Halep, yanıyor, dünya görüyor ve sadece izliyor. Bazıları işbirliği yapıp entrika kuruyor, bazıları kanlar üzerinden müzakere yapıyor. Bazıları da sessiz kalarak ihanet ediyor.

İnsanlık öldürülüyor ve Halep’in enkazı altına gömülüyor. Katliam yapanların, yakıp yıkanların, işbirliği yapanların, suç ortağı olanların, destekleyenlerin, katkı yapanların, müzakere edenlerin, sessiz kalanların ve yardımsız bırakanların hiçbir mazeret ve gerekçesi yok...

Cenevre ve benzeri tüm entrikalar, madrabazlıklar, müzakereler saçmalığı yok edilmeli, bu dünya düzeni, sözleşmeleri, örgütleri, uluslararası ve bölgesel kalleş kuruluşlar yıkılmalıdır...

Allahım tüm bunlardan Sana sığınıyoruz. Allahım zafiyetimiz ve insanlara olan düşkünlüğümüz için bize merhamet et. Sen bizim ve savunmasızların Rabbisin. Allahım Suriyeli halkımızın yanında ol. Zira şer güçler kuduz köpekler gibi saldırıyor, katliam yapıyor, yıkıyor, ekin ve nesilleri yok ediyor. Ülkelerinde onurlu bir yaşam sürmek istedikleri için kuru yaş her şeyi yakıyorlar. Evlerini yıktılar, yaktılar, katliam üstüne katliam yaptılar, barbarlar bile bunu yapmaktan acizdir.

Suriye halkına ve Halep’e yardım etmek, her Müslüman birey ve gruba, güç ve kuvveti olana farzdır. Müslüman ordulara daha çok farzdır. Biladu’ş Şam’ın tek tutarlı ordusu Ürdün ordusuna ise çok daha şiddetli farzdır.

Ey Ürdün ve İslam dünyası orduları içindeki kardeşlerimiz!

Gördüğünüz gibi dizginleri ele almak için zaman siz ve ümmet lehine işliyor. Zulmü def ederek Allah’a, halkınıza ve ümmete yardım edin. Bütün ülke halkları yok olsa bile sadece koltuklarını koruma derdindeki entrikacı beceriksizler ve ahmak hain yöneticilere engel olun. Evet, zaman sizin lehinize işliyor. Onun için adam gibi adam olun. Yiğitçe, görkemli ve onurlu bir duruş sergileyin. Önceki selefleriniz gibi adlarınızı yiğit ve kahramanlar listesine yazdırın, tarih sayfalarına geçin. Sizden yardım istiyoruz. Siz, biz ve ümmet için varsınız. Biz de sizi dünya ordusu yapmak için varız. Biz, sizin aranızda yiğitler, adam gibi adamlar, kahramanlar ve kahraman komutanlar olduğunu biliyoruz. Haydi, bir adım öne çıkın ki Allah Subhânehu ve Teâlâ dünyanın izzetini ve ahiretin de nimetini önünüze sersin. Allah’tan başka kimseden korkmayın ve sadece O’nun için amel işleyin. Saadler, Amrlar, Halitler, Ebu Ubeydeler, Şerahbiller, Muazlar, Usameler nerede? Nerede Mute yiğitleri ve kahramanlar?

Görüyorsunuz, Suriyeli kardeşleriniz dünya totaliterleri ve acımasız entrikalar karşısında savunmasız bir şekilde nasıl da aslanlar gibi sebat ediyorlar. Sebatkârlıkları neredeyse bu mücrim dünyayı kahrından öldürecek. Çıldırmak üzereler. Bu yüzden yeryüzünü yakıp yıkıyorlar. Ama heyhat. Siz devrimin Allah için olduğunu ilan ettiniz. Sonrası berhava, ne yaparlarsa yapsınlar nafile. Sakın yeryüzüne çakılıp kalmayın. Bilin ki Allah katındakiler daha hayırlı ve kalıcıdır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” ^{[Tevbe 38]}

Ey süvariler! Binin atlarınıza. Ey Allah’ın orduları! Haydi, her iki yurdun izzetine koşun. Halkınız ve kendinize ihanet etmeyin. Bilin ki o zaman titrek, ürkek ve korkaklarla birlikte olursunuz. Ümmetin çocukları ve kadınları size haykırıyor. Savunmasız insanlar gözlerini diktiler, harekete geçmenizi bekliyorlar.

Rabbinizin emrine icabet edin.

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” ^{[Nisa 75]}

Bilin ki ey kardeşler! Siz bizim silahlı kuvvetlerimizsiniz ve bu ordu, ümmet ve halkı için vardır. Allah’tan başka tek yardımcımız sizsiniz. Yöneticilerin ihaneti sonrası artık sizin de ümmetten başka yardımcınız yok. Daha da kötüsü hain yöneticiler, açıkça ümmeti düşman ilan ettiler. Ellerini kanlarımıza buladılar. Çıkarlar için Yahudi varlığı ile anlaştılar.

Allahım ülkelere ve insanlara tahakküm eden bu şerli yöneticilerin ihanetinden sana sığınıyoruz. Ülkemizdeki mücrimlerin cürümlerine sessiz kalanların sessizliğinden Sana sığınıyoruz. Allahım Suriye halkına karşı komplo kuranların komplosundan Sana sığınıyoruz. Allahım halkımızın kanı ve acıları üzerinden müzakere yapanların hoppalıklarından Sana sığınıyoruz.  Allahım elinde güç olup da Suriye ve Halep’te Müslümanlara ihanet edenlerden Sana sığınıyoruz.

Ey Ürdün halkı!

Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, gayretlerinizi seferber ediyor, azimlerinizi biliyoruz. Biliyorsunuz, Halep’te devam eden katliamları durdurmanın tek çaresi orduların harekete geçmesidir. Ordular, sizin çocuklarınızdır. Suriye halkına yardım etmek için harekete geçmeleri gerekir. Zalim yöneticiden korkmasınlar, eğer karşısında dimdik dururlarsa, onu söküp atarlar. Kuşkusuz Allah Subhânehu ve Teâlâ, korkmaya daha layıktır. O, Aziz ve Hakîmdir.

Ey sıkıntıları bertaraf eden, dert ve kederi yok eden Allahım! Samimi insanların eliyle Suriye ve devrime, Halep ve halkına hayır ulaştır. Sıkıntılarımızı gider, bize yardım et ve bizi yeryüzünde hâkim kıl ki mazlumların umudu olalım ve din bütünüyle Allah’ın olsun.

Allahım tebliğ ettik, Allahım şahit ol, şahit ol Allahım.