بسم الله الرحمن الرحيم
Beşar'ın, Humus Şehrinin (Hula) Kasabasındaki Katliamı; Uluslararası Toplumun Alnındaki Kara Bir Leke ve Halklarına Yardıma Koşmaları İçin Allah'ın Dinine Destek Verenlere Bir Çığlıktır
Katil Beşar Esad'ın güçleri, 25.05.2012 Cuma günü, Humus'taki Harp Akademisi'nden başlayarak ağır ve hafif olanlar da dahil her türlü silahları kullanmak yoluyla yeni bir vahşî katliam işleyerek Humus'un Hula bölgesindeki silahsız mümin Suriye halkına karşı şeytanî zehirlerini kusmuşlardır. Nitekim katliam, alışık olduğu üzere kudurmuş şebbihalar ile rejimin köpeklerinin onları bıçaklarıyla takip etmelerinin ve yaralıları da kanları aka aka hastanelerden kaçırmaya çalışmalarının ardından çoğu, evlerdeki Meydan Hastaneleri'ne doldurulan kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık yüz şehidin hayatına mal olduğu gibi yüzlerce de yaralı vardır. İşte tüm bunlar, bu rejimin nasıl da Allah'ın, dininin ve mümin Suriye halkının açık bir düşmanı olduğu gerçeğini ifşa etmektedir... Bu facir rejim, çok ama çok iyi bilsin ki başkasını öldürmeden önce kendisini öldürmektedir. Zira çok yakında kara bir gün onu beklemektedir. Çünkü bekleyeni için yarın, çok yakındır.
Nitekim bu katliam, daha çok bu mücrim rejim ile onun arkasındaki Amerika'nın, Müslüman ülkelere tahakküm eden zararlı rejimlerden oluşan araçlarının ve Birleşmiş Milletleri gibi uluslararası kanallarının olduğu uluslararası toplum ile kesinlikle kılını dahi kıpırdatmayan Arap Ülkeleri Ligi gibi bölgesel toplumu ifşa etmekte olup meydana gelenlerde açık bir şekilde bu katil rejim ile gizli anlaşmanın ve koordinasyonun olduğuna işaret etmektedir... Zira bu mücrim rejim, uluslararası toplumun kendisiyle birlikte olduğunu bilmektedir. Çünkü o, Suriye'de İslam için alametlerinin görünmeye başladığı yeni bir dönemin doğmasından korkmakta olup buda Batı'yı endişelendirmekte ve onu bu rejimin cürümleri karşısında sessiz kalmaya sevk etmektedir... Bu rejim, özellikle ayaklanmanın Şam ve Halep'te genişlemesinin ve cürümünün rükünlerini oluşturan sözde "kriz yönetimi hücresini" etkilemeye çalışan son operasyonun ardından terazinin kefesinin ayaklanmanın maslahatına doğru meyletmeye başladığını hissetmektedir. Dolayısıyla bu katliamla o, kendisinin kesinlikle hala liderliğin dizginlerini elinde tuttuğunu göstermek istemektedir.
Ey Ümmetin Bedeninde Hilafet Dârı'nın Merkezi Olarak Zonklayan Nusret ve Zafer Şam'ındaki Müslümanlar!
Bu katliam sizleri, sadece dininize daha fazla sarılmaya, ona tek kurtuluşunuz olarak bakmaya ve kafir Batı'yı, kuyruklarını ve araçlarını da kaldırıp atmaya sevk etmelidir. Zira gerçek savaş boyutunda sizler, ayaklanmanızın sadece Allahu Subhânehu için olması amacıyla nefes aldığınız İslamî eğiliminizin ortaya çıkması nedeniyle herkese karşı savaştınız.
Ey Muhlis Subaylar! Ey Allah'ın Ensarları ve Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in Livasını Taşıyanlar!
Hiçbir güce sahip olmayan ve bir çıkış yolu da bulamayan halkınızdan erkek, kadın ve çocuklardan oluşan mustazaflar, sizin ve dininiz için göz yaşı dökmekteler ve kendilerine, sizlerin içinden bu trajik durumlara son verecek kurtarıcı ensarlar göndermesi için Allah'tan yardım istemektedirler. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir olarak bizler bilmekteyiz ki; Suriye'deki halkımızla birlikte tüm İslam ümmeti, İkinci Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmak için Allahu Subhânehu'ya itat edip yardım dileyen mümin ensarlardan oluşan bir gurup olmadıkça kurtulamayacaktır. Zira Allahuteala, şöyle buyurmaktadır: إِلاَّ تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُواْ السُّفْلَى وَكَلِمَةُ اللّهِ هِيَ الْعُلْيَا وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ "Eğer siz ona (Reselullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kafirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı... O, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükunet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kafir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah Azizdir ve Hakîmdir." [et-Tövbe 40]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
H. 5 Raceb 1433
M. Cumartesi, 26 May 2012