Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu

No: AF-BA-2024-MB-TR-02 H. 29 Şa'bân 1445
M. Pazar, 10 Mart 2024

Hindistan’ın Bölgedeki Rolü, Yahudi Varlığının Ortadoğu’daki Rolüne Benziyor!

Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri JP Singh, Afganistan Dışişleri Bakan Vekili ile yaptığı görüşmede, Yeni Delhi’nin Kabil ile siyasi ve ekonomik alanlarda ilişkilerini genişletmeyi planladığını söyledi. Görüşmede Dışişleri Bakan Vekili Emir Han Muttaki, Hindistan’ın insani yardımlarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Kabil ile Yeni Delhi arasındaki bağların güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Afgan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü X hesabından yaptığı açıklamada “JP Singh güvenliğin sağlanması ve IŞİD ve uyuşturucuyla mücadeleden duyduğu mücadeleyi dile getirdi” diye yazdı. Mevcut hükümetin sözcüsü Zabihullah Mücahid ise yaptığı açıklamada “Taraflar, diplomatik ve ekonomik alanlarda iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldılar. Hindistan bölgede önemli bir ülke ve İslam Emirliği Hindistan ile iyi ilişkilere sahip olmak istiyor.” dedi.

Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, mevcut yöneticilere ve Müslüman Afgan halkına ve mücahitlere aşağıdaki hususları duyuruyor: 

1- Hindistan hükümeti her zaman Afganistan’da aktif bir rol oynamayı amaçlamıştır. ABD’nin bölgedeki yeni misyonunun başlamasıyla birlikte bu rol daha da artmıştır. ABD, özellikle Çin’i çevreleme politikası bağlamında Hindistan’ın bölgedeki yükselişini görmek istiyor. Bu nedenle ABD ve Batı, Hindistan’ın ABD’nin bölgedeki müttefiki olarak siyasi, askeri, ekonomik ve istihbarat rolünü oynamasına yardımcı olmak için Modi hükümetinin Hindistan’da işlediği suçlara göz yummaya devam ediyor. Gerçekten de Hindistan’ın Güney Asya’da oynadığı rol, Orta Doğu’da Yahudi varlığının oynadığı role benziyor.

2- Amerika Birleşik Devletleri iki siyasi ortak (Hindistan ve Pakistan) arasından Hindistan’ı seçti. Bu tercihin Afganistan üzerinde de etkisi var. Hindistan, ekonomik ve ticari ilişkiler adı altında Afganistan hükümetine yakınlaşmaya çalışırken, Pakistan-Afgan ilişkileri her geçen gün kötüye gitmektedir. Aslında ABD’nin politikası, Çin’e karşı koymak için Hindistan’ın bölge ülkeleri arasında lider rol üstlenmesini öngörüyor. Bu politika, Hindistan’ın tarihi rakibi Pakistan’ın neden olduğu kargaşadan kurtulmasını gerektiriyor. Pakistan’ın son zamanlarda Afganistan’a karşı düşmanlığını artırmasının nedeni işte budur. Pakistan’ın hain siyasi ve askeri liderliği, sürekli olarak ABD’nin söz konusu politikasına bağlı kalmakta ve işbirliği yapmaktadır.

3- Hindistan, ABD’nin Afganistan’daki mevcut otoriteyle başa çıkmak için uyguladığı havuç ve sopa politikasında önemli bir rol oynamayı hedefliyor. Son üç yıldır ABD, Afganistan hükümetinin laik dünya düzenine tam olarak entegrasyonu sağlanana kadar Afganistan politikasını bölge ülkeleri ve Orta Doğu üzerinden empoze etmeye çalışıyor. Bu bağlamda, Batı ve Orta Doğu ülkeleri aynı madalyonun iki yüzü gibidir.

4- Modi hükümeti, çocuk katili Yahudi varlığıyla yakın ilişkilerini sürdürmenin yanı sıra, Müslümanlara karşı da Yahudi varlığınınkine benzer terör eylemleri ve düşmanca politikalar yürütüyor. Müslümanlara karşı katliam işlemeye devam ettiği ve şimdi sadece Keşmir’de değil tüm Hindistan’da bir dini temizlik politikası izlediği için Modi’nin ellerinde Müslüman kanı var. Hindutva hükümeti, BJP üyelerinin Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve eşi Müminlerin Annesi Aişe RadıyAllahu Anha’ya hakaret etmelerinden Hindutva takipçilerinin Müslüman kadınları sistematik olarak taciz etmelerine ve Baburi Camii’nin yıkılarak yerine Hindu tapınağının inşa edilmesine kadar Hindistan’da İslam uygarlığının ritüellerini, değerlerini ve hatta izlerini ortadan kaldırmak istiyor. Bunlar Modi hükümetinin çirkin davranışlarından sadece birkaç örnektir. Hindistan hükümeti Keşmir’deki tek işgalci güçtür. Müslüman kadınlara baskı yapmaktan, işkence etmekten, öldürmekten, başörtüsüne saygısızlık etmekten, kaçırmaktan ve tecavüz etmekten çekinmemektedir.

29 Temmuz 2023 tarihinde Hindistan İçişleri Bakanı, 2019 yılından bu yana işgal altındaki Keşmir’de, 18 yaşın altındaki 1.148 kız çocuğu da dâhil olmak üzere 9.765 kadının kaybolduğunu doğruladı.

Nihayetinde ABD, sözde Müslüman ülkelerin, Hindistan ile iyi ilişkiler kurarak ve Hindistan hükümetinin siyasi etkisini, meşruiyetini ve yaşayabilirliğini sağlayarak bölgedeki rolünü güçlendirmeye yardımcı olduklarını görmek istiyor. Bu durum, Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerin hain yöneticilerinin, sözde “ekonomik odaklı” bir dış politika bahanesiyle Yahudi varlığıyla ilişkilerini genişletmelerine ve hayatta kalmasını sağlamak için Gazze’deki iğrenç suçlarını ve soykırımını meşrulaştırmalarına benziyor. Öte yandan, savaşçı hükümetlerle, düşmanlarla, işgalcilerle ve Müslümanların katilleriyle her türlü dostane ilişki İslam hukukunun ilkelerine aykırı olduğu gibi Müslümanlar arasında gerçek düşmanlarının ve dostlarının kim olduğu konusunda kafa karışıklığına da yol açmaktadır. Müslümanların dostlarını ve düşmanlarını tanımaları ancak Raşidi Hilafetin kurulmasıyla mümkündür. Hilafetin dış politikası, hem İslam’ı davet ve cihat yoluyla dünyaya yaymaya, hem de Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i ve samimi müminleri (Müslümanlar) dost edinmeye dayanır. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin dış politikasında, Müslümanların dostları ve düşmanları açıkça tanımlanacaktır. Mazlumlara yardım edilecek, desteklenecek. Adaletsiz rejimler ve yöneticiler ise tehdide, sindirmeye ve baskıya maruz kalacaklardır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://hizb-afghanistan.org/
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER