بسم الله الرحمن الرحيم
Rusyalı Müslümanlara Bir Çağrı
2015 yılının hemen başlarında Fransa'daki karikatür olaylarının ardından Rusya'daki Müslümanlar hararetle İslami değerleri savundular. Rus yetkililer, Çeçenistan ve diğer Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerindeki Müslümanların haftalık Fransız gazetesinde Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e hakaret içerikli karikatürlerin yayınlanmasına yönelik öfkelerine dile getirmelerine izin verdiler. Hakaret, Rusya Federasyonu içinden değil, Batıdan geldiği için Rus yetkililer, bu protestolara müsaade ettiler. Dış güçlerin saldırılarına karşı birlik görüntüsü vermek amacıyla ümmetin öfkesini istismar eden Rusya, İslam'a karşı yürüttüğü savaşı görmezden geliyor. Son olaylar bunun en bariz göstergesidir.
Ocak ayı sonunda, Bitgorsk camisinin müzeye dönüşeceği ile ilgili haberler basına yansıdı. Müslümanlar, Avsorsk kentinde, yeni inşa ettikleri camiden mahrum edildiler. Yitrinaborgh şehrinde ise Müslümanlar yargı kararı ile Rahmet camisinin binasını boşaltmak zorunda kaldılar. Kalingrad gibi şehirler, neredeyse tamamen bitmek üzere olan bir caminin inşa edilmesini yasaklayan karara karşı hâlâ direniyor. Bu cami, şehirdeki tek camidir. Böylece Rus yetkililer, yol bulduklarında hemen Müslümanlar ile camileri arasına girmek için çalışıyorlar. Müslümanların çoğunlukta olduğu Cumhuriyetlerde sadece camiler inşa edilmesini yasaklamıyor. Aksine okullarda uygulanan başörtüsü yasağı da camilerin durumuna benziyor. Stavropol şehrindeki Rusya Yüksek Mahkemesi, Mordovia kentinde başörtüsünü nihai olarak yasakladı. Ayrıca İslami hayatı yeniden başlatma davetinde bulunanlara karşı da çatışmalar son sürat devam ediyor. Ufa şehrinde terörizm suçlamasıyla Hizb-ut Tahrir'in üyesi çok sayıda Müslüman tutuklandı. Oysa Hizbin İslami akide dışında hiç bir silahı yoktur. Güvenlik güçleri, sadece dinlerini yaydıkları için nedensiz yere Müslümanları tutukluyor.
İslam'a karşı devam eden bu pervasız savaş, aslında fikri zafiyetin bir göstergesidir. Rusya, toplumu birleştiren ve farklı halkları etrafında toplayan herhangi bir fikirden yoksundur. Yetkililerin tek ortaya koydukları şey, çok kültürlü ve dinli bir toplumdur. Bu ise Sovyetler Birliği döneminin birlik sloganı idi. Oysa komünizm akidesi, çöktü. Ateist inancı yok olup gitti, unutuldu. Rusya, Sovyetler Birliği'nin sadece hırslarını devraldı. Bu ise İslam'a asla denk değildir. Çünkü Rusya, İslam'ın yayılmasından korkuyor. Ayrıca Müslümanlar, ülkenin nüfusunun yedide birini oluşturuyorlar. Bir buçuk milyar Müslüman ümmetin ayrılmaz bir parçasıdır.
Ey Rusya'daki Müslümanlar! Hepimiz doğduğumuz toprakların Rusya toprakları olmadan önce atalarımızın bu topraklar uğruna öldürüldüğünü biliyoruz. Ardından Rusya, zorla bu toprakları istila etti ve dinini terk etmeyen herkesi alenen katletti. Sonra Müslümanlar o kadar zayıf düştüler ki itaat etmek zorunda kaldılar. Daha sonra yıllarca Sovyet hâkimiyeti altında yaşadılar. Bazı gelenekler ve ritüeller dışında İslam'dan geriye bir şey bırakmadılar. Ama çok geçmeden Allah'ın takdiri ile komünizm safsatası yok olup gitti. Nihayet tekrar dinimize geri kavuştuk. Tam İslam kültürünü öğrenecekken ve İslam'ın uyulması gereken gerçek din olduğunu fark etmeye başlamışken, yetkililer bizi tekrar Rusya'nın anladığı geleneksel İslam'a döndürmeye karar verdiler. Başka bir deyişle Rusya'nın belirlediği geleneksel İslam'a itaat ve boyun eğmemizi istediler. Yetkililer, aşırılık yanlısı yayınların listesini yapmaya başladılar. Adalet Bakanlığı, dinlerinin hükümleri ile Müslümanların kültürlenmelerini önlemek amacıyla İslami kitapları alelacele bu yasaklar listesine koydu. Kanunlarını sertleştirdiler, hatta İslami hayatı yeniden başlatmaya davet suç sayıldı. Buna yönelik ceza kanununda sert maddeler koydular. İslam yayılmaya başlayınca yetkililer korktular. Müslümanların yaşadığı yerlerde İslam'ın etkisini kırmak için çalışmaya koyuldular. Daha da kötüsü, Müslümanlar arasında yetkililerin İslam karşıtı politikalarını destekleyen sırtlanlar ürettiler. Müslümanları ılımlı ve aşırılık yanlısı diye ikiye böldüler. Hatta bu sırtlanlar arasında öyle kimseler oldu ki güvenlik güçleri İslam davetini taşıyan Müslümanları tutukladıklarında Allah'a şükrettiler. Umulur ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, kalbinde hâlâ zerre kadar ihlas olanların kalbine tövbe ilham eyler. Diğerleri ise her iki yurtta da hüsrana uğrasın.
