Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Irak
Medya Bürosu

No: DEu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130004 H. 23 Zilka’de 1431
M. Pazar, 31 Ekim 2010

-Basın Açıklaması- Zorunlu Evliliğin Entegrasyonla Ne Alakası Var?!

Alman politikacılarının, entegrasyon politikasını etkinleştirmek amacıyla kararlı adımlar atmaya niyetli olduklarını ifade ettikleri aylarca süren tartışmanın ardından Alman hükümeti, dün zorunlu evliliği engellemeyi amaçlayan kanun taslağını onayladı. Bu yeni kanuna göre zorla evlilik, beş seneye varan hapis cezasını gerektiren bir suçu işlemek sayılacaktır. Bu kanunda "insani" eğilim de göz ardı edilmemiştir; zira zorla evlilik mağdurları düşünülmüş, onlara birtakım haklar, daha doğrusu Almanya'ya dönme hakkı verilmiştir.

Şimdi bu kanunun ne değeri ve ne faydası var?

Bu sorunun cevabını Adalet Bakanı "Sabine Leutheusser-Schnarrenberger" verdi. Zira o, bu kanunun büyük bir caydırıcı etkisinin olmayacağını ve zorla evlilik yaptıran faillerin cezai kovuşturmasının zor bir iş olacağını itiraf etti.

Dolayısıyla bu kanun, zorla evliliği suç saymasına rağmen bu ispat edilemeyecektir. Alman devlet personellerinin, kız çocuklarının zorla evlendirildiğini ispatlamak için örneğin Türkiye veya Fas veya Ürdün veya benzeri bir ülkedeki herhangi bir köye gideceklerini de sanmıyoruz. Dolayısıyla bu kanun, yüzlerce Alman kanununa eklenecek faydasız bir kanundur.

Bu kanun, entegrasyon karşıtlığını engellemeye dönük kararlı adımlar atma bağlamında onaylanmıştır. Bilindiği üzere entegrasyon karşıtlığını engellemek, Alman hükümetinin iddia ettiği üzere kendisinin temel meselesidir. Yine bilindiği üzere entegrasyon karşıtlığını engellemek, İslam mefhumlarını taşıyan ve onlarla amel eden kimseleri engellemek ve bu kimseleri -Merkel'in isimlendirmesini sevdiği üzere- Almanya'nın Nasranilik-Yahudilik kültürü denilen şeyle asimilasyona sevk etmektir. Burada varit olan soru şudur: Bu kanunun entegrasyonu reddetmekle ne alakası vardır?

Eğer İslam, zorla evliliği mubah kılmış olsaydı derdik ki: Bu İslami hüküm, Alman kanunu ile çelişmektedir. Bundan dolayı Alman hükümeti bunu, Batı kültürü mefhumu ile çelişen bir İslam kültürü mefhumu olarak engellemektedir. Ancak herkes bilmektedir ki "zorla evlilik", İslam'da batıldır. Yani bir evlilik değildir. Yine herkes bilmektedir ki Almanya'daki Müslümanların geneli Türk'tür. Türkler ise kadının kendi başına evlenmesini mubah gören Hanefi mezhebine göre amel etmektedir. Yani veli, evlilik hususunda kadın üzerinde velayet sahibi değildir. O halde "zorla evlilik" mefhumu nereden gelmektedir? İslam'la hiçbir alakası olmayan bir fikirden gelmektedir. Dolayısıyla bu, hem İslam'a hem de Alman kanuna aykırı olan bir iştir.

Şimdi Alman hükümeti, İslam'a muhalefet edilmemesini önemsemekte midir? Tabii ki hayır! Zira Alman hükümetinin alkol kullanan ve domuz eti yiyenleri hapse mahkum eden bir kanun çıkarması düşünülemez. Bunun aksi düşünülmüş olsa bile.

O halde Alman hükümetinin derdi, Alman kanununa muhalefet edilmemesidir. Ancak Alman kanununa muhalefet edilmemesi, Müslümanlarla sınırlı değildir. Bilakis gayrimüslimleri hatta Alman politikacılarını da kapsamaktadır (Helmut Kohl ve İsviçre'deki gizli hesapları hatırlayınız).

Burada varit olan soru şudur: Mademki gerçekte "zorunlu evliliğin" değerler çatışması, yani İslam mefhumu ile Nasranilik-Yahudilik Alman mefhumunun çatışmasıyla bir alakası olmayıp sadece Alman kanununa muhalefet etmektir o halde ne diye entegrasyon içerisine sıkıştırılmaktadır? Şimdi Müslüman bir kimsenin yaptığı her muhalefet, entegrasyonu reddetmesi olarak mı yansıtılacaktır?

Mantıken bu sorunun cevabı hayırken pratik vakıadaki cevabı evettir. Çünkü Müslümanlardan zorla talep edilen ve tüm politikacıların hatta tüm insanların bahsettiği bu entegrasyonun hakikatini ve tanımını hiçbir kimse bilmemektedir. Hiçbir kimsenin de tanımını yapacağını sanmıyoruz. Çünkü tanım, politikacıları ve politikayı disiplinize edecektir ki bu da Batılı politikacıların ve Batılı politikanın istemediği bir şeydir. Bundan dolayı entegrasyon mefhumu, Müslümanları Nasranilik-Yahudilik kültürü potasında eritme maksadını gerçekleştirmesi için hükümete onlara baskı yapma yetkisi veren elastiki soyut bir mefhum olarak kalacaktır. Bunun gerçekleşmesi ise imkansızdır. Çünkü hükümet, teşvik ile gerçekleştirmediği bir şeyi gözdağı vererek asla gerçekleştiremez.

Mühendis Şâkir Âsım
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Medya Temsilcisi
Almanya ve Alman Bölgeleri

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Irak
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
E-Mail: huti53@yahoo.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER