Hizb-ut Tahrir üyeleri, aktivistleri ve sempatizanları Dedektif Şubesi tarafından 30 Ağustos Pazar günü gözaltına alınan Hizbin iki bayan üyesinin tutuklanmasını protesto etmek ve derhal serbest bırakılmalarını sağlamak amacıyla bugün saat 12.00’de Yargıtay’ın ana giriş kapısı önünde bir gösteri düzenlediler. Gözaltına alınmalarının ardından Dedektif Şubesi, onurlu bayan kardeşlerimizi iki gün gözaltında tuttular. Gözaltı sırasında ağır darba maruz kaldılar. Bayan kardeşlerimizden biri, öyle bir noktadan dövülmüş ki vücudunun farklı bölgeleri kan revan içindeydi ve bilincini kaybetmişti. Buna rağmen Dedektif Şubesinin vicdansız polisleri, hastane yerine 04 Eylül Cuma günü onları mahkemeye götürdüler ve yargıç da onları hapse gönderdi. Ey Allahım! Samimi Müslüman bayanlara uzanan bu mücrim elleri yok et. Bu iğrenç suçlarından dolayı    her birini çetin bir hesaba çek ve onlara karşı merhametsiz ol.

إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ“Şüphesiz, Rabbinin yakalaması çok çetindir.” ^{[Buruc 12]}

Ey hâkimler! Üyelerimiz, aktivistlerimiz ve sempatizanlarımız, hâkimlerin üstünde de bir hâkim var, o da Allah Subhânehu ve Teâlâ’dır. O gün hâkimler O’nun huzurunda hesap verecekler söylemini size hatırlatmak için bir gösteri düzenlediler. Bilin ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, indirdiği Şeriata göre hükmedilmesini emretmektedir. Eğer hüküm verecekseniz, adaletle hüküm verin.

وَإِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ أَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِ “İnsanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman, adaletle hüküm verin.” ^{[Nisa 58]}

İslam’a davet edenlere ve Nübüvvet metodu üzere Hilafet için çalışan Hizb-ut Tahrir’in kadın ve erkek üyelerine karşı hüküm verdiğiniz sözde anti-terör yasaları, Allah’ın indirdiklerinden türetilmiş değildir, adalet ile de yakından uzaktan hiçbir alakası yoktur. Bu yasalar, İslam ile savaşmak için Amerika ve onun müttefiklerinin talimatları doğrultusunda ajan rejim tarafından yasalaştılar. Samimi Müslümanları adaletten mahrum etmenin bir aracı olarak İslam’a karşı savaşta kullanılıyorlar. Siz bunun tamamen farkındasınız. Size bu gerçeği görmezden gelmeyin diyoruz. Allah’ın kelimelerine de sakın sırtınızı dönmeyin. Ayrıca yargıç olarak görev esnasında bir onura sahip olduğunuzu iddia ediyorsunuz. İyi düşünüp taşının ve hatanızdan geri dönün. Gelin zalimin zindanlarında yatan asil ümmeti Muhammedin samimi bayanlarını salıvererek onurlu olduğunuzu gösterin. İyi düşünüp taşının ve ona göre hüküm verin, İslam ile mücadele ve ona karşı kumpas kurmanın neresi onurludur. Ve son olarak diyoruz ki iyi düşünün ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inşu hadisine göre hareket edin:

الْقُضَاةُ ثَلَاثَةٌ وَاحِدٌ فِي الْجَنَّةِ، وَاثْنَانِ فِي النَّارِ، فَأَمَّا الَّذِي فِي الْجَنَّةِ فَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَقَضَى بِه، وَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَجَارَ فِي الْحُكْمِ فَهُوَ فِي النَّارِ، وَرَجُلٌ قَضَى لِلنَّاسِ عَلَى جَهْلٍ فَهُوَ فِي النَّارِ“Hâkimler üçtür: Bunların biri cennetlik, ikisi cehennemliktir. Cennetlik olan, doğruyu bilip, doğru ile hüküm verendir. Doğruyu bilip, zulümle hüküm veren ve bilmeden insanlar arasında hüküm veren, cehennemliktir.” ^{[Ebu Davud]}

Allah’a itaat ederek doğru yolu bulun ve doğru hükümler verin. Hükümetin talimatlarına uyarak hapse atmak yerine İslam davetini yüklenenlere ve Hilafet için çalışanlara karşı adaletli olun.