بسم الله الرحمن الرحيم
-Basın Açıklaması- Ürdün Kralı Abdullah'ın Türkiye Ziyareti Suriye'ye Yönelik İhanet Çemberinin Bir Halkasıdır
2009 Aralık ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ürdün'e bir ziyaret gerçekleştirmişti. Ürdün Kral'ı Abdullah ise 5-6 Mart 2013 tarihinde Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulundu. İade-i ziyaret mahiyeti taşıdığı belirtilen bu görüşmede, "Ortadoğu, Kuzey Afrika ve özelde ise Suriye'nin" ele alındığı dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kraliçe "onuruna" verilen yemek toplantısı konuşmasında; İngilizlerin seçip yerleştirdiği, Ürdün Emir'i 1. Abdullah ve 3 Mart 1924'te İngilizlerin yardımı ile Hilafet'i kaldıran Mustafa Kemal'e atıfta bulunarak "müstesna bir dostluk geliştirdiklerinden" bahsetti. Ardından "bu ilişkinin aynı şekilde devam ettiğini" söyledi. Kral Abdullah, geçmişteki ihanetlere yönelik duyguları depreşmiş olacak ki anıtkabir ziyaretinde ağladı.
Geçtiğimiz hafta Amman'da gasıp Yahudi varlığı İsrail'in de yalanlamadığı, Netanyahu ile gizli görüşmesinden sonra Kral Abdullah Türkiye'ye gelmiştir. Şu bir hakikat ki, Suriye'deki İslami kıyam hem kâfirleri hem de bölge devletlerini endişelendirmiştir. Şam düşerse sıranın Ürdün'e, gasıp Yahudi varlığına ve oradan da diğer atanmış tiranlara yayılacağını anlamışlardır. İşte bu yüzden ABD ve bölge devletleri tek bir plan dâhilinde hareket etmektedirler. Allah Subhanehu Ve Teâlâ'nın dinini yeryüzüne hâkim kılmak için kalbi Suriye ile atan Müslümanları gözetleme, onları terörize etme ve onlara baskı yapmaya çalışmaktadırlar.
Ürdün Kral'ı Abdullah'ın Türkiye ziyareti ve özellikle Abdullah Gül'ün kendisine olan ilgisi bir dönem Beşşar Esed'le birlikte verdikleri pozları hatırlattı. Ancak Şam'ın yiğitleri vahşi Beşşar ve tüm dünyanın maskesini yere indirdi ve gerçek yüzleri açığa çıktı. Tüm bunlardan ders çıkarmayan, hala ibret almayan Türkiye yöneticileri, Kral Abdullah'a ayaklanmaların başlaması ile birlikte yapmış olduğu bir takım reformlardan dolayı övgüler dizdiler. Şam kasabının maskesi düştüğü gibi ABD ve İngiliz askerlerini Ürdün'e konuşlanmasına izin veren Suriye'yi bir çember gibi kuşatan Kral Abdullah'ın da maskesi düşecek ve devrik liderlerin yanında hak ettiği yeri alacaktır.
Ey Müslümanlar!
Her fırsatta "Suriye halkının yanında olduğunu" söyleyen bu yöneticiler sizleri aldatmasın. İran yöneticileri gibi Ürdün ve Türkiye yöneticileri de Suriye İslam devrimini isteyen halkın karşısındadırlar. Bu yönetimler Filistin gaspçısı Yahudi varlığı ile aynı kaygıları taşımaktadırlar. Türkiye'deki yöneticiler bir taraftan Suriye halkı için yardım kampanyaları başlatıp devrimin yanında olduğunu söylerken, diğer taraftan da ABD'nin bizim topraklarımızdaki üssünü korumak için Patriot rampalarının Türkiye'ye konuşlanmasına izin vermiştir. Öyle ki Başbakan Erdoğan, bu toprakları NATO toprağı olarak ifade etme "cesaretinde" bulunmuştur. Şimdi ise Suriye'ye sınır olan Ürdün Kral'ı ile birlikte devrimin yönünü saptırmak, direnişi kırmak ve rejimle diyalog kurmak yolu ile yumuşak bir geçiş için ortak hareket etmektedirler. Zira onları bir araya getiren tek şey Şam kıyamının Raşid-i Hilafet Devleti ile taçlandırılma korkusu ve endişesidir.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
H. 24 Rabi’-ul Âhir 1434
M. Perşembe, 07 Mart 2013