Hint Yapımı Silahlar Satın Almak İçin Hindistan’la 500 Milyon Dolarlık Kredi Anlaşması İmzalamak ve Bunun İçin Hasina’ya Fahri Doktora Unvanı Vermek, İnsanlara Hindistan’ın Azgın Bir Düşmanımız Olduğu Gerçeğini Ya da Rejimin Desteğiyle Pilkhana’da İşlediği Acımasız Katliamları Unutturmaz

Hindistan, Hint yapımı eski silahlar satın alınması için Hindistan ile imzalanan son kredi anlaşmasını ödüllendirmek amacıyla Şeyh Hasina’yı fahri doktora unvanı verdi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 25-26 Mayıs 2018’de iki günlük bir ziyaret için Şeyh Hasina’yı Hindistan’a davet etti. Hasina, VisvaBharati Üniversitesinde yapımı biten Bangladeş Binasının açılışını yapacak ve kendisine fahri doktora unvanı verilecek (!) Ayrıca Narendra Modi ile Şeyh Hasina arasında yapılacak “gayri resmi” görüşmede, masada Bangladeş’in çıkarına olabilecek hiçbir gündem maddesi olmayacaktır.

9 Mayıs 2018’de 500 milyon dolarlık bir kredi kullanımı için Bangladeş ile Hindistan arasında “Çerçeve Anlaşması” imzalandı. Bangladeş’e göre yapılan bu anlaşma, savunma ve refahını güçlendirecek bir anlaşmadır. Ne utanç verici olay! Düşman devletle imzalanan bu anlaşma, ordumuz için gerçek bir ulusal utanç kaynağıdır. Sadık Awami League (AL) iktidarı, Hindistan’ın talimatı doğrultusunda Bangladeş ordusunu zayıflatmak için büyük bir komplo kuruyor. Bu, bir “anlaşma” değil, aksine kindar Awami League hükümetinin, insanların zenginlik ve teslimiyeti pahasına düşmanla haince bir “işbirliğidir”

İdeolojik ve jeopolitik açısından Hindistan, Bangladeş ordusuna asla galip gelemez. Bu, cesur subay ve askerlerimizin kalp ve zihinlerine nakşedilmiş bir vizyon ve düşüncedir. Hindistan için Bangladeş ordusu her zaman korkutucu ve hayranlık uyandıran bir güç olmuştur. Hindistan, 2001’de Padua ve Rowmari sınır savaşında utanç verici yenilgiyi kabul etmek zorunda kalmıştır. Ancak AL’nın yeniden iktidara gelişiyle birlikte ve 2009’daki iğrenç Pilkhana katliamının ardından Hindistan, ordumuzu felce uğratmak için iğrenç planlar yapmaktadır. Bu 500 milyon dolarlık işbirliği planı bunun bir parçasıdır. Plan gereği ordumuz kredilere ve Bangladeş’in egemenliğine en büyük tehdit teşkil eden bir ülkenin paslı silahlarına tamamen bağımlı hale getiriliyor.

Bu anlaşmanın ihanet olması bir yana Hindistan’dan savunma sanayi ithal etme kararında en ufak bir samimiyetin olduğuna kimse inanmaz. Zira Hindistan’ın kendisi dünyanın en büyük silah ithalatçısıdır! Ancak Hindistan hükümeti, Savunma Üretimi Sekreteri Ajay Kumar’ın da ifade ettiği gibi silah ithalatçılığından ihracatçılık ligine transfer olmak istiyor. ^{[05. 04. 2018 India Today]} AL hükümeti, halkı borçlandırarak Hindistan’ın bu ülkeye silah ihraç etmesinin yolunu açıyor. Hindistan ordusu, kalite testlerinin başarısızlığının ardından ikinci yıl Hint yapımı tüfeğin üretimini durdurdu. Arjun tankları, hafif savaş uçakları ve hatta kurşungeçirmez yelekler gibi Hint yapımı silahlar, kalitesi düşük olması nedeniyle hassas Çin veya Pakistan sınırlarında kesinlikle kullanılamaz. ^{[“Hindistan, silah ihracatçısı Çin ile yarışıyor”. 01.02.2018 Economic Times]} AL hükümetinin iktidarda kalmak için Hindistan’a rüşvet vermek dışında bunun makul bir gerekçesi olabilir mi?

Ey Bangladeş ordusu içindeki samimi subaylar!

Müşrik efendilerine destek olmak için bu kukla hükümetin, sizi küçük düşürmesini ve aşağılamasını daha ne kadar tolere edeceksiniz? Pilkhana’da kardeşlerinizi katleden ezeli düşmanınız Hindistan, güçlü askeri kurumunuzu parçalamak ve inisiyatifi altına almak için size karşı savaş başlatmıştır. İlk olarak Hindistan öncülüğündeki ortak askeri tatbikata katılmaya zorlandınız. Katillerden, silah arkadaşlarınızı öldürenlerden emir almaya mecbur edildiniz. Ve şimdi de bu yöneticileriniz, sizi paslı ve düşük profilli Hint yapımı silahlar satın almaya zorlayacaklar. Ki savaş sırasında Hindistan’a karşı zayıf bir düşman kuvveti haline gelesiniz. Bu aşağılık yöneticiler, utanç ve zilletten başka size bir şey veremezler. Zira onlar, sizi yok etmek isteyen kâfir ve müşriklerin dostudurlar. Onlar, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yasakladığı bir yolu seçtiler.

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِمْ بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءَكُمْ مِنْ الْحَقِّ“Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişken, onlara sevgi gösteriyorsunuz.”^{[Mümtehine 1]}

Ey cesur subaylar!

İkinci Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için seçkin âlim ve siyasetçi Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta’nın liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret vermenizin zamanı gelmiştir. Hindistan’daki Kontroller ve Genel Denetçi (CAG) tarafından yayınlanan bir rapora göre savaş patlak verdiği takdirde 10 günden fazla dayanacak yeterli mühimmatı olmayan bu kibirli müşrik devletin belini kırma zamanı gelmiştir. ^{[“Hindistan’ın uzun süreli bir savaş için mühimmatı yok” 23.07.2017 India Today]} Düşmanınız karşısında sizi daha güçlü yapmak yerine zayıflatmaya çalışan bu hain yöneticilerden desteğinizi çekin. Sad bin Muaz ve Muhammed b. Kasım gibi atalarınız olan büyük komutanların izinden gidin. İzzet ve şerefe doğru ümitli bir şekilde ilerleyin. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, İslam dinine yardım etmeniz halinde sizi zaferle müjdelemiştir. Sevban Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurduğunu rivayet etti:

عِصَابَتَانِ مِنْ أُمَّتِي أَحْرَزَهُمَا اللَّهُ مِنْ النَّارِ عِصَابَةٌ تَغْزُو الْهِنْدَ وَعِصَابَةٌ تَكُونُ مَعَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّلَام “Benim ümmetimden iki grup vardır ki Allah onları ateşten korumuştur. Savaş için Hindistan’a giden grup ve İsa ibn Meryem ile beraber olan gruptur.”^{[Ahmed, Nesâi]}