Ey Rusya'daki Müslümanlar! Doğrudur biz Rusya'da doğduk ve orada büyüdük. Ama Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in getirdiği Şeriat dışında bizim bir Şeriatımız yoktur. Sadece Müslümanlar değil tüm insanlık İslam'a muhtaçtır. İslam, Allah'ın bize tevdi ettiği bir emanettir. Onu tüm âleme taşımak kaçınılmazdır. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve onun ashabının yaptıkları gibi biz de İslam'ı taşımalıyız. Dünya cehalet içinde yaşıyor. Rusya'da da olsak bizim başka bir Şeriatımız yoktur. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yoluna uymak zorundayız. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i görmeden onun yoluna uyanlara müjdeler olsun. İşte Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözüyle işaret ettiği de budur:
إنّ مِنْ وَرَائِكُمْ أَيَّامَ الصَّبْرِ لِلْمُتَمَسِّكِ فِيهِنَّ يَوْمَئِذٍ بِمَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ أَجْرُ خَمْسِينَ مِنْكُمْ»، قَالُوا: يَا نَبِيَّ اللَّهِ أَوَ مِنْهُمْ؟ قَالَ: «بَلْ مِنْكُمْ "Muhakkak ki sizin arkanızda karanlık gece parçaları gibi fitneler vardır. O fitneler içerisinde, sizin üzerinde bulunduğunuz inancın benzerine sımsıkı yapışan bir kimse için, sizden elli kişinin sevabı kadar sevap vardır." Dediler ki: Ya Rasûlullah! Onlardan elli kişinin sevabı kadar sevabı vardır değil mi? "Hayır! Sizden elli kişinin sevabı kadar sevap alır."
Ey Rusya'daki Müslümanlar! Rus yetkililerin dinimize karşı yaptıkları büyük bir suçtur. İslami ümmete karşı yapılanlar yeni bir şey değildir. Ümmet bu gibi zorluklar ile ilk kez karşılaşmıyor. Biz, Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i örnek aldığımızda ve Allah Subhânehu ve Teâlâ'yı razı etmek için çalıştığımızda tüm bu zorluklar yok olup gidecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا "Andolsun, Allah'ın Rasûlü'nde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." [Ahzab 21]
Ey Rusya'daki Müslümanlar! Tırnaklarımızla dinimize sarılmaktan, İslam'ın ve Müslümanların yararına olacak şekilde çalışmaktan başka seçeneğimiz yoktur. İslam'ın bekçileri olmazsak, Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı gibi İslam'a uymazsak, davet etmezsek Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın huzurunda yarın nasıl hesap vereceğiz. Namaz, oruç, setri avret veya İslam'a davetin nasıl farz olduğunu biliyorsak, şeri hükümleri uygulamanın farz olduğunu da öyle terk edemeyiz. Rusya'nın istediği gibi çöküntü içinde kalamayız. Özellikle de bizler dinimizin hükümlerini biliyorsak. İster imam isterse Allah'ın çokça ilim verdiği normal bir kişi olalım fark etmez. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve selefi Salihin yoluna uymak elzemdir. Daha çok öğrenmeliyiz ve İslam'ı yaymak için çalışmalıyız. İyiliği emredip kötülükten nehyetmeliyiz. Aksi halde Allah Subhânehu ve Teâlâ bize yardımını haram kılar ve dualarımıza icabet etmez. Nitekim Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem bundan bizi sakındırdı.
والذي نفسي بيده لتأمرن بالمعروف ولتنهون عن المنكر أو ليوشكن الله عز وجل أن يبعث عليكم عذابا من عنده ثم تدعونه فلا يستجاب لكم "Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder kötülüğe engel olursunuz, ya da, Allah, yakında umumi bir bela verir. O zaman dua edersiniz, fakat duanız kabul olmaz."
Ey Rusya'daki sabırlı ümmet! Allah Subhânehu ve Teâlâ, mümin kulları için şerre razı olmaz. Ama Allah Subhânehu ve Teâlâ bizi imtihan ediyor. Bu yüzden imtihana sabretmeliyiz. Bu da Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yolunda sabrederek olur. Hep birlikte bu yolda yürümeliyiz. Riayete ihtiyacı olanları gözetmeliyiz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ "Allah ve Rasûlü'ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir." [Enfal 46]
Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yoluna uymak, bizi Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın rızasına ve zafere götürecektir. Bu yol bizi İslami hayatı yeniden başlatmaya ulaştıracaktır. Ümmetin Allah'ın dini ile hükmedeceği günü yaklaştıracaktır. Biz, Müslüman ülkelerin birinde Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kuran Ensar'ın ortaya çıkmasını temenni ediyoruz. İşte o zaman Hilafet, Rusya dâhil olmak üzere her yerde Müslümanların can ve değerlerini koruyacaktır. Karanlığı ortadan kaldırmak için İslam'ın nuru geri dönecek, Hilafet de adalet feneri olarak diğer tüm halklar için elbette geri gelecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ "Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." [Nur 55]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Rusya
H. 28 Rabi’-ul Âhir 1436
M. Salı, 17 Şubat 2015