حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR-BA-2008-MB-TR-0008 |
H. 26 Safer 1430 M. Çarşamba, 25 Şubat 2009 |
Blears'den Müslümanlara Mesaj: Değerlerinizi Değiştirin, Dış Politikaya Bakmayın ve Devlete İtaat Edin
Toplum Bakanı Hazel Blears, bugün, London School of Economics'te yaptığı konuşmasında, Müslümanlara İngiliz İslâm versiyonunu benimsetmeyi amaçlayan hükümet stratejisine ilişkin son önlemleri teyit etti.
Alelacele yapılan bu konuşma, anti-terörizmi revize eden Çatışma-2 adındaki strateji taslağının dışarı sızması üzerine yapılmıştır. Bu taslak, açıkça hükümetin radikalizme ilişkin tanımını göstermektedir ki o: İslâmî âlemde Hilâfet'in kurulması çağrısına ve İslâmî şeriata destek vermek, işgale karşı cihadın şer'î bir emir olduğuna inanmanın yanı sıra livatanın da günah olduğuna inanmaktır.
Hizb-ut Tahrir'in İngiltere'deki Medya Bürosu Temsilcisi Mustafâ Tâci, bu konuşmaya cevaben şöyle dedi: "Bu konuşmada Blears, hükümetin "radikalizm" tanımının ve Müslüman jenerasyonlara özgü "önleme" stratejisinin, Müslüman jenerasyonları sahip oldukları değerlerde değişime zorlamak ve İngiltere'nin sömürgeci dış politikasına yönelik eleştirilerimizi susturmak üzere onları kontrol etme girişiminden öte bir şey olmadığını teyit etmiştir."
"Dolayısıyla konuşmasında geçen birçok noktaya değinilmesi gerekir."
"Birincisi: Doğrusu Blears, RAND Think-Tank Kuruluşu'nun radikalizm bakımından Müslümanları gruplara ayıran "Sivil-Demokratik İslâm" başlıklı raporunda geçenlere benzer bir politika ortaya koymuştur. Dolayısıyla hükümet, şimdi tüm örgütleri ele alacak ve şiddet benimseyenleri yasaklayacaktır. Ayrıca Blears, liberalizmle çatışan İslâmî sosyal ve siyasî görüşlere sahip örgütler üzerinde de belirsizliklere yer bırakmıştır. Bunu da devlet tarafından laik liberal sesler oluşturulup güçlendirilinceye kadar şu anda kendisi ile birlikte çalışılması gerekse bile bu örgütlerin fikirlerine karşı çıkmak için çalışacağı şeklinde ifade etmiştir."
"İkincisi: Bir kez daha zorla entegrasyon programını, yani Müslümanların Batı liberalizm değerlerini benimsemeleri gerektiğini ifşa etmiştir: Batılı toplumların kadınlara muamelesini görmezden gelmeliler, livatayı kabullenmeliler ve hiç eleştirmeden demokrasiye teşvik etmelerinin yanı sıra kerîm Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sîretine tabi olup Nübüvvet Minhâcı Üzere Râşidi Hilâfet'in kurulmasına destek vermek gibi İslâmî fikirleri terk etmeliler."
"Üçüncüsü: Blears ayrıca mescitler ile Müslüman nesillerin derneklerini kontrol etmeye ve genç liderlik programları aracılığıyla itaatkâr bir liderlik oluşturmaya yönelik hükümet programını ifşa ettiği gibi imamların dışarıda doğmuş olması hakkında da saçma argümanlar dile getirmiştir. O halde Piskopos York, Bishop ve Rochester, Büyük Britanya dışında doğmalarından ötürü Anglikan Kilisesini de mi şikâyet etme niyetindedir? Zîra dinî kuruluşların işlerine müdahale eden bir devlette daha önce hiç görülmemiş bir yöntem ile mescitlere müdahale etmeyi planlamaktadır. Bu da bu müdahalelerin İngiltere'de "inanç özgürlüğü" görüntüsü vermemesi bakımından objektif gözlemciler açısından sadece liberal demokraside yatan zayıflık intibasının güçlenmesine yol açacaktır. Ancak bunlar, İngiliz Devleti'nin insanların dinî inançlarına bakışına daha fazla Stalinci ve kontrolcü görünümü vermektedir."
"Son olarak; Blears'ın konuşması, esasen aldatıcı bir konuşmadır. Zîra bir taraftan masadaki meselelerin farklılığını anlamaya çağrıda bulunurken, diğer taraftan "Müslüman halkların üstünlüğüne" ve Birleşik Krallık'ta dinsel bir devletin kurulmasına çağrılar hakkında yalanlar ve imalar yaymakta, İslâmî âlemdeki direniş ile "terörü" birbirine karıştırmaktadır. Ayrıca "Birleşik Krallık dış politikasının, dünya boyunca Müslümanların güvenliğini ve haklarını himaye etmeye yönelik çalışma keyfiyetinin" izah edilmesine çağrıda bulunmaktadır. Fakat Irak ve Afganistan'daki bir milyondan fazla insanın ölmesini görmezden gelmektedir. Böyle bir işin ve meşguliyetin aktörlüğünü yapmak, "bir tür şikayet ve sitemdir." Blears, "İsrail'e" düşman Müslümanların tutumu ile anti-semitizmi birbirine karıştırarak Filistin konusunun ele alınmasını önlemeye çalışmaktadır. O bir kez daha Müslümanların, 11 Eylül olaylarından önce başlayan Batı dış politikası ile meşgul olması fikrini yaymaktadır ki bir şekilde insanların öfkesinin aslında şiddet ideolojisine kök salması gerektiğini göstermektedir. Böylelikle de 1991 Körfez savaşını, peşi sıra gelen cezaları, geçen on yıl içerisinde tekerrür eden ve yarım milyon çocuğun katledilmesine yol açan saldırıları ve gasıp "İsrail'in" Filistin'deki işgaline verilen koşulsuz desteği görmezden gelmektedir. İşte tüm bu hususlar, devlet bakanlarının tartışmalarındaki aldatıcı yapıyı göstermektedir."
"Bu program, başarılı olmayacaktır. Bu da yalnız yüce İslâmî değerlerdeki potansiyel güçten dolayı değil aynı zamanda hem insanların "yıkılan İngiltere'deki" sosyal, siyasî ve iktisadî sorunları görmelerinden, hem de insanların süslerin arkasındaki hakiki politikaları müşahede etme kabiliyetlerine inancımızdan dolayıdır."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |