حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu
No: AVLu2013BAu20132011u2013MBu2013TRu20130005 |
H. 30 Cumâde’l Ûlâ 1432 M. Salı, 03 May 2011 |
-Basın Açıklaması- Gerçek Teröristler, Asıl Maksatlarını Gizlemeyi Sürdürme Çerçevesinde Sözde Bir Zafer İlan Ettiler
Önceki ve şu anki Avustralyalı politikacılar, peş peşe Usame Bin Ladin'in öldürülmesini desteklediklerini ifade ettiler. Julia Gillard, Stephen Smith, Julie Bishop, Alexander Downer ve John Howard, Bin Ladin'inin geçmişte işlenen terörist saldırılarının en kötüsünün sorumlusu olduğunu, öldürülmesiyle adaletin tecelli ettiğini, dünyadaki terör kurbanlarının son bulacağını ve bunun Amerika için "terörle savaşta" açık bir başarı olduğunu iddia ederek Bin Ladin'in ölümünden duydukları memnuniyetlerini dile getirdiler.
Hizb-ut Tahrir, bu açıklamalar karşısında aşağıdaki hususları açıklar:
Birincisi: Aslında günümüzdeki terörist saldırıların en kötüsü, Amerika ve müttefiklerinin yüz binlerce masumu katlettiği Irak ve Afganistan'ı istila eden askerî işgalde ortaya çıkmaktadır. Hiçbir kimsenin karşı koymadığı terör devam etmektedir. Bu terörü, Pakistan'da masumları katleden kimliği belirsiz paralı askerler işlemektedir. Diğer taraftan Afganistan'daki annelerin, babaların ve çocukların üzerine bombalar yağmaktadır. Buna göre gerçek terörist odaklar, Amerikan idaresinin liderlik ettiği Batılı hükümetler olmakta ve milyonlarca kurbanı, insaf edilmesi ve saldırıların durdurulmasını talep etmek üzere yüksek seslerle feryat etmektedirler.
İkincisi: Batılı yetkililer ve medya, Bin Ladin konusunu kişisel bir mesele yaparak asıl maksatlarını gizlemekte haddi aşmışlardır. Gerçekte ise Bin Ladin, Batının saldırılarına ve İslam dünyasını boyun eğdirmeye dönük çabalarına direnmek için karşı koyan bir mücahit idi. Zira Batının İslam dünyasında askerî üsler kurmasına, Batının ülkeleri demir yumrukla yöneten diktatörleri desteklemesine, İslam dünyasındaki kaynakların sömürülmesine, Batının uzun bir zamandır baskıya maruz kalan Filistin halkına karşı "İsrail'in" işlediği onca cürümleri ve aynı şekilde sayısız benzer saldırılarını desteklemesine karşı koymuştur.
Üçüncüsü: Müslümanların tamamı, Batı emperyalizminin iddiaları karşısında durmaktadır. Bin Ladin de bu iddiaları reddettiğini ifade eden Müslümanlardan sadece biriydi. Aslında mesele, Bin Ladin'in şahsı değildir. Bilakis devam ettiği sürece Müslümanların dünyanın dört bir tarafında karşı koymayı sürdüreceği bu saldırının hakikatidir.
Dördüncüsü: İster New York ister Bali ister Bağdat isterse Kabil'de olsun masumların hedef alınması İslam'a göre caiz değildir. Ancak İslam, her insanın zalim bir saldırıya karşı koymasını caiz görmektedir. Hatta saldırgan kim olursa olsun bunu yapmasını ona farz kılmaktadır. Fakat Batılı hükümetler, siyasî ve ekonomik çıkarlarını gerçekleştirmek için açık bir şekilde çifte standartlara itimat etmektedirler.
Beşincisi: Avustralyalı politikacılar, içi boş zaferler gerçekleştirdiklerini iddia etmek yerine gerçekten Avustralya halkının maslahatı olduğu işlere soyundukları zaman halka karşı dürüst olmalıdırlar. Çünkü "teröre karşı savaşın" hakikati, trilyonlarca dolar harcanmasına, binlerce asker ölmesine, yüz binlerce masum insanın öldürülmesine ve bunların sonucunda dünyanın en az güvenli bir bölgeye dönüşmesine rağmen ağır bir başarısızlığa uğramıştır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Avustralya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+61) 438 000 465 www.hizb-australia.org |
E-Mail: media@hizb-australia.org |