Haber-Yorum

Filistin'de Olanlar, Demokratik Sistemin Yalanlarının En İyi Kanıtıdır!

Haber:

Gözlemciler, aktivistlerin ve blog yazarlarının Cuma boyunca siteyi boykot etmek için bir kampanya başlatmasıyla birlikte, Facebook’un İsrail’e karşı “önyargılı” politikalarını sürdürme becerisinin ilk pratik testiyle karşı karşıya olduğu görüşündedirler.

Kampanya, Facebook’un önyargılı politikalarının, üzerindeki etkinlikleri durdurmasının ve kullanıcıların sitenin reklamlarını görüntülemelerini azaltmasının kendisine olumsuz dönüş yapacağı mesajını vermeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla kullanıcıların yapmayı amaçladıkları şey, Facebook yönetimini Filistin meselesiyle ilgili tarafsızlığa ve dürüstlüğe bağlı kalmaya teşvik etmektir.

Kampanyanın yöntemleri arasında, Facebook’un tarayıcı veya uygulama üzerinden açılmaması, uygulamanın cep telefonlarından kaldırılması, Facebook’un derecelendirmesini düşürmek için elektronik mağazalara girilmesi ve gün boyunca sitedeki finanse edilen reklamların durdurulması yer alıyor. (el-cezire)

Yorum:

Filistin’deki geçen olaylar, genel olarak Batı, özel olarak da Amerika arasında demokratik sistemin yalanını ortaya çıkardığı gibi onun ayıplarının ifşa olması da yeni bir şey değildir. Dahası siyasette zorunlu olarak bilinir hale gelmiştir. Dolayısıyla bu olaylar, bu sistemin sahteliğinin teyidinden başka bir şey değildir.

Demokratik Batı sistemi -iddia ettiği gibi- fikir özgürlüğü de dahil olmak üzere genel özgürlükler esasına dayalıdır. Aslında onlara göre fikir özgürlüğü, sizin fikrinizi ifade etmektedir. Ancak onların politikalarına uygun olduğu, çıkarlarına hizmet ettiği ve İslam'a ve Müslümanlara karşı nefret dolu kapitalist ilkelerini pekiştirdiği sürece. Nitekim Facebook, Amerika’nın en büyük kapitalist şirketlerinden biridir. Zira piyasa değeri 2020 yılında 766 milyar dolara ulaşmıştır. Dolayısıyla bu şekilde Facebook, Amerika’nın politikasında ve çıkarlarına hizmet etmede temel bir rol oynamaktadır.  

Evet, Filistin'de meydana gelen olaylar, bu çürümüş sistemin ayıplarını örtmeye ve elekle örttüğü cürümlerini kendisiyle gizlemeye çalıştığı son incir yaprağını da düşürmüştür. Demokratik kapitalist sistem tamamen maddi bir sistem olup çıkarlarını gerçekleştirmenin yolu ise, halkları sömürgeleştirmek ve hedeflerine ulaşmak için mümkün olan tüm araç ve yöntemleri kullanmaktır. Bu yöntem ve araçlardan biri de önünde duran ve varlığını tehdit edecek her türlü sözü yasaklamaktır. Zira o, doğru bir bakış açısına dayanan saf ve doğru bir fikrin ne kadar büyük bir etkisi olabileceğini biliyor ve bu fikir insanların taşıdığı kavramlara dönüştüğü zamanda da dehşete düşüyor. Bundan dolayı çeşitli yollarla bu fikrin yankılanmasını engellemeye çalışıyor. Örneğin sırf “cihad”, “Hilafet” ve “Aksa” kelimeleri söylemeniz, haftalarca gönderi paylaşmanızın yasaklanması veya Facebook hesabınızın kalıcı olarak kapanması için yeterlidir! 

Tüm insan haklarının ve hatta insan kanlarının heder edildiği bir zamanda Demokratik ülkelerin sözde özgürlükler ve insan haklarıyla övünmesi, gerçekten de ne kadar saçma ve iğrenç bir şeydir.

Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ“Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size ayetleri açıkladık.” [Ali İmran-118]

#الأقصى_يستصرخ_الجيوش  #Aqsa_calls_armies     #OrdularAksaya   

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Müh. Ömer Faruk