حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2017–MB–TR–37 |
H. 20 Muharrem 1439 M. Salı, 10 Ekim 2017 |
Deyr ez Zor’da Siviller Ağır Bedeller Öderken Müslümanların Yöneticileri Pazarlık Masasında Katil İle Düşüp Kalkıyorlar
Deyr ez Zor yerel kaynaklarına göre Rus uçakları, Deyr ez Zor kırsalından diğer bölgelere kaçan onlarca sivili taşıyan feribotlara küme bombaları ile 6 hava saldırısı düzenledi. Saldırıda 50’den fazla sivil hayatını kaybederken, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere onlarcası da yaralandı. Böylece yoğun hava bombardımanı ile kaçmak zorunda kalan siviller bile hayatta kalma şanslarını yitirmiş oluyorlar. Hava saldırıları siviller tarafında çok sayıda kişinin hayatına mal olmuştur. Henüz kayıp sayısı bilinmiyor, hâlâ enkaz altında kalanlar olduğuna göre bu sayının artma olasılığı yüksek. Sivil aktivistlere göre son birkaç gün içinde 1000’den fazla hava saldırısı düzenlendi. Balistik füzelerin yanı sıra çok sayıda varil, küme ve fosfor bombalarının siviller üzerine yağdırıldığı kaydedildi.
2011 Mart’tan bu yana Suriye’de acımasız savaş ve şiddetli çatışmalar var. Devam eden savaş ve çatışmalardan dolayı nüfusun yarısından fazlası evini terk etti. Yaklaşık beş milyon kişi ülkeden kaçtı. Altı milyon kişi de ülke içinde sığınmacı durumuna düştü. Çağımızın en feci insani felaketi olarak tanımlanan Suriye krizi, her alanda, özellikle de zorba Baas rejiminin zulmüne başkaldıran bölgelerde kadınlar, çocuklar ve erkekler için tarifi imkânsız acılara neden oldu. Acımasız Baas rejimi, devrimi diri diri toprağa gömmek, daha doğrusu pusulasını saptırmak için siyasi ve askeri ittifaklar kurdu, savaş makinelerini devreye soktu. İslam ve Şam toprakları ile mücadelede tüm dünyayı seferber etti.
Yıllarca Amerika, ateşkes, antlaşmalar ve Ankara’da bir araya gelen taraflarca imzalanan anlaşmasının ardından 30 Aralık 2016 günü yürürlüğe giren, ama rejim ve müttefiklerini kapsamayan hasmane faaliyetlerin durdurulması gibi yol ve yordamlarla Suriye halkını boyunduruk altına almak için uğraştı. Sahadaki askeri gözlemcilere göre katliamlar hâlâ devam ediyor ve terörle mücadele bahanesiyle anlaşma kapsamı dışında tutulan bölgeler gelişigüzel bombalanıyor. Dış muhalefet, Cenevre 1-8 ve Astana 1-6 toplantılarına kesintisiz devam ediyor. Yapılan açıklamalar, Amerikan planının devreye girdiğini ve sebatkâr Şam halkına dayatılan en son Amerikan çözümünün uygulamaya konulduğunu gösteriyor. Amerika, çatışmasızlık bölgelerine özellikle İdlib iline Barış Gücü konuşlandırma olasılığını gözden geçirerek Suriye’yi askeri olarak işgal etmek istiyor. Sömürgecilik emellerini gerçekleştirmek için de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere pervasızca saldırılar düzenleyerek sivilleri ve altyapıyı hedef alıyor. Katliam üstüne katliam işliyor. Günlerdir Uluslararası Kızıl Haç Komitesi, Suriye’deki çatışmaların Halep’ten bu yana çok daha kötü durumda olduğu konusunda bas bas bağırıyor.
Müslümanların yöneticileri ise İslam düşmanlarına dalkavukluk yapıyorlar. Örneğin Suudi kral, Rusya ile ekonomik anlaşmalar imzalıyor. Rusya ziyareti ülkede takdirle karşılanırken Suriyeli çocukların katili ile kapsamlı işbirliği için gelecek vizyonu belirliyor. Pakistan hükümdarı da sakinlerinin tepesine yurtlarını yıkmak için uçak ve denizaltılardan füzeler fırlatan kalleş Rusya ile ortak askeri tatbikatlar yapıyor. Buna benzer nice alçakça tavırlar var. Bu tavırlar tüyler ürperticidir. Tüm dünya çocuklarımızın parçalanmış organlarına tanık oluyor. Annelerimizin, kulakların zarını patlatan çığlıklarını işitiyor. Hain yöneticilerin kâfir Batıya uşaklık boyutu ile örtüşmeyen kınama ve lanetlemeler bile bugün geçmişte kalmıştır. Yöneticilerin ajanlıkları artık apaçık ortadadır. Yaptıkları açıklamalar, Amerika ve müttefiklerinin sömürgecilik hedefini ortaya koyuyor. Müslümanlara karşı onca katliamlar işlemelerine rağmen kâfirler hayal kırıklığına uğradılar, dahası Müslümanları daha çok İslam’a bağladılar. Artı Müslümanlar, Amerika ve müttefiklerine el uzatanların İslam’ın iktidara gelişi, ikinci Raşidi Hilafetin yeniden dirilişi karşısında bir engel olarak durduklarını fark ettiler.
Biz böyle kimselere diyoruz ki Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet, Allah’ın izniyle mutlaka kurulacaktır, çünkü Hilafet, Allah’ın bir vaadi, Rasûlü’nün bir müjdesidir. Ayrıca Müslümanlara Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözünü hatırlatıyoruz:
وَلا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَبَقُوا إِنَّهُمْ لا يُعْجِزُونَ “İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar (sizi) âciz bırakamazlar.”[Enfal 59]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |