Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Wikileaks Sızıntıları Başımızdaki Yöneticilerin Sömürgeci Kâfir Efendilerine Hizmetlerini İfşa Ediyor

Wikileaks internet sitesinin kısmen yayınladığı Amerikan diplomatlarının yazışmalarını içeren binlerce belgede Türkiye, Türk Hükümeti ve Türkiye siyaseti hakkındaki bilgiler önemli yer tuttu. Henüz belgelerin tamamı yayınlanmadığı için başka ne tür ifşaatların görüleceği belli olmasa da mevcut durumdan da anlaşıldığı gibi, bu belgeler malumun ilanından başkası değildir.

Amerika'nın Ankara Büyükelçiği'nden çıkan belgeler Eric Edelman, James Jeffrey ve Wilson dönemlerini içermektedir. Bu büyükelçiler yazdıkları raporlarda, kendi dönemlerinde Türkiye siyasetine ilişkin değerlendirmelerde bulunmakta, Türkiye'deki bakan düzeyine varan bağlantılarından öğrendikleri bilgileri paylaşmakta, medyada yer alan haberleri alıntılamaktadır. Şer'an fâsığın verdiği haberle hüküm verilemese de yapılan bu ifşaatlar, gören gözler için hakikatlerin teyidi niteliğindedir. Zîra Müslümanların başındaki yöneticilerin nasıl iktidara geldikleri, kimin eliyle güçlendikleri, hangi politikalarla hareket ettikleri, kimin hizmetinde oldukları aydın akıllar için malumdur. Malumdur ki bunlar, başta Amerika olmak üzere, Sömürgeci Kâfirlerin güdümünde olan hâin yöneticilerdir ve izledikleri dahili ve harici politikalarda efendilerinin bölgemize yönelik emellerine hizmet etmektedirler. Bu gerçeğin görülmesi için Wikileaks'in sızıntılarına ihtiyaç yoktur. Sömürgeci Kâfirler arasındaki küresel çatışmanın sonucu olarak ortaya çıkan bu sızıntılar ancak bu gerçeği pekiştirmektedir. Burada bizim için yeni veya şaşırtıcı bir şey yoktur. Asıl kızanlar ve şaşıranlar, kendilerine dost görünen efendilerinin kendilerinden aslında ne kadar nefret ettiklerini, aleyhlerinde nasıl kötü konuştuklarını, çalışma arkadaşlarının ve dost saydıkları kimselerin yabancı büyükelçilere kendilerini nasıl şikayet ettiklerini, ispiyonladıklarını, farkında olmadan hangi politikalara hizmet ettiklerini bu sızıntılar sayesinde bir nebze olsun görebilenlerdir.

Sızıntıların Arap yöneticilere ilişkin kısmında ise az önceki hakikatlere ilaveten, İran'ı nasıl düşmanca kötülediklerinin ve Müslüman halklarına rağmen Yahudi varlığı "İsrail"e olan pervasız desteklerinin izleri görülmektedir. Sızıntıların Irak ve Afganistan'a ilişkin kısımlarında ise işgâlin, katliamın, tecavüzün ve akla hayale sığmayan iğrençliklerin belgeleri ve görüntüler vardır. Wikileaks belgelerinin gerçek olup olmadığının -ki ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerin doğruluğunu onayladı- kimin sızdırdığının, Yahudi varlığının işine gelip gelmediğinin, yöneticileri birbirlerine düşürüp düşürmediğinin bir önemi yoktur. Önemi olan ve net olarak görülmesi gereken husus şudur: Sömürgeci Kâfir devletler Müslümanların apaçık düşmanıdır ve bu uğurda başımızdaki yöneticileri kullanmaktadır. Başımızdaki yöneticiler bunu görüp ibret alacaklarına, Allah'a tevbe edip hıyanetten vazgeçeceklerine, bütünüyle İslâm'a ve Müslüman kardeşlerine yöneleceklerine, hiç değilse istifa edip bu büyük cürümden geri duracaklarına... tam aksine ya susmakta, ya lafta kalan eleştirilerle yetinmekte, daha da kötüsü bu ifşaatların ilişkilerine ve hizmetlerine etki etmeyeceğini söylemekten utanç duymamaktadırlar.

Ey Müslümanlar!

Küfrün üzerimizdeki egemenliğini, ajanlarıyla ve uşaklarıyla ülkelerimizi örümcek ağı gibi sardıklarını, devlet aygıtı ve kitle iletişim araçlarıyla üzerimize karabasan gibi çöktüklerini, başımızdaki yöneticilerin Kâfirlere bağımlılıktan vazgeçmediklerini anlayıp onlardan yüz çevirmemiz için daha kaç bin belgenin sızdırılmasını bekleyeceğiz? İslâm'ın yegâne hak dîn olduğunu, hayatın her alanını kapsayan kuşatıcı bir hayat nizâmı olduğunu, kurtuluşumuzun ancak Râşidî Hilâfet Devleti'nin kurulmasıyla İslâmî hayatı yeniden başlatmaktan geçtiğini, Sömürgeci Kâfirlerin topraklarımızdaki işgallerini, kardeşlerimize yönelik katliamlarını, evlatlarımıza yönelik ifsatlarını yok etmenin tek yolunun bu olduğunu görmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?

قُلْ كُلٌّ مُتَرَبِّصٌ فَتَرَبَّصُوا فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ اَصْحَابُ الصِّرَاطِ السَّوِىِّ وَمَنِ اهْتَدٰى  "De ki: Herkes beklemektedir: Öyleyse siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!" [Tâ-Hâ 135]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti


H. 4 Muharrem 1432
M.  Cuma, 10 Aralık 2010

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER