Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Türkiye’yi Kalkındıracak Olan Ne Parlamenter Sistem Ne de Başkanlık Sistemidir

O Ancak İslam’ın Yönetim Sistemi Olan Raşidi Hilafet’tir!

Meclis genel kurulunda yoğun tartışmalar ve şiddetli kavgalar neticesinde kabul edilen Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun, dün itibariyle Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. Böylece resmi gazetede yayınlanmasının akabinde referandum süreci başlayacak ve muhtemelen 16 Nisan tarihinde halk oylaması gerçekleştirilecektir.

Ey Müslümanlar! “Hayır” diyerek korunmaya çalışılan kokuşmuş İngiliz tipi parlamenter sistemdir. “Evet” diyerek getirilmek istenilen ise Amerikan tipi başkanlık sisteminin çakmasıdır. Parlamenter sistem nasıl ki yıllarca halk yerine İngilizlere hizmet ettiyse, bu yeni sistemde yine halka değil, ABD’ye hizmet edecektir. Zira getirilmeye çalışılan bu sistem Müslüman halkın inançları, maslahatları ve değerleri gözetilerek değil, ABD’nin nüfuzu ve çıkarları gözetilerek hazırlanmıştır. Yöneticilerin söylediği yalanların aksine bu yeni sistem ne terör olaylarını bitirecek, ne ekonomik sorunları ortadan kaldıracak, ne de yaşanılan toplumsal yozlaşmaya son verecektir. Çünkü al birini vur ötekine misali her ikisi de kapitalist ideolojidendir.

Ey Müslümanlar! İster parlamenter sistem, isterse başkanlık sistemi olsun her ikisi de İslam akidesine tamamen aykırı olan fasit sistemlerdir. Zira her ikisi de laikliğe ve demokrasiye dayanmaktadır. Dini hayattan ve devletten ayıran laiklik ile hâkimiyeti ve hüküm koyma yetkisini Allah’tan alıp insanlara veren demokrasi, İslam inancı ile her yönden çelişen küfür fikirleri ve sistemleridir. İslam, insanların hevalarına ve akıllarına göre hükümler koymasını cahiliye olarak isimlendirmiş ve biz Müslümanları cahiliye hükümlerini reddedip Allah’ın indirdiği hükümlerle yönetilmeye davet etmiştir: وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَآ أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ  “Ve aralarında Allah indirdikleriyle hükmet. Onların hevalarına uyma.” [Maide 49]  أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُون "Yoksa onlar cahiliye hükmünü mü istiyorlar, inanan bir toplum için Allah'tan daha güzel hüküm veren kimdir” [Maide 50]    

Ey Yöneticiler! Bu halk, hamuru İslam akidesi ile yoğrulmuş, yüzyıllarca İslam’ın sancaktarlığını yapmış ve dini ile izzeti tatmış Müslüman bir halktır. Yine bu halk bir asra yakındır üzerlerine tahakküm eden küfür nizamlarına karşı direnç gösterip mücadele etmiş ve İslam’ın yönetim biçimi olan Raşidi Hilafet’in özlemi ile yanıp tutuşmaktadır. Öyleyse neden Cumhuriyete bu kadar sahip çıkarken, Hilafet’e uzak duruyorsunuz? Neden aslınıza dönmek yerine Batılı sistemlerin etrafında dolaşıyorsunuz? Niçin süslü sözlerle Müslümanları kandırıyorsunuz? Oysaki yapmaya çalıştığınız şey demokratik küfür rejiminin ömrünü uzatmak, bekasını sağlamak ve bu halkın Raşidi Hilafete yönelmesinin önüne geçmeye çalışmaktır. Bu halkı süslü ama sahte sözlerle kandırmaya mı çalışıyorsunuz?  İyi bilin ki siz sadece kendinizi kandırıyorsunuz!

Ey Yöneticiler! Sizler ne zamana kadar tertemiz olanı bırakıp, pis olanın peşinden koşmaya devam edeceksiniz? Allah’ın indirdikleri ile hükmetmek yerine, yamalayıp durduğunuz Batı menşeili anayasalarla yönetmeyi daha ne kadar sürdüreceksiniz? Böyle yaparak sömürgeci kâfir devletlerin yanında izzetli olacağınızı mı zannediyorsunuz? Hayır, vallahi ancak onların yanında zillet bulursunuz! وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ “İzzet ancak Allah’ın, Rasulü’nün ve Müminlerindir.” [Münafıkun 8]  

Ey Müslümanlar! Öldürücü zehiri şifalı bir bal gibi sunmakta çok mahir olan yöneticilerinize karşı uyanık olunuz. Ne size dayatılan kokuşmuş İngiliz tipi parlamenter sisteme, ne de diğerinden farkı olmayan ABD tipi başkanlık sistemine razı olmayınız. Sizleri kandırmak için söylenecek süslü yalanlara ve sahte vaatlere karşı dikkatli olunuz. Asla İslam’dan olmayan anayasa ve sistemleri kabul etmeyiniz. Zira bunlar Batılı devletlerden ithal edilmiş anayasa ve sistemlerdir. Her ikisinin de dayanağı olan laik ve demokratik sistemler ise İslam’a zıt küfür sistemleridir.  Yine bu sistemlerin ve bu anayasaların hiç birisi Müslümanları kalkındıracak olan sahih çözümleri içermez. O halde sizlere düşen bütün küfür sistemlerini ve anayasalarını reddetmek ve sadece vahye dayanan anayasayı ve İslam’ın yönetim biçimi olan Raşidi Hilafet’i ikame etmek için çalışmak ve çalışanlara destek olmaktır. İşte doğru kalkınma ve gerçek kurtuluş budur.  وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ أَن يَعْبُدُوهَا وَأَنَابُوا إِلَى اللَّهِ لَهُمُ الْبُشْرَى فَبَشِّرْ عِبَادِ“Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele.” [Zümer 17]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti


H. 14 Cumâde’l Ûlâ 1438
M.  Cumartesi, 11 Şubat 2017

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER