Terörle Mücadele ve Ulusötesi Suç (CTTC) biriminin kapasitesini güçlendirmek için süren iş birliği kapsamında, ABD Federal Soruşturma Bürosu’ndan (FBI) bir heyet, Dakka Metropolitan Polisi’nin CTTC birimini ziyaret etti. Bu iş birliği, ABD ajanlarının sözde “terörle mücadele” adı altında İslam’a karşı savaş yürütmeye kararlı olduklarını kanıtlıyor. CTTC’nin, militanlık gerekçesiyle İslam’a bağlı ve dürüst siyasetçilere yönelik zorla kaybetme, cinayet ve işkence uygulamaları halkı rahatsız ederken, FBI ile CTTC arasındaki bu iş birliği haberi toplumda büyük bir şaşkınlık yarattı.

Eski Hasina hükümeti, İslam ve Müslümanlara karşı yürütülen savaşta kendisini “demokrasinin koruyucusu” olarak lanse ederek Batı’nın desteğini almaya çalışmıştı. Şimdi akıllara şu soru geliyor: Önceki hükümet gibi şimdiki Amerikan ajanları da bu ülkenin İslam’ı seven insanlarını karşısına alarak acaba Batı’nın desteğini mi almak için çırpınıyor? Onlara, Amerika’nın gücünün sınırsız olmadığını ve bu tür eylemlerle Yüce Allah’ın gazabına nail olacaklarını hatırlatmak istiyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلَا تَحْسَبَنَّ اللهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الْأَبْصَارُ“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” ^{[İbrahim 42]}

Ey insanlar! Trump yönetimi, iktidara geldikten hemen sonra, bölgede Hint-Pasifik stratejisini hayata geçirmek için QUAD ittifakının (Avustralya, Japonya, Hindistan ve ABD) üyeleriyle toplantılar yaptı. Amerika’nın Hint-Pasifik stratejisinin ana hedefi, bu bölgede Çin’in yükselişine karşı koymak ve İslam Hilafet Devletinin doğuşunu engellemektir. O halde Hint saldırganlığından kurtulmak için Amerika’ya bel bağlayanlara daha ne gibi bir örnek gösterebilirsiniz? Bu yüzden, Amerikan ajanlarını her anlamda reddetmelisiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

لاَّ يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُوْنِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللهِ فِي شَيْءٍ“Müminler, müminleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz.” ^{[Ali İmran 28]}

Ey insanlar! Sömürgeci Amerika’nın, Müslüman topraklar üzerindeki kontrolünü devam ettirebilmek için ajanları aracılığıyla dünya genelinde İslam’a karşı savaş yürüttüğünü ve Hilafet’in ortaya çıkmasını engellemeye çalıştığını biliyorsunuz. Ancak bu savaş, başarısız olmaya mahkumdur, çünkü soykırımcı yasa dışı Yahudi varlığını destekleyen Amerika ve onun savaş yanlısı askerleri, ajan siyasetçileri ve entelektüelleri, güvenilirlikten tamamen yoksundur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

  ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu” ^[Ahmed] Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın izniyle, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin gerçekleşmesi artık sadece bir zaman meselesidir. Bu yüzden ordudaki İslam sevdalısı evlatlarınızdan, Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep etmelisiniz.

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ“Şüphe yok ki, kafirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Kafirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” ^{[Enfal 36]}