Cumartesi, 21 Muharrem 1446 | 2024/07/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Gassan Hito'nun Geçici Hükümeti; Amerika'nın Yönetimi Elinde Tutmak İçin Suriye'deki Ayaklanmaya Dönük Komplo Halkalarından Bir Halka, İçerideki İslamcı Ayaklanmacıları Vurmaya Dönük Bir Fitne Projesi ve Kasap Beşar İçin Bir Kurtarma Gemisidir

Hito'nun seçilmesinin dışarıdan destekli aceleci bir çaba olduğunu söyleyenleri protesto etmek için oylamadan önce bazılarının oturumdan çekilmelerine yol açan "Ulusal Koalisyon'un" üyeleri arasındaki ihtilafların ortasında bu koalisyonun genel kurulu, 18-19.03.2013 günleri arasında İstanbul'daki lüks Retaj Royal Otel'de toplanmış ve Suriye asıllı Amerikan Gassan Hito geçici hükümetin başkanı seçilmiştir. Nitekim bunun, içerideki "kurtarılmış bölgeleri" idare edeceği ve silahlı örgütlerin veya sosyal veya dini veya askeri figürlerin idare etmesi imkansız olan bu bölgelerdeki büyük idarî boşluğu dolduracağı ilan edilmiştir. Nitekim Amerika, onun seçilmesini memnuniyetle karşılamış ve Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland onun hakkında gazetecilere şöyle bir ifadede bulunmuştur: "Amerikalı yetkililer, Gassan Hito'yu tanımakta ve ona saygı duymaktadırlar." Ve onu överek şöyle bir eklemede bulunmuştur: "Suriye halkına düşkün olan bu şahıs, Teksas'taki çok başarılı olan bir hayatı terk ederek kendi vatandaşlarına insanî yardımda bulunmak için çalışmaya gitmiştir." Nitekim Amerikan "New York Times" Gazetesi onu, "Suriye ayaklanmasının geçici hükümetinin başkanı olarak seçilen bir Amerikan vatandaşıdır" şeklinde nitelendirmiştir. Şimdi doğrudan, Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry'in daha bir hafta önce, yani 13.03.2013'de yapmış olduğu açıklamasını aktarıyoruz: "Esad ile muhalefetin, Cenevre'de konulan çalışma çerçevesine binaen geçici bir hükümet oluşturmak için diyalog masasına geldiğini görmek istiyoruz." Ve şöyle demişti: "Aynı şekilde Suriye Muhalefeti'nin, işbirliği için masaya gelmesi kaçınılmazdır ve bizler de bunun için çalışıyoruz ve çalışmaya da devem edeceğiz." Zira bu Hito, Amerika'nın görevini yerine getirmek için bir Amerikan seçimidir. Dolayısıyla bu seçimin, bir taraftan Amerika'nın hesabına asrın kasabı Beşar Esed ile diyalog için bir hazırlık adımı diğer taraftan ise Batı ülkelerinin kendisinden korktukları ayaklanmayı soğurma ve ayaklanmanın İslamî yönüne kürtaj yaptırmak için olduğu kabul edilebilir. Bu yüzden Batılı ülkeler, bu hükümetin önceliklerinin ayaklanmaya darbe indirip ortadan kaldırmak olduğu gibi ayaklanma üzerinde Ulusal Koalisyon'un üyelerinden olan bu parazitlere yardım elini uzatmanın temel şartı olarak değerlendirmektedirler. Bu alanda Hito, Batılı projeyi kabul eden unsurlarla ortak çalışacak, medya olarak onun pazarlaması yapılacak ve aşırıcılık ve terörizm gerekçesiyle İslamî eğilime sahip olan ayaklanmacılara darbe vurmak için çalışacaktır. Bundan dolayı bu hükümet, içeride bir fitne projesi olup o, uluslararasının Suriye'deki mübarek ayaklanmaya yönelik komplo halkalarından bir halka ve Beşar ile onun cellatları olan suç takımı için bir kurtarma gemisidir. Burada kayda değerdir ki bu seçim, kasabın kendisi için beklenen ret durumunu hapsederek insanları meşgul etmek ve aynı zamanda insanları bu seçimi kabul etmeye mecbur bırakmak için masumlara karşı kimyasal silah kullanmasıyla örtüşmektedir. Bunu ise bu gibi cürümlerle onlara baskı uygulamak için yapmaktadır. Nitekim bu silah durumunun, Suriye'deki sahih İslam hareketinin karşısında önerilen hükümeti desteklemek için uluslararası müdahaleye bir gerekçe olması çokta uzak değildir.

Ey Şam-Suriye'deki Sabırlı Mümin Müslümanlar!

