Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT–BA–2020–MO–TR–03 H. 17 Raceb 1441
M. Perşembe, 12 Mart 2020

Basın Açıklaması

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, “Pekin+25: Cinsiyet Eşitliği Maskesi Düştü mü?” Başlıklı Küresel Bir Kampanya Başlatıyor

Birleşmiş Milletler tarafından Eylül 1995’te Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen 4. Dünya Kadın Konferansı sonunda kabul edilen Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu, 2020’de yirmi beşinci yıldönümünü kutladı. Amacı, siyaset, ekonomi, sosyal alanda cinsiyet eşitliği oluşturarak ve her düzeyde cinsiyet vizyonunu siyaset ve yasalara entegre ederek dünya çapında kadın hakları ile kalkınmayı sağlamak ve kadınların yaşamını iyileştirmekti.

Deklarasyon, uluslararası düzeyde kadın ve kızların güçlendirilmesinin en görünür ajandası, en kapsamlı küresel politik çerçeve, cinsiyet eşitliği, kadın ve kız çocukları için insan haklarını gerçekleştirmenin bir eylem planı olarak görüldü. Pekin Deklarasyonu, İslam ülkelerindeki hükümetlerin ekseriyeti de dahil olmak üzere 189 ülke tarafından kabul edildi. Yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve ülkeleri arasında ajandasının güçlendirilmesi konusunda mutabakat sağlandı. Deklarasyonda belirtilen hedeflerin, ülkelerde güçlü bir propagandası yapıldı.

On yıllardır Pekin Deklarasyonu ve diğer uluslararası sözleşmelerde belirtilen “cinsiyet eşitliği” nosyonu, uygar ve gelişmiş devletin, uluslararası alametifarikası ve devletlerin kadınlara yaklaşımının bir kriteri oldu. Kültürel veya dinsel inançları ne olursa olsun tüm insanlık tarafından kabul edilmesi gereken evrensel değerler olarak görüldü. Oysa söz konusu nosyon, Batı yapımıdır ve insan ürünü laik Batı inancı üzerine kuruludur.

Gerçekten de, birçok kişi cinsiyet eşitliğini tüm kadınların güçlendirilmesi, yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve milletler arasında gelişimin sağlanması için gerekli bir unsur olarak görüyor. Buna göre cinsiyet eşitliğine aykırı herhangi bir kültür ya da inanç, ya öcü olarak gösteriliyor ya da kadın düşmanı, yobaz ve despot olarak nitelendiriliyor...

Toplumsal ve İslami aile hükümleri, sosyal aktivistler, laik hükümetler ve Birleşmiş Milletler ajansları suçlamasının başlıca hedefi oldu. Böylece İslam ülkelerindeki ardışık rejimler, kadın haklarını güvence altına almak, modernleşme ve ilerleme sağlamak gibi sahte bahanelerle ülkelerindeki bu İslami hükümleri değiştirmek ya da yürürlükten kaldırmak için çaba sarf ettiler. Buna rağmen aslında Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelere ve tüm dünyadaki İslami nesillere zorla dayatılan Batı cinsiyet eşitliği nosyonu, sömürgeci kapitalist ülkelerin, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin İslami ülkelere dönüşünü önlemek için İslam’a karşı ideolojik mücadelelerinde kullandıkları başka bir araçtır. Çünkü Hilafet, hegemonyalarına meydan okuyacak, dünyadaki çıkarlarını tehdit edecektir. Aslında feminizm ile sömürgecilik arasında uzun zamandır yakın bir ilişki söz konusu.

Pekin girişimi ve küresel düzeyde cinsiyet eşitliğini konsolide etme ajandasından yirmi beş yıl sonra İslam ülkeleri de dahil olmak üzere dünya çapında kadınların karşılaştığı siyasi, ekonomik, çevresel ve sosyal sorunlar her geçen gün daha da kötüleşiyor. Yaşamlarını iyileştirme ve güçlendirme vaadi yerine getirilmedi. Bu nedenle Mart ayında Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, “Pekin+25: Cinsiyet Eşitliği Maskesi Düştü mü?” başlıklı küresel bir kampanya başlattı. Kampanya, dünya çapında birçok ülkede Nisan ayında yapılacak kadın seminerlerinde konu hakkındaki bir kitabın tanıtımı ile taçlandırılacak.

Kampanyada, “Toplumsal cinsiyet eşitliği” ile ilgili egemen anlatılar, kadın hakları ile kalkınma ve ulusların ilerlemesi iddiaları ele alınacak, cinsiyet eşitliğinin gerçekten evrensel bir değer olup olmadığına açıklık getirilecek, kadınların yaşamının iyileştirilmesinde cinsiyet eşitliği politikasının başarısız olmasının nedenleri irdelenecek, günümüzde kadınların karşılaştığı pek çok sorunun ideolojik ve sistemsel köklü nedenleri izah edilecek, Pekin girişimi ve diğer uluslararası kadın sözleşmelerinin gerçek gündemleri ifşa edilecek, ilkeler, yasalar ve ayrıntılı sistemler içeren İslam’ın eşsiz sisteminin, Nübüvvet metodu üzere Hilafet sisteminin de uyguladığı gibi, kadınların statüsünü yüceltmek, haklarını güvence altına almak, yaşam standartlarını yükseltmek, devlet içinde gerçek bir ilerleme kaydetmek için nasıl doğru alternatif bir vizyon sunduğu beyan edilecek. Dünya çapında kadınlar için daha müreffeh, daha adil ve daha güvenli bir gelecek inşa edilmesini arzulayan herkesi, bu önemli kampanyayı izlemeye ve desteklemeye çağırıyoruz. Kampanya şu linkten takip edebilir:

Kampanyanın İnternet adresi: www.hizb-ut-tahrir.info/tr/

Facebook sayfası: www.facebook.com/WomenandShariah2

Kampanyanın video linki: https://youtu.be/6lsPVYkkOAQ

Dr. Nesrin Nevaz
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER