Pazartesi, 28 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Burma Sorunu Ancak Hilafetle Çözülür!

بسم الله الرحمن الرحيم

Burma Sorunu Ancak Hilafetle Çözülür!

 (Tercüme)

HABER:

Gazetenin genel yayın yönetmeni Maung Thuai Chun, Myanmar'da sorunun "İslamlaştırma" tehlikesi olduğuna işaret ederek; “Müslümanlara baskı yapmıyoruz, varlıklarını biliyoruz, ancak Müslümanların ülkemizi yutmasını istemiyoruz.” dedi. (Kaynak: Atlantik)

YORUM:

Budist ulusal keşişler (rahipler) tarafından kışkırtılan İslamileşme tehdidi ve Müslümanlara yönelik nefret duygusu, Rohingyalı Müslümanları Myanmar'dan atmak için bir gerekçe oldu. İngiliz sömürgeciliğinden sonra, Rakhine Eyaletinde dinsel ve milliyetçi görüşler yüzyıllar boyunca orada yaşayan Rohingyalıların hakkını yok saymaktadır. Bu nedenle Müslümanlara yönelik nefretlerini dile getirmek suretiyle, soykırım ve eylemler yoluyla Müslümanlara doğrudan saldırılar yapmakta bunu ölüm nedeni olarak sürekli kullanmaktadırlar.

Haftalık yayın yapan Aung Ze Eyato gazetesi 1 Eylül'de “Bengal Müslümanları ve Riskleri" adlı önemli bir başlık yayınladı. Allah Subhanehu ve Teâlâ Kur’an’da müşriklerin Müslümanlara karşı nefreti hakkında şöyle buyurmaktadır: “İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün.” (Maide 82)

Rohingya olayının sebebi Filistin, Suriye, Keşmir, Mindanao, Aftani, Doğu Türkistan ve diğer ülkelerdeki olaylara benzemektedir. İslam topraklarının birliği parçalara ayırmış ve kardeşlik kavramı yerine milliyetçilik ve bireysel bencillik aldı. Zalime ve zulme karşı Cihad emri veren liderler yerine korkak, kan dökülmesini izlemekten başka hiçbir şey yapmayan kukla yöneticiler geçti. Bu rüveybida yöneticileri ancak efendilerinin isteklerini yerine getirmek suretiyle eşek misali yalnızca tokatlandıklarında çığlık atarak harekete geçerler. Müslümanların Halifesi ise, ümmetin topraklarını birleştirir ve onları diktatör yönetime karşı korur. Her zaman küfür nizamı olan demokrasiye ve batıl devletlerin egemen rejimine karşı durur.

Myanmar'ın demokrasisi Rohingyalıların hakkını ne zaman korudu? Veya diğer Müslüman ülkelerin egemen rejimleri Rohingyalıları koruyabilir mi? Hiçbiri bunu yapamaz, çünkü Rohingyalılar devleti olmayan insanlardır. Demokratik sistem aracılığıyla seçilen İslam ülkelerinin yöneticilerinden yardımcı olması ve birşeyler yapması beklenir, fakat bu yöneticiler yalnızca Birleşmiş Milletlere yardım için yalvarır ve yapabilecekleri en büyük amelleri mülteci kamplarına insani yardım sağlama gayretleridir. Meseleyi radikal ve köklü bir şekilde asla çözemezler.

Hilafete bundan dolayı acil ihtiyaç vardır. Ancak Hilafet Devleti düşmana korku salar ve İslam topraklarını korur. Şer’i hukuk sistemini uygulayarak, İslami hayatı koruduğu gibi tüm insanlığın hayatını da korur. Osmanlı hilafeti altında yaşayan Güneydoğu Müslümanları Portekiz işgaline karşı en büyük desteği görmüş ve silah yardımı almışlardır. Tarih boyunca insanlar buna benzer çok vakıaya şahit olmuşlardır. Bu sadece Allah korkusu bulunan, emanet sorumluluğu taşıyan, sınır tanımayan ümmetin birliği ve kardeşlik duyguları bulunan bir otorite tarafından gerçekleştirilebilir. İşte bu otorite Müslümanlara ve İslam’a nefret eden kafirlere rağmen İslam topraklarını koruma sorumluluğundan ve davetin sorumluğundan asla taviz vermez. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

وَأَعِدُّوا لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ

مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُوا مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ

Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.” (Enfal 60)

مُّحَمَّدٌ۬ رَّسُولُ ٱللَّهِ‌ۚ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۤ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلۡكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيۡنَہُمۡ

Muhammed, Allah’ın Rasûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler.”  (Fetih 29)

هُوَ الَّذي أَرسَلَ رَسولَهُ بِالهُدىٰ وَدينِ الحَقِّ لِيُظهِرَهُ عَلَى الدّينِ كُلِّهِ وَلَو كَرِهَ المُشرِكونَ

“O, Allah’a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” (Tevbe 33)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi adına

Ahmed Yusuf

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER