2022’nin başından bu yana 45’ten fazla Filistinli çocuk şehit oldu. Yahudilerin Batı Şeria ve Kudüs’e yönelik saldırganlığı son haftalarda arttı. Saldırganlıkları sonucunda çok daha fazla çocuklar şehit olmaktadır. En son 12 yaşındaki Mahmoud el Samudi şehit oldu. Cenin’e düzenlenen hava saldırısında aldığı yaralar nedeniyle şehit oldu. Öncesinde korkunç bir olayda, işgal askerlerinden kaçarken kalp krizi geçiren 7 yaşındaki Rayan Süleyman şehit oldu.

İşgal güçlerinin binlerce aileye uyguladığı abluka nedeniyle Şuafat kampı, Anata kasabası, El Arub kampı ve Nablus’ta çok sayıda kadın ve çocuk mağdur durumda. Yerleşimci sürüsü camları kırmak, tarlaları ve araçları yakmak da dâhil olmak üzere Filistinlilerin evlerine ve mallarına saldırıyor.

Bütün bunlar yaşanırken herkes seyrediyor. İnsan hakları, çocuk hakları ve uluslararası hukuk savunucuları sessizliğe gömülmüş durumda. Bunlar, İslam’ın kadın veya çocuklarla ilgili hükümleri söz konusu olduğunda, özgürlükler ve Ailenin Korunması Kanunu ile ya da Çocuk Haklarını Koruma Kanunu ile hemen saldırıya geçiyorlar. Çocuk Kanunu Yahudi varlığının vahşi saldırganlığından değil, çocukları babasından ve annesinden korumayı amaçlıyor.

Filistin Yönetimi ise hala bu çocukları koruması için uluslararası topluma yalvarıyor, caniye yaltaklanmaya çalışıyor. Filistin Yönetimi’nin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi Riyad Mansur, işgal güçlerinin Filistinlileri özellikle de gençleri ve çocukları öldürmesi, yaralaması, tutuklaması, eziyet etmesi ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne, Güvenlik Konseyi Başkanı’na (Gabon) ve Birleşmiş Milletler Genel Başkanı’na bir mektup gönderdi. Mektupta, Güvenlik Konseyi de dâhil olmak üzere uluslararası toplumu uluslararası hukuk ve ilgili Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda derhal hareket geçmeye çağırdı. Filistin halkını, özellikle de çocukları korumak için uluslararası müdahalenin kaçınılmaz olduğu konusundaki bozuk teranesini yineledi. Bu yasadışı sömürgeci işgal ve Apartheid rejimi nedeniyle çocukların hayatları ve geleceklerinin büyük tehlike altında olduğunu belirtti. Ayrıca Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki tüm yasadışı politika ve uygulamalardan hesaba çekmek için Yahudi devleti, ordusu ve yerleşimcilerine karşı acil adımlar atılması yönünde çağrıda bulundu.

Ey her yerdeki Müslümanlar, ey Müslüman orduları! Mübarek toprak Filistin çocukları, her gün ve her saat sizden yardım istiyor. Şehit çocuk Rayan, Allah’ın en aşağılayıcı yaratıklarından korktuğu için duran küçücük kalbiyle intikamını almanız için size sesleniyor. Aynı şekilde şehit düşen, yaralanan, sakat kalan, evsiz barksız kalan, babasını ve geçimini sağlayanını kaybeden yüzlerce, hatta binlerce çocuk ve kadın da sizden yardım bekliyor. İcabet edecek ya da yardımlarına koşacak kimse yok mu? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur “^{[Enfal 72]} Peki siz ne yapıyorsunuz?