Yahudi varlığı Merkez Mahkemesi, Ahmed Manasıra isimli 14 yaşındaki Filistinli çocuğu 12 yıl hapis ve 180 bin şekel (yaklaşık 47.000 dolar) para cezasına çarptırdı. Amca çocukları Ahmed ve Hasan Manasıra 12 Ekim 2015’de bıçaklı eylem gerçekleştirmekle suçlanıyordu. İşgal güçlerince açılan ateş sonucunda Hasan Manasıra olay yerinde şehit edilirken, Ahmed Manasıra da ağır yaralanmıştı. Ahmed yaralı halde yerde yatarken tehdit, hakaret ve küfürlere maruz kalmış, acil tıbbı yardım verilmemişti.

Her yıl yaklaşık 700 Filistinli çocuk gözaltına alınıp, sorgulanmasının ardından yargılanıyor. Çoğunlukla da hapis cezasına çarptırılıyorlar. Filistin İnsan Hakları Merkezi, 2000 yılından bu yana Yahudi işgal güçlerinin dokuz binden fazla çocuğu gözaltına aldıklarını söyledi. Filistin Çocuk Savunma Hareketi tarafından açıklanan yeni bir istatistikte 2016 yılında 1260 çocuğun gözaltına alındığı belirtildi. 330 çocuğun yaşı 12 ila 15 arasında değişiyor.

Kayda değerdir ki Yahudi savcı ve Merkez Mahkemesi, on dört yaşına basana dek Ahmed Manasıra’nın mahkemeye çıkmasını alttan aldılar. Zira Yahudi kanunları, cezaya çarptırmak için çocukların on dört yaşına başmış olmasını öngörüyor. Mahkeme, Ahmed’in ağır yaralı olmasını, hakaret ve saldırıya maruz kalmasını, hastanede kötü muamele görmesini, sorgu sırasında bağırılmasını hiç dikkate almadı. Manasıra çocuğun tutuklanması, işgal hapishanelerinde maruz kaldığı kötü muamele ve hakkında verilen haksız karar, Yahudi varlığının hapishanelerinde aşağılayıcı koşullarda gözaltında ve tutuklu bulunan yüzlerce çocuğa ışık tutmuştur. Ahmed çocuk, Yahudi varlığının cezaevlerinde tutuklu bulunan yaklaşık 400 Filistinli çocuktan sadece biridir. Söz konusu çocuklar, rutin olarak işkence ve kötü muameleye, sorgu sırasında tecrite, işgalci askeri görevlilerce tekme ve tokata, cinsel saldırı riskine vb. kötü muameleye maruz kalıyorlar. Hâlbuki bunlar, sözde “Uluslararası hukuk ve Çocuk Sözleşmesi” kanunlarına tamamen aykırıdır. Filistin Çocuk Savunma Hareketi’nin Filistinli tutuklu çocuklardan elde ettiği belge ve bulgulara göre savcılar ve işgal askerleri tehdit yöntemini kullanıyorlar. el-Halil Fevvare kampında 15 yaşındaki İbrahim et-Tibi isimli çocuğa yapıldığı gibi ya ölümle tehdit ediyorlar ya da Kalandiya mülteci kampında 15 yaşındaki Vecih el-Hatîb çocuğa yapıldığı gibi ahlaksız saldırıda bulunuyorlar. Soruşturma sırasında dayak, hakaret ve bağırmaları saymıyoruz bile. Ayrıca en son Ofer İşgal Mahkemesi, “yasal prosedürleri” tamamlamak bahanesiyle 14 yaşındaki Usame Zeydat isimli çocuğun tutukluluğunu 21 Kasım’a kadar uzattı. İşgal güçleri, tutuklanmasından bu yana ailesinin onu ziyaret etmesine izin vermiyor...

Ey “uygar” dünya! İnsanoğluna yapılan bu ihlaller daha ne zamana kadar sürecek? Daha ne zamana zulüm ve zalimlere göz yumulacak? Genç yaştaki masum çocukların hakları ihlal ediliyor. Acımasız ve adaletsiz bir şekilde cezaevi zindanlarına atılıyorlar. “Uygar” Batı dünyası ise sadece izliyor, onları çocuktan bile saymıyor. İslam hükümlerinin uygulanması söz konusu olduğunda hemen dem vurulan çocuk ve insan hakları onlar için geçerli değil. Propagandasını yaptıkları adalet ve iddia ettikleri uygarlık ne kötüdür!

Ey Müslümanlar! Filistin ve murabıt halkı, omuzlarınızdaki bir emanettir. Bu Ahmed çocuk ve benzerleri, ihanete canlı bir örnektir. Daha ne zamana kadar Filistin halkını, kadın ve çocuklarını yardımsız bırakacaksınız? Çiçeği burnundaki bu çocuklara yapılan terör, zihinsel ve fiziksel işkenceye daha ne zamana kadar göz yumacaksınız? Onlardan bir sözcüğü bile esirgiyorsunuz. Öyle ki bu aşağılık eylemleri kınadığınızı ya da ihbar ettiğinizi duymadık! Peki, daha fazla neyi bekliyorsunuz? Tilkinin bağınıza girip eğer kalırsa üzümünüzden yemesini mi bekliyorsunuz?

Ey ordular içindeki subay ve askerler! Çaresiz bir şekilde daha ne zamana kadar kışlanızda eliniz kolunuz bağlı bekleyeceksiniz? Bu olanlar sizi ajite etmiyor mu?

إِن يَنصُرْكُمُ اللّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكِّلِ الْمُؤْمِنُونَ“Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” ^{[Ali İmran 160]}