Perşembe, 30 Recep 1446 | 2025/01/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu

No: BG–BA–2025–MB–TR–03 H. 23 Raceb 1446
M. Perşembe, 23 Ocak 2025

Sınır İhlallerine Karşı Bir Kalkan Olmak, Halkın Güvenliği ve Egemenliğini Korumak İçin Ülke, Lider Bir Devlet Konumuna Yükseltilmelidir

Sınır boyunca dikenli teller çekilmesi, Hindistan Sınır Güvenlik Gücü’nün (BSF) desteğiyle ülkeye girilip ağaçların ve pirinç tarlalarının yok edilmesi, Hindistan’ın bu halk üzerindeki bitmek bilmeyen düşmanlığının çarpıcı bir yansımasıdır. Hindistan’ın gerçek amacı, bu Müslüman toprakları sürekli bir kaos içinde bırakıp boyunduruk altında tutmaktır. Ne var ki, imanlarından aldıkları güçle Müslüman askerler ve halk, sınırlarımızı koruma uğruna destansı bir direniş sergilemişlerdir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَغَدْوَةٌ فِي سَبِيلِ اللهِ أَوْ رَوْحَةٌ خَيْرٌ مِنْ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا“Sabah ya da akşam, Allah yolunda bir sefer, dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır.” Bu asker ve halkın direnişi karşısında, Kral Dahir’in varisi olan Hindutva ideolojisine sahip korkak Hint askerleri geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Bu olay, Müslüman topraklarının güvenliğinin ancak İslam’ın rehberliğinde korunabileceğini ortaya koyan eşsiz bir örnektir. İşte bu yüzden Hindistan, bu ülkede İslam’ın yeniden canlanmasından korkmakta ve İslam’a karşı düşmanlık beslemektedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ“Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” [Ali İmran 111] Bu ülkenin Müslüman askerleri ve halkı, düşman askerlerine karşı “Allahu Ekber” sloganları atarken ve yaşlı bir Müslüman, topraklarını son damla kanına kadar savunacağına yemin ederken, bu sınır saldırılarına karşı demokratik partilerden tek bir kınamanın bile gelmemesi gerçekten şaşırtıcı. Bunun sebebi, bu ajan yöneticilerin halkın inanç ve duygularına sahip olmamalarıdır. Hindistan Genelkurmay Başkanı’nın ülkemizde erken seçim çağrısında bulunarak ve ordumuz hakkında gereksiz açıklamalar yaparak iç işlerimize müdahale ettiğine tanık oldunuz. Amerikan ajanı siyasetçiler ve entelektüeller Hindistan’ın iç işlerimize müdahale etmesine tepki göstermediler, çünkü Hindistan’ın bu bölgedeki Amerikan çıkarlarının bekçisi olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu nedenle, “Hindistan ve ABD, Bangladeş’te bir an önce demokrasi ve demokratik seçimler yapılmasını istiyor” (Prothom Alo, 17 Ocak 2025) gibi ifadelerin dile getirildiğine de tanık oldunuz. Peki, bu ajanlar ve demokratik sistemle ülkenin güvenliği ve egemenliği nasıl korunacak?

Bu yüzden Müslümanların çoğunlukta olduğu bu ülkenin güvenliği ve bağımsızlığını korumak için, bu ülke, İslami değerlere dayalı lider bir devlet haline gelmelidir. Zira ideolojik temellerden yoksun bir devlet ne etkili olabilir ne de bağımsız; aksine, sömürgeci güçlerin bir aracı haline gelir. Dış ve askeri politikalarımız, İslam’ın esaslarına göre şekillenmelidir. Hindistan’la etkili bir şekilde mücadele etmek için, Hizb-ut Tahrir’in Kur’an ve Sünnete göre hazırladığı Hilafet Devleti Anayasa Tasarısında yer alan şu noktalar dikkate alınmalıdır:

Birincisi: “Cihat Müslümanlara farzdır. Askeri eğitim de mecburidir. Bu nedenle on beş yaşına basan her Müslüman erkeğin, cihada hazırlanmak için askeri eğitim görmesi farzdır. Fakat asker olmak farzı kifayedir.” (62. Madde) Bu bağlamda, eğitilmiş bireyler, askeri güçlerimizle uyum içerisinde sınırların korunmasında etkili bir rol üstlenebileceklerdir.

İkincisi: Anayasanın 189. Maddesine göre, “Kendileriyle aramızda anlaşma bulunmayan devletler, İngiltere, Amerika ve Fransa gibi bilfiil sömürgeci devletler ile Rusya gibi beldelerimize göz diken devletler, hükmen harbî devletler sayılırlar. Onlara karşı her türlü ihtiyati tedbir alınır. Onlarla herhangi bir diplomatik ilişki kurulmaz. Bu devletlerin tebaaları, beldelerimize ancak pasaportla ve her kişi her girişi için özel bir vize almak suretiyle girebilir. Fakat fiilî harbî devlet haline gelirlerse bu geçerli olmaz.”

Üçüncüsü: Anayasanın 189. Maddenin 2. fıkrasına göre, “Kendileriyle aramızda iktisâdi, ticari, iyi komşuluk veya kültürel anlaşmalar bulunan devletler ile muamele, anlaşmada geçenlere göre olur ve anlaşmalarda belirtilmesi hâlinde, -muamelenin fiilen misli olması şartıyla- bu devletlerin tebaalarının beldelerimize kimlikle, pasaport gerekmeksizin girme hakları vardır. Bu devletlerle olan iktisâdi ve ticari ilişkiler, -zararı olması ve bu devletleri güçlendiren şeylerden olmaması şartıyla- belirli şeylerle ve belirli sıfatlarla sınırlandırılmalıdır.”

189 maddenin 1. Fıkrasına göre, “İslâmî âlemde kurulu devletlere, sanki tek bir beldede kuruluymuşçasına itibar edilir. Onlar dış ilişkiler kapsamına girmezler ve onlarla olan ilişkiler dış siyasetten sayılmaz. Hepsini tek bir devlet hâlinde birleştirmek için çalışmak gerekir.”

Ey insanlar! Ne sözde reformlar ne de seçim gösterileri mevcut durumunuzu değiştirebilir. Bu nedenle, tüm enerjinizi Hizb-ut Tahrir liderliğinde Hilafet Devleti’nin kurulmasına adamalısınız. Bu amaçla, orduda görev yapan evlatlarınızdan, Hilafet Devleti’ni kurmak için otoriteyi Hizb-ut Tahrir’e devretmelerini talep edin.

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ“O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasûlünü hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Saff 9]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh
Telefon: +(880) 17 13 00 88 22
www.khilafat.org
Fax: +(880) 29 55 88 54
E-Mail: info@khilafat.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER