve Müslümanlara yönelik saldırıların arttırılması Haçlı Obama'sını başarısızlığa mahkum olmaktan kurtaramayacaktır. Zîra Amerikan askerleri, ellerindeki gelişmiş silahlar göz ardı edildiğinde hiçbir çarpışmaya giremeyecek derecede ödlektirler. Amerikalılar, sayısal ve donanımsal olarak zayıf ama cesur direnişçi mücahit bir grupla karşı karşıya kalmalarından ötürü bir çıkmazın içerisindedirler. Yine onlar, Pakistan'ın kabileler bölgesinde de bir çıkmazın içerisindedirler. Hatta Pakistan ordusunu -ki o, Amerika'nın kullanmaya bel bağladığı bir ordudur- içerisindeki İslâmî şiarların yükselmesi ve Amerikalılardan nefret etmesi nedeniyle etkin bir şekilde kullanması mümkün değildir. Amerika açısından durum oldukça korkunçtur. Zîra o, hükümetini koruması için Amerikan kuvvetlerine dayanacak derecede zayıf ve sadece Kâbil şehrine hakim, Afganistan'daki ajanı Karzâi'ye bel bağlamaktadır. Nitekim Amerika, Karzâi'nin yerine bir alternatif aramakta veya önümüzdeki Afgan seçimleri yapılmadan önce başka bir çözüm peşindedir.

Bunun yanı sıra Amerika'nın sıkıntısı, -Hilâfet Devletleri olmamasına rağmen- Müslümanlarla sınırlı değildir. Bilakis Amerika, azgınlığı ve küstahlığı yüzünden aralarında büyük devletlerin de olduğu dünyada pek çok devletin öfkesini çekmektedir. Nitekim hem Kanada, hem İngiltere, hem de Almanya, kuvvetlerini Afganistan'dan çekmeye niyetli olduklarını açıkladılar. Ancak onlar, Afgan seçimlerinden doğrudan haberdar olmak için az sayıda kuvvet gönderecekleridir. Ayrıca bu devletler, Pakistan ile Afganistan'ın kuşatılmasına yönelik Amerikan baskılarına karşı koymaktadırlar. Yine Tayvan, Kuzey Kore, Hindistan, Çin, Gürcistan meseleleri ve füze kalkanı dosyası hala çözümsüz olarak beklemektedir ve Amerika bunları çözmekten acizdir.

Bizzat Amerikan kıtasına gelince; Kuzey, Orta ve Güney Amerika yeni bir dünya olarak isimlendirilmektedir. Amerika, bu bölgedeki egemenliğine yönelik tehditlerle karşı karşıyadır. Zîra Venezüella ve Bolivya, Amerikan çıkarlarını tehdit etmektedirler. Amerika'nın kendi içerisinde dahi pek çok Amerikan eyaleti, olağanüstü bir durum halinde Birleşik Devletler'den ayrılma niyetinde olduklarını ifade etmişlerdir!

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Amerika açsından şu an zor bir durumdur. Belirttiğimiz bu hususların yansıra mevcut boğucu ekonomik kriz, Amerika'yı kasıp kavurmaktadır. Artık sonsuza dek düşmancıl saldırılarda bulunmaya muktedir olmayacağı, hatta yok olmaya mahkum olacağı kesindir. Dünyanın dört bir tarafında varlığı olmasına ve onun bu varlığını fâsit yöneticiler ile nizâmlar desteklemesine rağmen insanların ve halkların, özellikle de İslâmî Ümmettin evlatlarının ona olan nefreti gittikçe artmaktadır. Zîra milletler, küstahlığından, Yahudi devleti taraftarlığı yapmasından ve başkalarının beldelerini sömürmesinden dolayı Amerika'dan nefret etmektedirler.

Her ne kadar şu an Amerika'yı yok etmek için altın bir fırsat olsa da Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın âlemlere rahmet olarak inzâl ettiği İslâm'ı tatbik edecek Hilâfet Devleti kurulmadıkça bu mümkün değildir. Zîra Hilâfet'in kurulmasıyla İslâm'ın adaleti zuhur edecek ve ister maddiyatçı fikrinin ifşâsı, isterse ideolojisini yaymadaki sömürgecilik metodunun bozukluğunun ifşâsı olsun Amerikan Kapitalizm liderliğinin bozukluğunu ve iğrençliğini ifşâ edecektir. Bunun yanısıra varlığını parçalayamasa da Amerikan egemenliğine ve küstahlığına son verecek, onu dünyadan tecrit olmaya ve şerlerini bırakmaya zorlayacak olan Hilâfet Devleti'dir.

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Gün, sizlerin günüdür. O halde işinizde azmedip Hilâfet Devleti'ni kurmaya yönelik ciddî çalışmasında Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmalısınız. Amerika'nın sizler için somut bir örnek olduğunu hatırlayınız ey Müslümanlar! Zîra o, bir anda veya tesadüfî bir şekilde süper bir devlet olmamıştır. Nasıl ki bugün Amerika, sizlere egemen ise bir zamanlar o da Avrupalılar, özellikle de İngiltere tarafından sömürülürken şu anda sizlerin içerisinde bulunduğunuz aynı durum içerisindeydi. Nasıl ki bugün sizler parçalanmışsanız bir zamanlar Amerika da birbirini boğazlayan eyaletlerden oluşmakta ve bugün Müslümanların halinde olduğu gibi faydalanamadığı pek çok servete sahipti. Ancak o, içinde bulunduğu kötü durumuna boyun eğmeyip sömürgecileri kovdu ve elli vilayetten oluşan tek bir devlet kurdu. Böylelikle dünyanın birinci devleti oldu. Eğer bu, bozuk Kapitalizm ideolojisini taşıyan Amerika açısından mümkünse, semavî bir rısâleti -ki o haktır- taşıyan insanlar için çıkartılmış en hayırlı bir Ümmet olarak sizler için haydi haydiye mümkündür. Kaldı ki sizler, diğer insanların dışında tek bir Ümmet olmakla emrolundunuz.

Hilâfet Devleti'nin kurulması için ciddiyetle çalışmak, Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in, hayatı sevmemiz ve ölümü kerih görmemiz halinde düşmanlarımızın bizlere güç yetireceğini söylediği sıradaki uyarısını dikkate almanızı kaçınılmaz kılmaktadır. Zîra şöyle buyurmuştur:

يُوشِكُ الأُمَمُ أنْ تَدَاعَى عَليْكُم كَمَا تَدَاعَى الأكَلَةُ إلَى قَصْعَتِهَا، فقالَ قَائِلٌ: وَمِنْ قِلّةٍ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ؟ قالَ: بَلْ أنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ، وَلَكِنّكُمْ غُثَاءُ كَغُثَاءِ السّيْلِ، وَلَيَنْزِعَنّ اللّهُ مِنْ صُدُورِ عَدُوكُمْ المَهَابَةَ مِنْكُمْ، وَلَيَقْذِفَنّ اللّهُ في قُلُوبِكُم الَوَهْنَ، فقالَ قَائِلٌ: يَا رَسُولَ الله وَمَا الْوَهْنُ؟ قالَ: حُبّ الدّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ المَوْتِ "Yiyicilerin (oburların) tabakları üzerine üşüşmeleri gibi Ümmetlerin (diğer milletlerin) sizin üzerinize üşüşmeleri yakındır." Birisi dedi ki: "O gün biz sayıca az mı olacağız?" Dedi ki: "Bilakis siz, o gün çok olacaksınız, velâkin selin köpüğü gibi köpükler olacaksınız ve Allah düşmanlarınızın kalplerinden sizin heybetinizi çıkaracak ve sizin kalplerinize de vehn atacak." Birisi dedi ki: "Yâ Rasulullah vehn de nedir?" Dedi ki: "Hayatı sevmek ve ölümü kerih görmektir."

Bundan dolayı Müslümanların dünyayı sevmemeleri ve ölümden korkmamaları talep edilmiştir. Çünkü bunu yaptıkları takdirde hayatın zorlukları ve Kıyâmet Günü'nün hesabı ile karşı karşıya kalacaklardır. Bunun içindir ki Hilâfet Devleti'nin kurulmasına girişmeniz hususunda yöneticilerden veya Sömürgeci efendilerinden korkmayı terk etmelisiniz.

Ey Müslümanlar!

Zamanın sizlerin zamanı olmasının ötesinde sizler, Hilâfet Devleti'ni kurmaya daha çok muktedirsiniz. Zîra İslâm ile Hilâfet sizlerin damarlarında dolaşmaktadır ki sizler, Hilâfet Devleti'nin gölgesinde Allahu Subhânehu ve Te'alâ'nın dînini on üç asır boyunca yüceltmek için varını yoğunu fedâ etmiş bir Ümmet'in parçasısınız. Hatta sizler, İngiliz sömürgesi altındayken bile, Hilâfet'in desteği sayesinde ona karşı koydunuz. Halen kuvvet dinamikleri sizlerin içerisinde yatmakta ve geçen asrın sonlarında sizlerde açığa çıkan İslâm'a teveccühünüzün emâreleri, şu anda daha belirgin bir durumdadır. Dolayısıyla İslâm'ın doğuşu ve güçlü bir şekilde Hilâfet Devleti'nin ikinci kez geri dönüşü Allah Subhânehu ve Te'alâ'nın izniyle yine an meselesi haline gelmiştir.

Hilâfet Devleti, aynı anda bir veya birden fazla İslâmî beldede kurulacaktır. Hiç şüphesiz askerî gücü ve nükleer silaha sahip olması da dâhil pek çok sebepten ötürü Pakistan, Hilâfet Devleti'nin kurulmasına aday beldelerden biridir.

Muhakkak ki Allah'ın hak dinini ve bu dinin hükümlerini tatbik edecek ve Ümmeti dünyanın lider devleti haline getirmek için fiili adımları atacak olan ancak Hilâfet Devleti'dir. İslâmî beldeleri ifsât eden sömürgeci devletlerin büyükelçilerini kovacak olan ancak Hilafet'tir. Afganistan'a saldıranlara yönelik her türlü desteğe son verecek, NATO kuvvetlerine uzanan ikmal güzergahlarını kesecek, dahası bunlara el koyacak olan Hilâfet'tir. Hilâfet Devleti'nin ordusu ise, Afganistan'daki Haçlı kuvvetlerine karşı koymak için kendisi ile kabileler bölgesindeki ve Afganistan'daki Müslümanlar arasında köprüler inşâ edecektir. Yine Hilâfet Devleti, Afganistan'daki Amerikan varlığını ve Afganistan'a yönelik Hint müdahalesini bitirmek için hızla Afganistan'ı bünyesine ilhak etmeye çalışacaktır. Keza İslâmî âlemin tüm beldelerini dünyanın en güçlü ve en zengini olacak tek bir devletin gölgesinde birleştirecek olan Hilâfet'tir. Hilâfet Devleti, sadece İslâmî âlemin haritasını değiştirmekle kalmayıp dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar Amerikalıların altına dinamit koyacaktır. Böylece Amerika tarafından zulme maruz kalan milletlerin ve halkların her taraftan ona karşı cephe açması için onlara bir model teşkil edecektir.

Ey Silahlı Kuvvetlerdeki Müslümanlar!

Artık Amerika'nın ihtişamı çökmekte ve dünya onu yalnız bırakmaktadır. Onu kaldırıp atmak için sadece son öldürücü bir darbeden başka bir şeye ihtiyaç yoktur. Ümmet ise, iki seneden beri Hilâfet Devleti'ni kurmaya hazırdır ve Pakistan küresel olayların merkezinde bulunmaktadır. O halde Amerika'yı yok etmeye başlamak için Pakistan'dan daha iyi bir yer var mıdır? Her şey sadece sizlerin elindedir. Zîra sizler tâğut yöneticileri devirmeye ve onlara alternatif olarak Hilâfet Devleti'nin kurulması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermeye muktedirsiniz. Biliniz ki Allahu Subhânehu ve Te'alâ'nın vaat ettiği azîm ecir, sizlerin ellerindedir. Şunu da biliniz ki bu vecîbenizi yapmaktan geri kalmanız, sizleri âlemlerin Rabbinin öfkesine maruz bırakacaktır ve unutmayınız ki tâğut yöneticilerin yanında yer alarak onlara itaat edenlerin akıbeti, onlara itaat ederek dost edinmeleri yüzünden kendilerine lanet edilmesi ve bundan dolayı da nedamet duymalarıdır. Ama o zaman nedametin hiçbir faydası olmayacaktır. el-Hak Tebârake ve Te'alâ şöyle buyurmuştur.

وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّآ أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَآءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلاَ رَبَّنَـآ ءَاتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْنَاً كَبِيراً "Diyecekler ki: Rabbimiz! Biz efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik de onlar bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânet ile lânetle! [el-Ahzâb 67-68]

O halde işinizde azmediniz ki Allah sizlere merhamet etsin. Allah'tan başka kimseden korkmayın ve sadece bu Ümmet'e değil bilakis tüm insanlığa merhameten değişim için çalışmaya koyulunuz. Artık icâbet edecek misiniz?

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 2 Rabi-ul Evve 1430
M.  Cuma, 27 Şubat 2009

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER