Afganistan’da gerçekleşen devlet başkanlığı seçimleri, Afganistan halkının demokratik seçimlere güvenmediğini ortaya koydu. Çoğu adaylar, seçim günü defalarca yaygın yolsuzluk uyarısında bulundu. Çok sayıda etkili siyasi liderler, böyle kritik bir durumda seçimler yerine barış sürecine öncelik verilmesi gerektiğini iddia etti. Öte yandan Taliban da seçimleri iptal edeceği uyarısında bulundu.

Seçimlere yönelik güvensizlik ve şüphecilik göz önüne alındığında, demokratik süreçler Afganistan’da sürekli başarısız olmuştur. Bazıları da insanların kanı pahasına sırf kişisel, etnik ve parasal çıkarları nedeniyle ya da “kötü ile en kötü” arasında seçim yapılmalıdır diyerek halkı oy kullanmaya teşvik ediyorlar. Dolayısıyla oy sandıkları önündeki kuyruklar demokratik değerlere inancın bir sonucu değildir.

Ülkeyi derin bir siyasi çıkmaza sürükleyen Afganistan’daki devlet başkanlığı seçimleri, ateş koruna benziyor. Kısa süre sonra Afganistan halkı duman kokusunu hissedecektir. 2009, 2014 ve 2018 yıllarında Afganlılar, en çirkin seçimlere tanık oldular. Çünkü demokratik seçimler, Müslüman Afgan halkının değerlerine aykırıdır. Etnik ve bölgesel çekişmeleri körüklüyor, siyasi istikrarsızlığa neden oluyor. Sonuçta halkın oyları hiçe sayılıyor ve seçim ikileminin çözümü için ABD’ye başvurmak zorunda kalınıyor.

Sonuç olarak bu seçimler de bir krize yol açacaktır. İstenilen sonucu götürmeyecektir. Kuşkusuz ABD çıkarlarını özellikle de ABD-Taliban barış sürecini yokluk varlık meselesi olarak görenler, istifa etmeye hazır olanlar ve ABD-Taliban barış süreci gerçekleştiği takdirde iktidarı paylaşmayı bilenler, bu seçimlerin kazananıdır. Dolayısıyla bu yozlaşmış sistemde iktidara gelen bir yönetici, Afganistan’daki durumu daha da kötüleştirecektir. Şimdi, halk şu soruyu sormalıdır: Bu sistemde oyum kayda değer alınıyor mu? Ve bu turda oyum dikkate alınacak mı?”

Biz bu başarısız sistemden, geçmişin acı tecrübelerinden, belirsiz demokratik çözümlerden uzak durmaya çağırıyoruz. Bunun yerine İslam’ın muhteşem öğretilerine başvurulmasını öneriyor, Raşidi Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’in entelektüel ve siyasi mücadelesine katılmaya davet ediyoruz.