Perşembe, 09 Şevval 1445 | 2024/04/18
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Yemen İktidar Rejiminin, Allah'ın Şeriatına Muhakeme Olma Çağrısı Samimi Bir Çağrı Değildir!

Yemen'in 17 ilindeki mevcut gösterilerin başlamasından bu yana birçok kez Allah'ın şeriatına muhakeme olma çağrısı yapıldı. Bu çağrıların başlangıcı, Ali Abdullah Salih'in geçen Mart ayında Yemen Alimler Heyeti'nin huzurunda Kur'an'ı havaya kaldırarak şeriata muhakeme olma çağrısında bulunmasıyla oldu. Ardından en sonuncusu geçen 06 Mayıs Cuma günü olmak üzere hükümete bağlı es-Sevre gazetesinin sayfalarında bu çağrı yinelendi.

Aslında avam kesimi bile, bu çağrıların her zaman olduğu gibi Ali Abdullah Salih ve rejimi çıkmaza girince yapıldığını yakinen bilmektedir. Çünkü hanif şeriat, istisnasız şekilde sürekli hükmedilmek üzere inmiştir. Aslında şeriata muhakeme olma söylemi, İslam şeriatı ile hükmetmediğini açıkça itiraf etmesidir. Hakim olan şeriat olsa ne diye ona muhakeme olmaya çağrıda bulunsun?! Nitekim bazı akil kimseler, Alimler Heyeti bu çağrıya muvafakat edip ona tabi olsa Ali Abdullah Salih'in yalanını ve Allah'ın şeriatına muhakeme olma iddialarının sahte olduğunu ortaya çıkaracaktır.

Allah'ın şeriatına muhakeme olma çağrısı söylemini dile getirenler, bununla veliy-yul emre karşı çıkılmasının caiz olmadığını ve İslam dışı bir fikir olan "kapitalizm fikrine" dayalı anayasal meşruiyetin onun yanında olduğunu kastetmektedirler! Onlar, İslam'ı menfaatçiliğe dayanan kapitalizm ideolojisinin metoduna göre anlıyorlar. Onlar için egemenliğin sürekli olarak şeriata ait olması ve bunun ardından İslam'a başvurmak isteyenlerin dini hayattan ayırmak olan kapitalizm bakış açısına göre İslam'ın tamamen terk edilmesi önemli değildir.

Allah'ın şeriatına muhakeme olmak, siyasî, ekonomik, içtimaî, dış siyaset, öğretim siyaseti ve benzeri hayatın tüm sorunlarını çözenin sadece İslam olması, İslam'la yönetecek olan kimseyi naspetme yetkisinin ümmete ait olması, İslam'dan başka bir şeyle hükmedecek birisini naspetmeye hakkı olmaması, yani egemenliğin halka değil şeriata ait olması demektir. Bugün kapitalizm nizamının diğer İslam beldelerinde olduğu gibi Yemen'de nasıl tatbik edildiğini herkes biliyor. İnsanlar, Ali Abdullah Salih'in ne zaman ve nasıl Allah'ın şeriatına muhakeme olmaya çağırdığını ve buna gerek kalmadığında bu çağrısını unutarak nasıl başkasına muhakeme olmaya çağırdığını biliyorlar.

Son olarak bugün Yemen ve başka yerlerde bizleri demir yumrukla yöneten kapitalizm nizamı ile birinci dünya savaşı sonunda itilaf ordularının, bazı hain Arap ve Türklerin işbirliği sayesinde Hilafetin başkenti olan İstanbul'a ayak basmasından ve ardından Mustafa Kemal'in Hilafeti kaldırma cürümünü işlemesinden bu yana dünyadan kaybolan İslam nizamı arasında büyük bir farkın olduğunu ifade ederiz.

İslam'la hükmetmeye geri dönmek, hileli söylemlerle olmaz. Bilakis bu, uzak yakın tüm İslam beldelerindeki Müslümanların üzerine bir farzdır ve devletlerinin, Hilafet Devleti'nin yıkılışının üzerinden geçen 87 küsur senedir sessiz kalmakla toptan günahkar olmaktadırlar. Hilafeti kurmak ve sadece İslam'la hükmetmesi, ardından Müslümanların beldelerini birleştirmesi ve İslam'ı başkalarına davet ve cihat yoluyla taşıması şartıyla Müslümanların Halifesine biat etmek için çalışmaya koyulanlar bundan müstesnadır. Hilafeti kurmak, çadır hayatına, develerle gezmeye ve çöl hayatıyla haşır-neşir olmaya dönmek değildir. Bilakis Allah'ın şeriatını ve hükümlerini yeniden tatbik sahasına döndürmektir. Keza tüm alanlarda en üstün bir ümmet olmamız ve Avrupa'nın sanayisini tanıması ancak dünyada sanayi devriminin temeli olan Müslümanların bilimlerine itimat etmekle olmuştur. Aynı şekilde İslam'a tartışmasız en üstün olmak için döneceğiz. Çünkü bizler, Allah'ı razı etmiş olacağız. Ardından hayatın tüm alanlarında en önde olacağız.

Ey Yemen Arzındaki Müslümanlar!

Hizb-ut Tahrir, sizin aranızda ve sizlerin içerisinde olup ümmeti birleştirecek ve başında herkesin gözü kulağı önünde gece gündüz çiğnen mukaddesatları ve ırzları koruyacak ve akıtılan kanları durduracak olan Allah'ın şeriatıyla hükmedecek tek bir Halifenin olacağı Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmak için çalışmaktadır. Allahu [Subhânehu ve Te'alâ], şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لاَ يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الْفَاسِقُونَ "Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini (İslam'ı) yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korkularını güvene çevireceğini vaat etti. Zira onlar yalnız Bana kulluk ederler ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkar ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir." [en-Nr 55] Keza Hilafet, Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in bir müjdesidir: ... ثم تكون خلافة على منهاج النبوة "... Sonra Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olacak." [Ahmed]

Ey Yemen Arzındaki Müslüman Muhlisler!

Hala bu iğrenç rejimi ve hain taraftarlarını kaldırıp atmanızın zamanı gelmedi mi? Hala işlerinize müdahale etmesi için Batıya özellikle de İngiltere ve Amerika'ya kur yapmayı bırakmanızın zamanı gelmedi mi? Sefalet içerisinde olmamızın sebebi, bu kindar sömürgeci devletlerin müdahalesi değil mi? Müslümanlara mutsuzluk, sefalet ve servetleri yağmalamaktan başka ne hayırları dokundu ki bugün dokunsun? Sömürgeci Batılı devletlerin Yemen'in ve halkının işlerine müdahale etmesine kesin bir şekilde son verecek Hilafeti tekrar kurma şerefine nail olmanızın zamanı gelmedi mi? Bize karşı bugüne kadar içerisinde bulunduğumuz cürümleri işlemesinin ardından ne varsa yok etmesi için müdahale etmesi amacıyla razı ve hoşnut etmek yerine sömürgeci Batının bizden korkmasının zamanı hala gelmedi mi? Allahuteala, şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (O'nun dinine) yardım eder, zafere ulaştırırsanız, Allah da size yardım eder, zafer verir ve ayaklarınızı (dini üzere) sabit kılar. [Muhammed 7]

Ey Müslümanlar!

Ufkunuzu genişletiniz ki Rabbinizin sizleri kendisiyle diğer mahlukatlardan üstün kıldığı bir konuma geliniz. Bunu ise İslam'a geri dönmek, İkinci Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmak, beldelerinizi birleştirmek, akıllarınız işgal etmek ve sizleri fikirlerinin esiri yapmak, kendisi gibi düşünmeniz sağlamak için askerlerini arzınızdan çıkaran işgalci sömürgecileri çıkararak İslamî hayatı yeniden başlatmak için Hizb-ut Tahrir'in içerisindeki muhlislerle beraber çalışarak egemenliği şeriata ait kılarak yapınız.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ

"Ey iman edenler! Allah ve resulü sizi, size hayat verene çağırdığında icabet edin." [el-Enfâl 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti


H. 10 Cumâde’s Sânî 1432
M.  Cuma, 13 May 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER