Kapitalist hükümetlerin savunduğu ve desteklediği ulus sınırlar, halkın büyük acılar çekmesine yol açıyor. Vestfalya sınırları olmasaydı, insanlar bu kadar katı çizgilerle bölünmeyecekti. Öyle ki birisi bir tarafta muazzam ayrıcalıklara sahipken, diğer tarafta kardeşi yoksulluk çekmekte, açlıktan ölmektedir.

Avrupa’nın maruz kaldığı sözde “göçmen krizi”, bu hasta milliyetçiliğin bir semptomudur. Kadınlar ve çocuklar da dâhil olmak üzere yorgun göçmenleri taşıyan bir tekne, ülkedeki ayrıcalık elitin zenginliklerine ortak olacakları endişesiyle denize geri itildi, göçmenlere bir bardak su dahi verilmedi.  Son zamanlarda diğer Avrupa sahillerinde olduğu gibi Yunanistan’ın Midilli adasında da bu senaryo gerçekleşiyor.

Bu tür davranışlar, taraftarları arasında milliyetçi tefrikayı benimseyen laikliğin meyvesidir. O zamandan beri dünya, laikliğin sonuçlarına katlanıyor. Basit bir sınır, insanoğlu arasında nasıl böyle bir nefrete yol açabilir? Birçokları, mafyanın insanlık dışı öfkesinden endişe duyuyor, onu aşırılık yanlısı olmakla suçluyor. Ancak gazabın, bu sınırların sağladığı ayrıcalıkları savunma haklarına olan inançlarından kaynaklandığını fark etmiyorlar. Suçlayanlar ile sanıklar aynı inancı paylaşıyor. Bazıları gözlerinin önünde gerçekleşen böylesi bir zulmü hazmedemezken, bugün dünyanın büyük bir kısmını yoksullaştıran ve köleleştiren zalim kapitalist hegemonyayı kolayca hazmedebiliyorlar.

Dahası göçmenlerin kaçtığı savaşlar ve güvensiz yaşam koşullarının nedeni, kapitalist hükümetlerdir. Amaç, Avrupa yakasındakilerin ayrıcalıklarını temin etmektir. Öyleyse haksız yere kendilerinden alınanları paylaşmak için gelen göçmenlere bu öfke niye?

Milliyetçilik, günümüzdeki laik dünya düzeni tarafından benimsenen çürük bir fikirdir, milliyetçilikte akıllı insanlara yer yoktur. İslam böyle sığ bölünmeyi kabul etmez, nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

دَعُوهَا فَإِنَّهَا مُنْتِنَةٌ“Bırakın onu, çünkü o çürüktür.”

Müslümanların milliyetçiliği ifşa etmelerinin ve insanoğlunu aşağılayan bu düşüncenin iğrençliğini ortaya çıkarmalarının zamanı gelmiştir.