Hakeza tam bir alçaklık ve aşağılık bir şekilde Ahmed Muaz el-Hatib liderliğindeki Ulusal Koalisyon, şehitlerin kanlarına hıyanet ettiği gibi ölülerden önce canlılara hıyanet etmekte ve tüm bunlardan önce Allah'a, Resulüne, Dinine ve müminlere hıyanet etmektedir. Nitekim kısa bir geçmişi olmasına rağmen bu Koalisyon ile başkanının hıyanet tutumları çoğalmıştır. Dolayısıyla hangi gözlemci halk bunun gibilere itimat eder bilemiyoruz. Zira onlar, insanlar tarafından seçilmedikleri gibi onların mefhumlarını taşımamaktalar ve onların arzularını da temsil etmemekteler, dahası onlar istihbarat koridorlarında ve Büyükelçilik kulislerinde imal edilmekteler ve onların geneli ise 11 yıl boyunca Teksas'daki Amerikan İletişim Teknolojisi "İnovar" Şirketi'nde İcra Müdürü olan ancak Kasım ayında, bizzat kendisinin açıkladığı üzere "Suriye ayaklanmasına katılmak için" aniden görevini terk ettiği ifade edilen bu Hito gibi karanlık  kişilerdir. Aynı şekilde onların geneli, laik kimselerdir. Zira aynı şekilde onun hakkında ifade edildiği üzere kendisi Amerika'daki "Özgür Suriye İttifakı'nın" kurucularından olmakla birlikte 2011 yılından bu yana da başkan yardımcılığı görevini üstlenmiş olup bu Birliğin amacı ise "Özgürlüğü, adaleti, sivil özgürlükleri ve kanunun saygınlığı hususunda Suriye halkının arzularını desteklemektir." Hatta her kim onun Ahmed Muaz el-Hatib gibi İslamî olduğunu söylüyor ya da onun sözde bazı İslamî cemaatler gibi bu seçimin arkasında durduğu söyleniyor ise bunların İslam'ı, Müslümanları rejimin küfür üzere ve Batı'nın elinde kalmaya devam etmesine ve sadece şahısların değiştirilmesine alıştıran Batı tarzı İslam'dır. Dolayısıyla burada gördüklerimizi, İslam'dan diğerlerinden daha ok korkar hale gelen Mısır ve Tunus'un her birinde de görmekteyiz.

Ey Dâr-ul İslam'ın Merkezi Şam Topraklarındaki Ayaklanmacılar!

Önce Ulusal Konseyin, ardından Ulusal Koalisyon'un ve şimdi de geçici hükümetin oluşturulması sizden tamamen uzak olup Batı, onlar aracılığıyla Beşar rejiminden çok az farklı olacak olan çözümleri dayatmak amacıyla habis dolambaçlı yollarla onları sizlere dayatmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla onlar, sizleri temsil etmemekteler, bilakis onları ortaya çıkaranları temsil ettikleri gibi dahası sizlerin üzerine düşen onları tamamen reddetmektir. Zira onlar, Sykes-Picot bayraklarını kaldırmaktalar ve Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in râyesini kaldırmayı da reddetmektedirler. Dolayısıyla onlar, Laik sivil bir devletin kurulmasını istedikleri gibi şariatın kurulmasını emrettiği İslamî Hilafet Devleti'nin kurulmasını da reddetmektedirler. İşte onlar, İslam haram kıldığı halde kafir Kapitalist Batılı ülkelerden yardım dilenmektedirler. Dolayısıyla tüm Müslümanların yapmaları gereken onlara karşı tek yumruk olmalarıdır. Ancak çok şaşırtıcı olan Suriye'deki Müslümanların, aralarındaki bu parazitlerin soyut varlıklarını kabul etmesinin yanı sıra onları dinlemesidir. Müslümanlar çok iyi bilsinler ki onlarla muamelede bulunmayı kabul etmek demek, Amerika'yı Suriye'de etkin kılmak, Müslümanların ayaklanmalarının ortadan kalkmasında Amerika'ya yardım etmek ve Amerika'nın içeride fitne tohumu ekmesine imkan vermek anlamına gelmektedir... Yine Müslümanlar çok iyi bilsinler ki şüphesiz Allahu Subhânehu, Semî'dir ve Alîm'dir ve amellerin her zerresinden dolayı hesaba çekecek ve ya cennet ya da cehennem olacaktır... Dolayısıyla şayet sizler kurtuluş istiyorsanız, sizler için sizlere yönelik uluslararası komploya karşıt düzeyde olacak olan Raşidî Hilafet Devleti'ni kurmaktan başka bir kurtuluş yoktur. Şayet sizler nusret istiyorsanız, sizler için bundan başka bir nusret yoktur. Şayet sizler izzet istiyorsanız, sizler için İslam'dan ve Raşidî Hilafet Devleti'ndan başka bir izzet yoktur. Hakeza sizlerin önceliği, Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] ve kerim sahabesi [Radıyallahu Anhum Ecmaîn] olmalıdır. O halde Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın emrettiği gibi onları örnek alınız. Nitekim Allahu [Subhânehu ve Teâlâ], onlar hakkında şöyle buyurmuştur:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا "Andolsun ki Resulullah'ta sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için gerçekten en güzel örnek vardır." [elAhzâb 21]

Ve İbrahim ve onunla birlikte olanlar hakkında şöyle buyurmuştur:

قَدْ كَانَتْ لَكُمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ فِي إِبْرَاهِيمَ وَالَّذِينَ مَعَهُ إِذْ قَالُوا لِقَوْمِهِمْ إِنَّا بُرَآءُ مِنْكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةُ وَالْبَغْضَاءُ أَبَدًا حَتَّى تُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَحْدَهُ "İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek olan Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." [Mumtehine 4]

Dolayısıyla Resulünüz ve onun atası efendimiz İbrahim ile onlarla birlikte olanların davet ettiği şey, işte budur. Peki gerçekten bizler onlarla birlikte miyiz?

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 8 Cumâde’l Ûlâ 1434
M.  Perşembe, 21 Mart 2013

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER