Pazar, 25 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/11/16
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Eğitim Çıkmazı: Modern Devlet Neden Başarısız Oldu? Hilafet Nasıl Bir Çözüm Sunuyor?

Modern devletin temel direklerinden biri sayılan Tunus’taki eğitim politikası, yapılan tüm reformlara rağmen başarısız olmuştur. Öğrencilerimiz küresel sıralamalarda en alt basamaklarda yer alırken, okullarımız ve üniversitelerimiz ise listeye bile girememişlerdir. Her yıl on binlerce öğrenci okulu bırakıp sokağa terk edilmekte; bu çocuklar işsizliğin, uyuşturucunun, ölüm teknelerinin ve organize suç örgütlerinin kucağına düşmektedir. Artık herkes eğitim müfredatının yozlaştığını ve sistemin başarısız nesiller ürettiğini kabul etmektedir. Bütün bunlara ek olarak, öğretmenler de maaş hiyerarşisinin en altına itilerek itibarsızlaştırılmıştır.

Bugün, (Eylül-Aralık 2023) tarihli Ulusal Eğitim Reformu İstişaresi’nden 2022 Anayasası’nda öngörülen Yüksek Eğitim Konseyi’nin kurulmasına kadar pek çok girişimde bulunulmasına rağmen, bu istişarede sunulanlar yüzeysel bir yamadan ibarettir. Aslında bu çabalar, 1958’de Fransız Jean Debiesse’in hazırladığı ve dönemin Eğitim Bakanı Mahmud Mesadi’nin hayata geçirdiği seküler, sömürgeci ve Batılılaştırıcı projeyi daha da pekiştirmekten başka bir şey değildir. Aslında bu proje, İslam’ı eğitimin dışına itmek ve toplum ile genç nesillerin uygarlık kimliğini dinamitlemeyi amaçlamaktadır.

Bu iflas etmiş modelin yeniden dolaşıma sokulması, toplumu daha fazla yozlaşmaya, çürümeye ve Batı’ya bağımlılığa sürüklemekten başka bir işe yaramayacaktır. Ümmet, ancak kendi inancından kaynaklanan özgün bir eğitim vizyonuyla kalkınabilir. Doğru eğitim politikası, İslam akidesini temel alan politikadır. Eğitim politikası ve hedefleri, akliyet ve nefsiyetiyle İslami şahsiyetler üretmek, Müslümanların çocukları, İslami ilimler (içtihat, fıkıh, yargı vb.) ve deneysel bilimler (matematik, bilişim, kimya, fizik, tıp vb.) gibi hayatın her alanında uzmanlaşmış bilim insanları olarak yetiştirmek için Ümmet’in kimliğini ve İslami inancını koruyacak şekilde belirlenir.

Bahsettiğimiz eğitim politikası, Müslümanları İslam sancağı (La ilahe illallah Muhammedun Rasûlullah) altında toplayan, tam bağımsız, kendi kararlarını kendi veren, düşmanlarına korku salan güçlü bir devletin, yani Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin uygulayacağı politikadır. Hilafet, İslam ile yönetecek; sadece Müslümanların değil, tüm dünyanın yaşadığı kriz ve sorunları çözümler üretecektir. Çünkü Hilafet, insanlar için her zaman ve her yerde neyin en faydalı olduğunu tek bilen, İnsanlığın Yaratıcısı’nın indirdiği bir sistemiyle yönetecektir. Hilafet, büyük bir bilimsel kalkınma gerçekleştirecek, muazzam bir sanayi devrimi ve eşi benzeri görülmemiş bir ilerleme meydana getirecek ve hak sahiplerine haklarını geri verecektir.

Hilafet sistemi, net ve bağımsız bir siyasi vizyona sahiptir. Eğitimi, birinci sınıf devlet adamları yetiştiren bir fabrika, liderliği arzulayan ve aşağılayıcı bağımlılığı kabul etmeyen güçlü şahsiyetler yeşerten verimli bir toprak haline gelecektir. Hilafet sistemi, eğitimi temel bir hak olarak görecek ve en yüksek kalitede, tamamen ücretsiz bir eğitim sunacaktır. Bilimsel ilerlemeyi hızlandırmak amacıyla öncelikleri Şeriat hükümlerine göre yeniden düzenleyecektir. Bilgide en üst seviyelere ulaşma kapasitesini destekleyecek altyapıları kurmak için de madenler, enerji, tarım ve hayvancılık gibi kamuya ait kaynaklardan ve devletin kontrolündeki diğer gelirlerden büyük bütçeler ayıracaktır. Bu destek sistemlerinin başında ise şunlar gelmektedir:

1- İlkokuldan üniversiteye kadar İslami şahsiyeti geliştiren bütüncül bir eğitim sistemi kurmak. Liderlik ruhu ile iman farkındalığını birleştiren ve hayatın her alanında ümmetin ihtiyaç duyduğu farklı beceri ve uzmanlıklara sahip bir nesil yetiştirmek.

2- Üniversiteler ve devlete bağlı araştırma merkezleri arasında tam bir entegrasyon sağlayarak araştırma, icat ve geliştirme faaliyetlerini yürütecek bir Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) sistemi kurmak. Araştırma, keşif ve inovasyon süreçlerini devletin yönetimi, teşviki ve finansmanı altında yürütmek.

3- Askeri kapasiteyi modern imkanlarla geliştirmek, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamak ve ağır sanayiye dayalı entegre sanayi zincirleri oluşturmak amacıyla, devletin bağımsız olarak yönettiği stratejik bir sanayi sistemi kurmak. Devlet denetiminde ağır sanayilerle bütünleşik bir sanayi zinciri oluşturmak, hammadde, teknoloji, uzmanlık, mühendislik ve finansman da dahil olmak üzere bu sanayi için gerekli tüm tedariki temin etmek.

Ey dünyanın en prestijli üniversitesine sahip Zeytune ülkesi Müslümanları! İslam’ın eğitime seçkin bakış açısını benimseyen Hilafet sistemi, bugün birinci sınıf bir eğitim sistemi kurabilecek kapasitededir. Bu sistem, bilgi talebini devletin ve ümmetin hayati meselelerine ve çıkarlarına bağlılıkla birleştirecektir. Aynı zamanda ümmetin ihtiyaç duyduğu her konuda kendine kendine yeterli olmasını sağlayacaktır. Bu da ülkemizdeki eğitim sistemleri ile toplumlarımızın sanayi, tarım, teknik ve diğer ihtiyaçları arasında diğer ülkelere bağımlı hale gelmemize yol açan kopukluğu sona erdirecektir. Buna ek olarak Hilafet Devleti, toplumun ihtiyaçlarını bağımsız olarak karşılamak ve Hilafet’i büyük küresel bir güç haline getirmek için sanayileşme alanında kapsamlı yatırımlar yapacaktır. Bu da, devletin, devleti geliştirmek için ümmetin çocuklarının seçkin becerilerinden ve zihinlerinden faydalanmasını sağlayacaktır. Böylece yabancı ülkeler ümmetin evlatlarının değerli enerjilerini heder edemeyecek ya da çalamayacaktır.

O halde ey Müslümanlar! Bu harika modeli hayata geçirmek ve uygulamaya koymak için acele edin. Allah’ın Raşidi Hilafet Devletini kurmak için çalışmanızı farz kılması nedeniyle hemen çalışmaya koyulun. Zira Hilafet, tüm sorunlarınız için şeri yegâne çözümdür.

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ“Onlar ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” [Hac 41]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti


H. 20 Rabi’-ul Âhir 1447
M.  Pazar, 12 Ekim 2025

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER