Afrika Birliği Başkanı Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Radio France International’a verdiği demeçte, Ukrayna’dan Afrika’ya buğday ihracatının yeniden başlamaması halinde Afrika’nın çok ciddi bir kıtlıkla karşı karşıya kalacağını söyledi. Sall, kıtlığın “Afrika kıtasını istikrarsızlaştırabileceğini” belirtti. Afrika’nın Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle yaşadığı tahıl ve gübre sıkıntısını aktarmak için geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü kaydetti. Bu açıklamalardan önce Batılı politikacılar yaptıkları açıklamalarda, Afrika kıtasındaki gıda krizini Ukrayna savaşıyla ilişkilendirdiler. Uluslararası Para Fonu Genel Direktörü, “Avrupa’daki savaş Afrika’da kıtlığa neden olacak”dedi. Fransa Cumhurbaşkanı da yaptığı açıklamada, “Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Afrika’da bir kıtlık bekliyoruz.” diye konuştu. Bu açıklamalar, Rusya ile Batı arasında yaşanan propaganda savaşının bir parçası. Rusya ise, Batının yaptırımları nedeniyle gıda krizinin şiddetlendiğini, limanların tahıl ve gübreye kapatıldığını söyledi.

Politikacılar laf dalaşında birbirlerini insanların acılarını bir savaş silahı gibi kullanmakla suçladılar. Bir deri bir kemik kalmış siyah derili insanların ve yas tutan annelerin görüntüsü, Sahel’de veya Doğu Afrika’da yetersiz beslenen çocukların manzaraları tekrar gündeme geldi. On yıllardır aynı hüzünlü sahnede fotoğraf değişmemiş, sanki zaman durmuştu. Dünya yaklaşmakta olan kıtlık karşısında çaresiz. Bazıları çocuklar ve yaşlılar defnettikleri uzun yürüyüşlerden sonra yardım kamplarına varıyorlar. İnsanlıkla hiçbir ilgisi olmayan bu durum, biçim ve içerik olarak siyasallaştırılıyor. Durumun vahametine ve birçok cafcaflı açıklamalara rağmen Birleşmiş Milletler, etkilenen ülkelere acil yardım programı başlatmamaktadır. BM kuruluşları (WFP, FAO, OCHA ve UNICEF) yaptıkları ortak açıklamada, “BM’nin 2022’de Somali’deki insani durumun yalnızca yüzde 18’i finanse ettiği.” kaydedildi.

Siyasi müzayedelerden uzak Oxfam ve Save the Children Aid, Doğu Afrika’daki durumu felaket olarak nitelendirdi. Açlığın her 48 saniyede bir kişiyi öldürdüğünü kaydederek, felaketlerle mücadelede dünyanın başarısız olduğunu vurguladı.

Yine acı bir gerçekle karşı karşıyayız. Doğal kaynaklar ve iklim çeşitliliği açısından zengin siyah Afrika kıtası insanları geçimlerini sağlayamamakta, hayati meselelerinde ucuz pazarlıklara maruz kalmaktadır. Hiçbir ilgisi olmadıkları kapitalist savaşın bedelini ödemektedirler.

Afrika ve diğer ülkelerdeki gıda güvenliği sorunu, halkların güvenlik ve emniyetinden bağımsız olamaz, kimi zaman tehdit eden, kimi zaman pazarlık yapan başka ülkelerin inisiyatifine bırakılamaz. Sorunun ayrılmaz bir parçası olarak görülen, ülke ekonomisini tahrip eden, başkalarına bağımlılık ve köleliği aşılayan politikalar izleyen uluslararası kuruluşların inisiyatifine de bırakılamaz. Bu politikalar, insanları üretim ve arazileri canlandırmak yerine tüketim ve ithalata teşvik etmekte, hızlı gelir için düşüncesizce tarıma yönlendirmekte, böylece arazileri heder etmektedir. Afrika’daki kıtlık hastalığının nedeni, yüksek fiyatlar, Rus veya Ukrayna buğdayı değil, arazileri ve yerel mahsulleri ihmal eden, insanların geçimini denizaşırı ülkelere bağlayan, bazı mahsulleri teşvik eden, yerel tarımı ihmal ederken buğday ithalatını dayatan politikalardır.

Afrika on yıllardır düşünce, beyin ve siyasi irade yoksuludur. Topraklarına vahşice saldırılıyor, halkı acımasızca açlıktan ölüyor. Afrika’nın tek çıkış yolu, arazilerini yoksullaştıran, yoksulluk, cehalet ve hastalık üreten Batı ve kurumlarından kurtulmaktır. Afrika halkı, verimli topraklarını işlemeli, yetiştirdiklerini yemeli, ülkeleri ve insanları yoksullaştıran ithal çözümlerden vazgeçmelidir. Bu ise, ancak yönetim krizini ele almakla ve yeryüzünde halife gerçeğini fark etmekle mümkündür.

أَمَّن يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَاءَ الْأَرْضِ أَإِلَـهٌ مَّعَ اللَّـهِ قَلِيلاً مَّا تَذَكَّرُون “Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz!” ^{[Neml 62]}