26 Aralık 2016 günü medyanın bildirdiğine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, dünya liderlerinin eşlerine gönderdiği mektupta, “Suriyeli kadınlar ve çocuklar için tüm dünya kadınlarını harekete geçme” çağrısında bulundu. Mektubunda, “Suriye için gözyaşı dökmekten daha fazlasını yapmak mecburiyetinde olduğumuz bir dönemdeyiz.” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti: “Aç, susuz ve tıbbi yardımdan yoksun biçimde, ölümle baş başa bırakılan Suriyeli kadınlar ve çocuklar için tüm dünya kadınlarını harekete geçmeye davet ediyorum... Kimyasal silahların dahi kullanıldığı çatışmalarda, çocuklar, kadınlar ve siviller katledildi... Yüreklerimiz artık bu acıya dayanamıyor... Suriye’de yaşanan bu dramı vicdanlarınıza arz ediyorum.”

Dolayısıyla biz de Emine Erdoğan’a diyoruz ki, eşiniz eli kolu bağlı beklerken siz böyle bir mektubu kaleme almaktan utanmıyor musunuz? Eşinizin gözleri önünde bu komşu ülkede altı yıldır kardeşlerimiz katlediliyor. Eşiniz dünyanın en büyük yedinci ordusuna başkumandanlık ediyor. Eşiniz Yahudi varlığının yangınını söndürmek için savaş uçaklarını gönderirken, Müslümanları katletmek ve yangını körüklemek için Suriye’ye uçaklar gönderiyor!

Bu duygu yüklü konuşmanızı, Batılı sömürgeci efendilerini memnun etmek için Fırat Kalkanı Harekâtı başlatarak tali çatışmalarla mücahitlerin gücünü parçalayan, Halep’i savaşçılardan boşaltan, bu yüzden katliamlara neden olan, İslami devrim ve şehitlerin kanına ihanet eden eşiniz Cumhurbaşkanına yönelik yapsanız daha etkili olacağını düşünmüyor musunuz? Mektubunuzda, Suriye’de yaşanan bu dramı insanlığın vicdanını arz ediyorsunuz. Ama niye eşiniz Cumhurbaşkanının vicdanına seslenmiyorsunuz? O değil midir Kuzey Suriye’de Müslümanları hava bombardımanına tutmak ve birbiri ardına haince anlaşmalar imzalamak için Türk hava üslerini sömürgecilere açan. Suriye’de İslami devrime kürtaj yapmak ve cani Suriye rejimini iktidarda tutmak için bu katliamları işleyen şeytan Rus rejimi ile istihbarat paylaşımı yapan ve anlaşmalar imzalayan. Aslında bütün dünya, Halep’in düşüşü ile ilgili olarak Putin’in şu sözlerinin ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedir: “(Suriye’de) ne olduğuna bakılırsa, özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı ile St. Petersburg ziyareti esnasında anlaşmaya vardığımız şeyler gerçekleşmektedir.”

Ey Emine Erdoğan! Eşleri ve hükümetleri altı yıldır yaşanan bu trajediye sessiz kalan, yüzbinlerce masum kadın, çocuk ve bebek katledilirken onları savunmak için tek bir adım dahi atmayan, hatta bazıları bu soykırıma doğrudan ortak olan dünya liderlerinin eşlerine bu mektubu göndermekten ne arzuluyorsunuz? Tüm bunlardan sonra gerçekten Müslümanların kutsal kanının Batılı hükümetlerin, Birleşmiş Milletler’in ve uluslararası toplumun umurunda olduğuna inanıyor musunuz? Filistin, Keşmir, Orta Afrika ve Myanmar Müslümanları gözleri önünde katledilirken yüzsüzce sessizliğe bürünen, katliamlara yönelik hiçbir şey yapmayan bunlar değil midir?

Ey Emine Erdoğan! Eğer gerçekten samimi ve dürüstseniz ve vicdanınız da daha fazla acıyı kaldıramıyorsa, o zaman İslam ümmeti ile birlikte olmak, İslami görevini yerine getirmek, sömürgeci Batı güçlerle yaptığı iğrenç koalisyonu sona erdirmek üzere eşinize bir çağrıda bulunun. Ki Suriyeli Müslümanları savunmak ve onları bu “Esed” kasabından kurtarmak için göğsünü gere gere övündüğü bu orduları derhal seferber etsin. Hem onları desteklesin hem de Müslümanların hamisi ve kalkanı olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin kurulması çalışmasında İslam ümmetini desteklesin. Zira Hilafet, bu ümmete güvenlik, refah ve izzet sağlamakta benzersiz bir vaka sunacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” ^{[Nisa 75]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu
Kadın Kolları

H. 04 Rabi’-ul Âhir 1438
M. 02 Ocak 2017