حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF–BA–2024–MB–TR–03 |
H. 6 Ramazan 1445 M. Cumartesi, 16 Mart 2024 |
Bölgesel ve Batılı Ülkelerle Yakın İlişkilerin Hem Bu Dünyada Hem de Ahirette Yıkıcı Sonuçları Olacaktır
Dışişleri Bakanı Bahtiyar Saidov başkanlığındaki üst düzey bir Özbek heyeti Afganistan’ı ziyaret etti. Heyet, siyasi, ticari ve ulaştırma konularını görüşmek üzere üst düzey Afgan hükümet yetkilileriyle bir araya geldi ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesine vurgu yapıldı. Ziyaret sırasında Özbekistan Dışişleri Bakanı, Özbekistan’ın uluslararası toplantılarda Afganistan’ı her zaman desteklediğini ve Afganistan’ın uluslararası toplumun bir parçası olması gerektiğini vurguladı.
Son aylarda Çin, Rusya, İran, Hindistan ve Orta Asya ülkelerinin hükümetleri Afganistan’ın mevcut yöneticileriyle olumlu iletişim kurma niyetinde oldukları için bölge ülkelerinin Afganistan ile ilişkilerinin güçlendiği görülmektedir. Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, Afgan hükümetinin bölge ülkeleriyle kurduğu yakın siyasi ilişkilerin, Batılı ülkelerle kurduğu ilişkilerden daha az tehlikeli olmadığına inanmakta ve bölge ülkeleriyle kurulan yakın ilişkilerin Batı’nın bölgedeki etkisine ve jeopolitik oyunlarına karşı koymayı amaçladığını söyleyen zihniyeti şiddetle sorgulamaktadır.
Gerçek şu ki, bölge ülkeleri ve ABD öncülüğündeki Batı, kendi ulusal çıkarlarını güvence altına almakla birlikte Afganistan’da farklı yaklaşımlarla ortak bir gündem peşinde koşmaktadır. Her iki grup da (bölgesel ülkeler ve Batı) İslam’ın Afganistan’da kapsamlı bir şekilde uygulanmasına karşı çıkmaktadır. Batı ve bölge ülkeleri, yabancı mücahitlerin sınırlandırılması, kontrol altına alınması ve nihayetinde bastırılması için Afgan hükümetine baskı yapmaktadır.
Batılı ve bölgesel ülkeler, Afganistan’ın mevcut uluslararası sisteme entegre olduğunu görmek istiyor. Ancak mevcut uluslararası sistem ölümcül bir tuzağa benzer. Bu sistemde ne zaman İslamcı bir grup iktidara gelse ve kendi kurallarıyla siyaset yapmaya kalkışsa, zamanla bu sistem asilime olduğunu ve İslamcı taleplerinden vazgeçtiğini mutlaka görürsünüz. Gerçekliği çarpıtan şey ise, Batı’nın Afganistan’da doğrudan havuç ve sopa politikasıyla çıkarları peşinden koşarken, bölge ülkelerinin göz alıcı jestler, çekici retorik ve daha yumuşak bir tonla çıkarlarının peşinden koşmasıdır.
Öte yandan bu hükümetlerin ve yöneticilerinin Müslümanlara ve İslami gruplara yönelik sert muamelelerine bakılarak İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanlıklarının derinlikleri kolayca anlaşılabilir. Çin hükümetinin, Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlarına yönelik sert muamelesi buna bir örnektir. Rusya ve Orta Asya’daki baskıcı yöneticilerin Çeçen Müslümanlara karşı işlediği suçlar, Modi Hindutva hükümetinin Hindistan ve Keşmir Müslümanlarına karşı izlediği İslam karşıtı politikalar, İran rejiminin İran içindeki Müslümanlara ve Suriye, Irak, Yemen ve Filistin’deki Müslümanlara karşı izlediği düşmanca politikaları, bu hükümetlerin bölgedeki İslam ve Müslümanların bir numaralı düşmanı olduğuna dair en bariz örneklerdir. O halde bu tür ülkelerle yakın siyasi ilişkiler kurmak mantıklı ve makul müdür?
Bu nedenle, bölgesel ve Batı ülkeleriyle her türlü yakın ve olumlu ilişkinin telafisi mümkün olmayan siyasi bir hata olduğunu bir kez daha yineliyor, mevcut yöneticileri bunun hem bu dünyada hem ahirette yol açacağı zararlı sonuçları konusunda uyarıyoruz. Bu siyasi etkileşim yöntemi, ümmet arasında birçok kez denenmiş ve sonuçta yöneticilerin İslam’ı tam olarak uygulamaktan uzaklaşmasına, ardından da rezil rüsvaya ve siyasi başarısızlığa yol açmıştır. Temel çözüm, bu iki grupla ya da bunlardan biriyle (bölge ve Batı) yakın ilişkiler kurmak yerine ümmet için üçüncü bir yol çizmektir. Bu ise ancak İslami grup ve partilere güvenir ve İslam ümmetinin kabiliyetine inanırsanız mümkündür.
Hiç şüphe yok ki Afganistan, Pakistan ve Orta Asya Müslümanları İslam’dan başka bir sistem istememektedirler; Bu, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması yoluyla Müslümanlar arasında birliği sağlayan bir sistemdir. Müslümanlar, bu büyük dava için her türlü fedakârlığa hazırdır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَتُرِيدُونَ أَنْ تَجْعَلُوا لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَاناً مُبِيناً“Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah’a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?” [Nisa 144]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |