Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu

No: BG-BA-2009-RS-TR-0031 H. 28 Raceb 1430
M. Salı, 21 Temmuz 2009

- Basın Açıklaması - Hilafet Davetini Engellemede Sömürgeci Küfür Güçleri Hüsrana Uğrayıp Başarısız Olduğu Gibi Ajanları da Başarısız Olacaktır

Hizb-ut Tahrir / Bangladeş, Hilafet'in yıkılış yıldönümü münasebetiyle bugün öğleden sonra saat 14:00'da başlaması beklenen Dakka'daki "Bangladeş için Hilafet" başlıklı konferansa davette bulundu. Davete Hizb-ut Tahrir üyeleri ve taraftarları olmak üzere 1000'den fazla kişi icabet etti. Ancak onlardan önce polis, konferans salonunun kapılarını kapattı. Hizb-ut Tahrir Resmî Sözcüsü Muhyiddîn Ahmed ve yardımcısı Mürşid-il Hakk, konferansın düzenlenmesine izin vermesi amacıyla yarım saatten fazla polisle konuşarak ona, Hizb'in yasal şekilde yer ayırttığını ve buna engel olmasının doğru olmayacağını teyit ettiler. Polis, konferansın engellenmesine dair hükümetten emir aldıklarını gerekçe göstererek konferansın düzenlenmesini engelleme gerekçelerini haklı çıkarmada başarısız olunca Resmî Sözcü, "Hilafet davetini engellemede sömürgeci küfür güçlerinin hüsrana uğrayıp başarısız olması gibi ajanlarının da başarısız olacağını" ifade edip katılımcılardan mekanı terk etmelerini talep etti.

İkindi vakti saat 17:00'da 5000'in üzerinde Hizb-ut Tahrir üyesi ile taraftarı, Dakka'daki Mescid-il Kebir'de toplanarak hükümetin kararı aleyhinde gösteri yaptılar. Mescit dışındaki despotik polis birimleri, büyük halk desteği yüzünden gösteriyi durdurmada başarısız oldu. Gösteriden sonra Muhyiddîn Ahmed, Hizb-ut Tahrir / Bangladeş tarafından yayınlanan "Ey Müslümanlar! Hizb-ut Tahrir Sizleri, Kafir Kapitalizm Nizamını Reddetmeye ve Hilafet Devleti'ni Kurma Çalışmasını Emreden Şeri Hükme Sarılmaya Davet Ediyor" başlıklı beyanı okudu.

Mezkûr beyanda Müslümanlara, Hilafetlerinin varlığı boyunca Amerika ile Avrupa'nın karşılarında nasıl alçaldığı hatırlatıldı. Bu nedenle ümmetin düşmanlarının, sömürgeci İngiltere ve Allah ona lanet etsin ajanı Mustafa Kemal eliyle yıkmak üzere H. 28 Recep 1342'de Hilafet'e saldırmaları hiç de şaşırtıcı değildir.

Bugün ise Hilafet Devleti'nin yokluğunda Müslümanlar, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın bu ümmeti "en hayırlı ümmet" olarak vasfetmesine rağmen beceriksiz devletlerin gölgesinde yaşamaktalar. Bugün, hem erkeklerimizin, evlatlarımızın ve kardeşlerimizin nasıl katledildiğine hem mukaddesatlarımızın, analarımızın, bacılarımızın ve kızlarımızın ırzlarının nasıl çiğnendiğine hem de kafirlerin Irak'ı, Afganistan'ı, Filistin'i, Çeçenistan'ı ve Keşmir'i nasıl işgal ettiklerine şahit olmaktayız. Ümmet, 5 milyondan fazla askere sahip olmasına rağmen bu saldırılara karşılık vermeye muktedir değildir.

Ümmete yönelik bu ihlaller ve felaketler, Hilafet'i kaybettiğimiz ve sömürgeci kafirin kendi yerine bizlere hükmetsinler diye başımıza zavallı ajan kralları, başkanları ve başbakanları diktiği daha ilk andan başlamıştır. İşte bu yöneticiler, kafirleri kendilerine dost edindiler ve Müslümanların ordularını onların hizmetlerine amade kıldılar. Dolayısıyla seksen seneden beri ölümünden sonra bile kafirleri korkutan Salahaddin Eyyübi gibi tek bir general yetiştirmeyi dahi beceremediler.

Yine beyanda demokrasinin George Bush'un yaptığı gibi füzelerin ve bombaların sırtına sararak ve şu anda da sinsi Obama'nın İslami âlem ile "ilişkilerin normalleştirilmesi" gibi içi boş sözler kullanarak yaptığı gibi sömürgeci kafirin ümmete ihraç ettiği bir küfür nizamı olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla o, iktidar Birlik Partisi ile müttefiklerinin onun yoluyla elektriksiz "dijital bir Bangladeş" oluşturmayı amaçladıkları bir nizamdır! Muhalefet iktidardayken demokrasinin sadece kendilerinin, liderlerinin ve maiyetinin hizmetinde olmasına rağmen muhalefet güçlerinin hükümeti demokrasiyi tatbik etmemekle itham ettiği bir nizamdır.

Demokrasi, kendi yerine milletvekilleri seçmesi yoluyla insana yasama hakkı vermiştir. Bu milletvekilleri, haramı helal, helalı haram kılmaktadırlar. Oysa İslam, insana bu salahiyeti vermediği gibi insanların milletvekillerine de vermemiştir. Zira İslam'da egemenlik, insana değil Şeriat'a aittir. Yine İslam, insana kendi arzusuna ve isteğine göre yasama hakkı da vermemiştir. Mesela insanlar, faiz, ihtikâr ve eşcinsellik gibi Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın haram kıldığı şeyleri helalleştirilmesi üzerinde ittifak etmiş olsalar bile bu ittifakın hiçbir değeri yoktur.

Yine beyanda bir kimsenin kat'î İslam hükümlerinden herhangi bir hükmü inkar ederek tek bir hüküm ile dahi olsa Allah'ın inzal ettiklerinden başkasıyla hükmederse Kur'an-il Azim'in onu kafir olarak vasfettiği belirtilmiştir. Yine Kur'an, Allah'ın yasama hakkını inkar etmeksizin veya küfür hükümlerine inanmaksızın Allah'ın inzal ettiklerinden başkasıyla hükmeden bir kimseyi de fasık ve zalim olarak vasfetmiştir. Buradan da demokrasi gibi bir nizamı benimsemesi, ona davet etmesi veya onun için çalışması Müslüman'a haram olmaktadır. Bilakis Müslüman'ın onu reddetmesi, bunu Müslümanlara dayatan yöneticilerle çatışması ve onları devirmek için çalışması vaciptir.

Beyan şu ifadelerle son bulmuştur: Küfür nizamlarını korumaktan geri durmaları ve mevcut yöneticilere olan dostluklarından vazgeçmeleri hususunda Bangladeş'teki etkin ve yetkin kişiler ile güç ve kuvvet ehline çağrıda bulunuldu. Keza onlara, bunu yapmadıkları takdirde Allah'ın gazabının dünyada ve ahirette kendilerini kuşatacağı hatırlatıldığı gibi Firavun'un yanında yer almaları ve onu zulmünden engellememelerinden dolayı Allah'ın hep birlikte azap ettiği Firavun ile askerleri hatırlatıldı. Yine onlara, Hilafet'in kurulması için çalışmanın ve boyunlarında bir biatin olmasının farziyeti hatırlatılarak bunun sadece avamdan olan insanlara değil bilakis kendilerine de bir farz olduğu vurgulandı. Zira beyanda şöyle geçmiştir: "İslam, ümmetin ve onun muhlis evlatlarının saffında yer almayı ve Hilafet Devleti'nin ikamesi için onlara güç yetirdiğiniz desteği vermeyi sizlere farz kılmıştır. Şeyh Ata İbn-u Halil Ebû Raşta önderliğindeki Hizb-ut Tahrir liderliği, muhlis bir liderlik olup İslami ümmetin tevhidi yönünde Hilafet Devleti'nin liderliğine muktedir aydın bir akliyete sahiptir. Bu nedenle Hilafet Devleti'ni kurmak için çalışmada ümmetin saflarına katılınız ve ümmeti, onun düşmanları olan tağutlardan, zalimlerden ve dinsizlerden kurtarınız."

Muhyiddîn Ahmed

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Resmî Sözcüsü ve Genel Koordinatörü

Bangladeş

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh
Telefon: +(880) 17 13 00 88 22
www.khilafat.org
Fax: +(880) 29 55 88 54
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER