Bir sivil toplum örgütünün hazırladığı şok edici bir rapora göre, İslamabad elit özel okullarında öğrencilerin %44-53’nün uyuşturucu bağımlısı olduğu ortaya çıktı. Öğrenciler, uyuşturucuyu öğrenci dostlarından, sokak satıcılarından veya öğretmenlerden elde ettiklerini iddia ettiler. Bu özel okullarda uyuşturucu bağımlılarının yaş ortalamaları 12-19’dur. Ancak bazılarının 8 yaşında oldukları da bildirildi. Ayrıca ülkenin kolej ve üniversitelerinde de önemli derecede alkol ve uyuşturucu sorunu bulunmaktadır. Güncel gazeteler, ünlü bir üniversiteden üç erkek çocuğun, alkol zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldığını yazdılar. Ne yazık ki onlardan biri öldü, diğerinin de durumu kritik. 44 kurum tarafından incelenen bu rapor bulguları, Pakistan İçişleri ve Narkotik Daimi Senatosu’na sunuldu. Akabinde Komite Başkanı Abdul Rehman Malik, uyuşturucuya karşı savaş ilan edildiğini ve uyuşturucu bağımlılığı trendini önlemek için eğitim kurumlarında öğrencilere zorunlu uyuşturucu testi yapılacağını belirtti.

İronidir ki Pakistan yöneticileri, uyuşturucuya karşı savaş ilan ederken, aynı anda da liberal sisteme başkanlık ederek kutlama yapıyorlar. Liberal değerler, tüm dünyada uyuşturucu kültürüne yakıt sağlayan bir mühimmattır. Pakistan’da birbirini izleyen laik rejimler, medya, eğitim, kuruluşlar ve diğer mekanizmalar yoluyla yıkıcı liberal inançları ve Batılı ülkelerin yaşam tarzını ithal etmek için açık kapı politikasını hayata geçirdiler. Bu liberal değerlere özenle halk arasında teşvik ederken, eğitim kurumlarında da İslam öğretilerini en aza indirgediler. Bu liberal kültür, hedonist ve kendi kendini tatminkâr zihniyeti aşılar. Yaşam tarzı da bireysel istek ve zevklerin, bu dünyada bir anlık hayat arzularının peşinden koşturur. Bu hayatta ya da ahirette başına gelebilecek zararları hesaba katmaz. Bu nedenle Pakistan gibi toksik liberal sistemi benimseyerek Batılı ülkelerin peşinden giden Müslüman ülkelerdeki hükümetlerin, Batıdaki gençlik gibi yıkıcı alkol ve uyuşturucu kültüründen rahatsız olmaları hiç de şaşırtıcı değil. Ayrıca Pakistan’ın laik liderliği, Batının kusurlu politik sistemini yorulmaz bilmez şekilde taklit ederek hayranlık besliyor. Politik, ekonomik ve sosyal alanda köle gibi Batının gölgesinin eşinden gidiyor. Bu durum, liberal yaşam tarzı ve sistemi kabul edilmesi gereken ideal yaşam biçimidir diye gençlere yönelik zararlı bir mesaj taşımaktadır.

Pakistan gençliğini ve tüm toplumu etkisi altına alan uyuşturucu sorunu, Pakistanlı Müslümanları bitkin düşüren içi boş kınayıcı açıklamalar ya da gelişi güzel refleksi politikalarla çözülemez. On yıldır Batılı devletler, uyuşturucu karşıtı sayısız kampanya organize ettiler ve uyuşturucu ile mücadele yasaları çıkardılar. Ancak yine de toplumlarında uyuşturucu ve alkol bağımlılığı salgını devam etmektedir. Liberal değerler ve sistemi reddetmek, gençler ve tüm toplumun zihninde İslam inançlarını canlandırıp güçlendirmek ancak uyuşturucu sorununu çözebilir. Çünkü İslam inançları, Allah’a hesap verme bilincine dayalı şahsiyetler yetiştirir. Her türlü içki çeşidinden ve hazcı yaşam tarzından sakındırır. Her eylemi, ahiretteki mükâfat ve ceza olgusu ile ilişkilendirir. Bu yüzden Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem Müslümanlara alkolü yasaklayan Kuran ayetlerini okuduğunda, sahabe hemen içki tüketimini durdurdu, din sevgisi ve Rablerine itaat nedeniyle de içkileri Medine sokaklarına döktüler. Öyle ki Medine sokakları içki ile dolup taştı. İslam ile hükmeden Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti, medya, okullar ve devlet kuruluşları aracılığıyla toplum arasında yüce İslam değerlerine teşvik edecek, tüm yıkıcı inançları ve yaşam tarzını topraklarımızdan söküp atacak, örnek kişilikli gençlik yetiştirecektir. Bu nedenle biz, Pakistan Müslümanlarını toksik liberal sistemi reddetmeye ve bu asil devletin kurulmasını desteklemeye çağırıyoruz. Hilafet, Müslüman gençliği yıkımdan koruyacak, onlara iyi bir gelecek sunacak, onları Rabbe kul yapacak ve ahirette de kurtuluşa erişmek için onlara destek olacaktır.