Pazartesi, 16 Muharrem 1446 | 2024/07/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Hilafet Devleti'nin Yıkılış Günü Olan 28 Receb Mesajı Hilafet Sizlerin Ellerindedir ve Zaman Sizlerin Zamanıdır Ey Müslümanlar!

Bu senenin 28 Receb günü Hilafet Devleti'nin yıkılmasının ve yıkılmasıyla Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kitabı ve nebisi Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünneti ile yönetimin yeryüzünden kalkmasının üzerinden hicri olarak 89 sene geçmiş olacak. İşte o tarihten bu yana Müslümanların sorunları giderek artış hatta büyük bir kötüleşme içerisine girdi.

Bir zamanlar kendilerine muzaffer halifenin liderlik ettiği Müslümanlarla sırf karşı karşıya gelmeyi düşünme korkusuyla tir tir titreyen Müslümanların düşmanları, bugün Müslümanların mukaddesatlarını kirletmeye ve mahlukatın en şereflisi olan efendimiz Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e küstahça sık sık hakaret etmeye cüret eder oldular. Bunları ise dünyanın en büyük ordusuna ve Pakistan'da nükleer silaha sahip olan ümmetlerin en zengini ümmetlerinin imkanlarına sahip olmalarına rağmen kıllarını dahi kıpırdatmayan Müslümanların yöneticilerinin gözleri ve kulakları önünde yapmaktalar. Hatta insanların en aşağılığı ve en korkağı olan Yahudiler, bir zamanlar Hilafet Devleti'nin otoritesine boyun büken zimmîlerken Müslümanlara karşı saldırılarında ve işledikleri vahşi cürümlerinde tüm kırmızı çizgileri aştılar.

Müslümanların ordularına işgal altındaki İslami beldeleri kurtaracak ve Müslümanların otoritesini fetih ve adaletle diğer beldelere yayacak olan bir halifenin liderlik etmesi yerine Pakistan'daki Müslümanlara ödlek Amerikalıların ajanları liderlik etmektedir. Onlar ki "bu savaş sizlerin savaşıdır" yalanlarını tekrarlayıp hakikatleri balçıkla sıvamaya çalışarak Afganistan işgalinde ve Pakistan'daki kabile bölgelerinde haçlı Amerikalıların yanında savaşmak için savaştan kaçtılar!

Hilafet'in olduğu dönemlerde İslami beldelerin İslam ile yönetilmesi bu beldelerden bazılarını Batının ağzının suyunu akıtacak ve kıskandıracak derecede ekonomik refaha sahip beldeler haline getirmiştir. Mesela Hint Yarımadası, Batının özellikle de İngiltere'nin aklını başından almıştır. Zira İngilizlerin işgalinden ve İngiliz tahtının vesayeti altına girmeden önce ekonomik konumu ile nadide bir inci idi. Ancak İslami beldelerin İslam ile yönetilmekten serveti bir avuç insanın ellerine veren kapitalizm ile yönetilmeye dönüşmesiyle dünya ha çöktü ha çökecek bir noktaya dayanacak derecede müteakip ekonomik krizlerin içine boğuldu. Afrika'da da durum aynıdır. Bir zamanlar Hilafet, ancak zenginlerden alınmak üzere Afrika'nın zekatını toplarken şu anda o zamanki halinden eser dahi kalmadı. Zira Afrika, kapitalizmin yönetimi altında açlık ve fakirlikle boğuşmakta. Bir zamanlar İrlandalı Nasranileri açlıktan kurtarmak için gıda ile dolu bir gemi gönderen Hilafet artık yok. Hilafet'in yok olması ile Müslümanlar, onca nehirlere ve verimli tarım arazilerine sahip olmalarına rağmen neredeyse ancak kendilerini doyurabilmekteler.

Arap ve Acem ajanlarının yardımı sayesinde Batı tarafından Hilafet Devleti'nin 1924 yılında yıkılmasından bu yana haçlı kafirler, Hilafet'in Müslümanların güç kaynağı olduğunu bilmekteler ve şu ana kadar da bu hakikatin farkındalar. Nitekim Hilafet yıkıldıktan sonra Dışişleri Bakanı İngiliz Lord "Kuruzon" şöyle demiştir: "Türkiye'yi yok etme ve ikinci kez kalkınmamasını garantileme fikri, kaçınılmaz bir durumdur. Çünkü biz, onun manevi gücü Hilafet'i ve İslam'ı yok ettik." Yine eski İngiliz Kara Kuvvetleri Komutanı Richard Dannat, 14.05.2010'da şöyle dedi: "Orada İslami bir planlama var. Güney Afganistan'da veya Afganistan'da veya Güney Asya'da buna karşı koymaz ve bunun karşısında durmazsak etkisi giderek artar ve büyür. Bu önemli bir nokta. Bu planlamanın 14 ilâ 15. asırlarda olduğu gibi İslami Hilafet'e dönüşecek derecede Güney Asya'dan Ortadoğu'ya ve Kuzey Afrika'ya uzandığını görmekteyiz."

Doksan sekiz (98) sene geçti ey Müslümanlar! Sizlerin topraklarında ve topraklarınızın dışında sizlerin ve sizlerin etrafındakilerin başına gelen her şey sizlere ve düşmanlarınıza bir kalkan olan Hilafet'i hatırlatmaktadır.

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Biliniz ki Hilafet güneşi ufuklarda görünmektedir. Allah'ın izniyle dünya, yakında İslam ile kurtulması sonucunda beşeri kanunların şerleri yüzünden üzerindeki yükün ağırlığını hissedecektir. Zira Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in izini takip eden Hizb-ut Tahrir, Hilafet Devleti'ni kurma merhalelerinin sonuncusuna girerek dini ikame etmek ve onunla hükmetmek için muhlis güç ve kuvvet sahiplerinden nusret talep etmektedir. Hizb-ut Tahrir, şu anda kırkın üzerinde ülkede çalışmaktadır. 2007 yılında Endonezya'da Hilafet'in geri gelmesini isteyen yüz binin üzerinde kişinin katıldığı bir konferans düzenledi. Yine 2009 yılında İslam dünyasının dört bir tarafından binlerce alimin katıldığı alimler konferansını düzenledi. İşte bugün, tam olarak 18 Temmuz 2010'da Şam beldesi Beyrut'ta İslam dünyasındaki en bariz siyasilerin ve medya mensuplarının katılımı ile bir medya konferansı düzenleyecektir. Bu konferansta Filistin, Keşmir ve küresel ekonomik kriz gibi Müslümanların önemli meselelerine ilişkin Hizb-ut Tahrir'in tutumu ve politikasının sunumu yapılacaktır.

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Hilafet ve İslam ile hükmetmek, sadece Allah'ın bir lütfu değildir. Bilakis gerçekleştirilmesi için çalışılması gereken bir gayedir ve bunu yapmadığımızda bu yüzden kıyamet günü hesaba çekileceğiz. Çünkü Allah [Subhânehu ve Te'alâ], başkasını değil İslam ile hükmetmeyi bizlere farz kılmıştır. Zira Subhânehu ve Te'alâ şöyle buyurmuştur:

فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ عَمَّا جَاءَكَ مِنْ الْحَقِّ "Aralarında Allah'ın indirdikleri ile hükmet! Sana gelen haktan (yüz çevirip de) sakın onların hevâlarına tâbi olma!" [el-Mâide 48]

Yine Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], Müslümanların boynunda biat olmasını farz kılmış ve boynunda bir halifeye biat olmadan ölen kimseyi İslam gelmeden önceki cahiliye zamanında ölmüş gibi en kötü ölüm ile ölmekle nitelemiştir. Zira şöyle buyurmuştur:

وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً "Her kim boynunda biat olmadığı halde ölürse cahiliyye ölümü ile ölmüş olur." [Muslim]

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Artık Hilafet, sadece bazılarının yerine getirdiği ve bazılarının ihmal ettiği bir farz değildir. Bilakis Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın mevcut yöneticilere karşı kesinlikle zafer elde edeceklerine dair müminlere bir vaadidir. Çünkü Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], zalim yöneticilerin helak olacağı ve Hilafet'in küfür yönetimlerini yok edeceği müjdesini vermiştir. Zira Allah [Subhânehu ve Te'alâ], şöyle buyurmuştur:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ "Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde halife kılacağını vaadetti." [en-Nûr 55]

Ve Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] şöyle buyurmuştur:

ثمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ "Sonra zorba diktatörlük olacaktır. Böylece Allah'ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhâcı üzere [Râşidî] Hilâfet olacaktır." Sonra sükut etti.

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın izniyle bu senenin 28 Recebi Hilafet'in kurulmasının yaklaştığını müjdelemektedir. Resulullah'ın metodunu takip ederek Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet'i kurmak için Hizb-ut Tahrir şebabı ile birlikte çalışmak için acele ediniz. Hilafet'i talep eden büyük bir hareket oluşturmak için insanları mescitlerde, çarşılarda, sokaklarda ve evlerde toplamak için bizimle birlikte çalışınız. Haydi hep birlikte Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kendilerine farz kıldığı Hilafet Devleti'ni kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret verme görevlerini yerine getirmeleri için Pakistan Silahlı Kuvvetlerindeki babalarımızı, kardeşlerimizi, evlatlarımızı, hanımlarımızı çağırmak üzere bizimle birlikte hareket ediniz. O Hilafet ki zalimlerin yönetimine son verecek ve insanlık için barış, adalet ve refah dolu yeni bir sayfa açacaktır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 1 Raceb 1431
M.  Pazar, 13 Haziran 2010

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER