Haber-Yorum

99 Yıldır Alçakların Sofralarındaki Yetimler Gibiyiz

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü Ankara'dan mülteciler konusuyla ilgili “Avrupa’ya göç etmeye çalışan mültecilere talepleri karşılanıncaya kadar ülkesinin sınırlarını açık bırakacağını” açıkladı. Yunanistan’ın geçen haftadan bu yana sınıra gelen binlerce mültecilere karşı sınırlarını kapatmasını eleştirerek “Yunan güvenlik eylemleri ile Nazilerin yaptıkları arasında hiçbir fark olmadığını” ifade etti. Bunu ise Türkiye-Suriye sınırlarının İdlib’ten yerinden edilmiş olanlara karşı kapalı olmasına rağmen söyledi. Ayrıca Erdoğan “ülkesinin tüm beklentileri somut bir şekilde yerine getirdiğini ve sınırdaki mevcut faaliyetlerine devam edeceğini” açıkladı. (olay.net) 

Yorum:

Erdoğan gibi adam kılıklı olanlar ve Müslümanların başındaki tüm yöneticiler uzak olsunlar! Zira kaç zamandır terkedilmiş olanlara yardım etmeyi ucuz bir kağıt gibi bir baskı aracı olarak kullanmadılar mı?! Nitekim Erdoğan’ın, Suriyeli mültecilere şefkatli olduğu ve onlara sıcak kucağını açtığı hakkındaki bezdirici konuşmaları artık başımızı ağrıttı. Zira herkes mültecileri terk ettiğinde tek başına onların yanında durduğunu söylemeyi hiç bırakmadı. Peki o sıcak kucağını, Türkiye halkının komşularını ve kardeşlerini yakan bir ateşe dönüştüren kim?! Oysa senin açıklamalarında bahsettiğin ve ucuz hedeflerin için kullandığın din kardeşleriniz değil mi?! Nasıl olur da sofralarınızdaki kimsesiz yetimler hakkında konuşmaya cesaret edebiliyorsunuz?!  

Evet, ey şerli Başkan! Bizler, Allah’ın insanların en şereflisi olarak yarattığı Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in liderlik ettiği ve ümmeti yöneten tüm muhlis ve sadık Halifelerin izinden yürüdüğü Muhammed’in ümmetiyiz. Dolayısıyla sen, bu işlerine ve Müslümanlara ve İslam ümmetine yönelik ikiyüzlülüğüne devam ettiğin sürece cennetin senden uzak olduğu gibi bizde senden uzağız.

Evet bizler, Allah’ı birleyen, O’nun için her gün beş vakit namaz kılan ve sadece Bâri olan yaratıcı için secde ve rükû eden bir ümmetiz. Dolayısıyla bizler, senin, seninle birlikte yürüyenin ve sana inananların tüm kartlarını düşüren doğu ve batıdaki efendilerinin önünde asla diz çökmeyiz.

Yeter artık 99 yıldır İslam’dan uzak kaldığımız. Bu yüzden artık bu tür yöneticilere tebaası, adalet ve İslami yönetim hakkında ders verecek olan bir Halife’nin yönetim koltuğuna geri dönmesinin zamanı gelmiştir.

Yeter artık 99 yıldır aşağılandığımız, horlandığımız ve Allah’ın yarattığı şerli insanların sofralarında yetimler gibi kaldığımız. Bu yüzden artık ümmetler arasındaki izzetimizi ve heybetimizi geri kazandıracak İslami yönetimin geri dönmesinin zamanı gelmiştir. 

Yeter artık 99 yıldır yerinden edildiğimiz, yok olduğumuz ve onun bunun yardımını beklediğimiz. Bu yüzden artık tüm zaman ve mekanda muhtaçların sığındığı barınağımıza geri dönmemizin zamanı gelmiştir. 

Yeter artık 99 yıldır kimliğimizi ve şahsiyetimizi kaybettiğimiz ve Allah’ın yarattığı en aşağılık kimseler tarafından yönetildiğimiz. Zira haklarımızı yedikleri halde güç ve kuvvetimiz olmadığı için susuyoruz. Bu yüzden artık bizim için bir kalkan ve koruyucu olacak, arkasında savaşacağımız ve onunla korunacağımız bir yöneticinin geri dönmesinin zamanı gelmiştir. 

Evet, artık hiç gecikmeden hemen daha önceki dönemlerimize geri dönmemizin zamanı gelmiştir. Böylece ümmetleri yönetecek, gasp edilen haklarımıza geri dönecek, gasp edilmiş ve yağmalanmış ülkelerimizi kurtaracak ve râyemizi başımızın üzerinde dalgalandıracağız.   

Ey insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet, ey Allah’ın insanların en hayırlısı olarak yarattığı Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti, ey geçmişin ve geleceğin yöneticileri, ey karar sahipleri ve ey bu dine nusret vermek için elinde kullanabileceği gücü olanlar,  haydi Allah’ı ve Rasulü’nü razı etmeye ve Allah’tan yakın bir zafere koşun. Bizler Hizb-ut Tahrir olarak sizlere, neler kaçırdığınızı hatırlatıyor ve yıkılmasının üzerinden 99 yıl geçen İslam Devleti’ni bildiriyoruz. Peki o halde neden bekliyorsunuz?! 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Mahir Salih - Amerika