Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RDu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130010 H. 5 Zilka’de 1431
M. Çarşamba, 13 Ekim 2010

-Basın Açıklaması- İki Devletli Çözüm, Müslümanların Arzı Filistin'in Gaspını Pekiştirmektir

Ürdün Kralı İkinci Abdullah ve dışişleri bakanı, hala her fırsatta "güvenlik ve barış içerisinde yana yana yaşacak Filistinliler için bir devletin ve Yahudiler için bir devletin", iki devletli çözümün Ortadoğu bölgesinde güvenliği ve istikrarı sağlayacak tek yol olduğunu tekrarlamaktalar. Ayrıca Filistinliler ile "İsrailliler" arasındaki doğrudan müzakerelerin devam etmesinin önemine de vurgu yaptı. Kaldı ki o, bu hususta Amerikan ve Avrupa rolünün önemine sürekli vurgu yapmaktadır.

Bu söylemler, New York'taki Birleşmiş Milletlerde, Mitchell ve Abbas'ın Ürdün ziyaretleri ile İsviçre Konfederasyonu Başkanının ziyareti münasebetiyle... birçok kez dile getirilmiştir. Aynı şekilde Kral, Filistin'i gaspçısı Yahudi varlığının Başbakanı Netanyahu'nun mesajına verdiği cevapta bu söylemleri dile getirdiği gibi Finlandiya Cumhurbaşkanının Ürdün ziyareti münasebetiyle bu söylemleri vurgulamış ve dışişleri bakanı da Sirte'de toplanan bedevilere bunu yinelemiştir.

Bu münasebetle Hizb-ut Tahrir, Krala ve diğerlerine aşağıdaki hususları vurgular:

Birincisi: İki devletli çözüm, İslami bakış açısından reddedilmiş olup İslam şeriatında kesinlikle haramdır. Bedeli her ne olursa olsun bizler İslami bakış açısını benimsiyoruz. Çünkü iki devletli çözüm, kısacası Yahudi varlığını pekiştirmek ve onu meşru bir varlık yapmak anlamına gelmektedir. Oysa o, İngiltere'nin Arap-Acem olmak üzere İslami beldelerin hain ve ajan yöneticileriyle işbirliği yaparak Müslüman veya gayrimüslim olsun yeryüzündeki hiçbir insanın onun bir karışına bile olsa Yahudilere veya başkalarına bunun gibi bir varlığı ikame etme hakkına sahip olmadığı İslami bir arz üzerinde ortaya çıkardığı meşru olmayan bir varlıktır.

İkincisi: Yahudiler ile yapılan doğrudan ve dolaylı müzakerlerin hiçbir kimseye faydası dokunmayacaktır. Çünkü Yahudiler, tüm insanlardan farklı anormal bir zihniyete sahiptirler. Zira onlar, iftiracı bir kavimdirler, insanları katletmekte, mallarını yemekte, ahitlerini ve misaklarını bozmada bir beis görmezler. Allah'a iftira ederek bu hususta kendilerini haklı görürler:

ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا لَيْسَ عَلَيْنَا فِي الأُمِّيِّينَ سَبِيلٌ وَيَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ "Bu da onların, "ümmîlere karşı yaptıklarımızdan dolayı bize vebal yoktur" demelerindendir. Allah adına bile bile yalan söylüyorlar." [Âl-i İmrân 75]

Dolayısıyla Kur'an'a inanan, manalarını anlayan ve alemlerin Rabbinin kelamını tasdik eden bir kimse, Yahudilerle müzakerenin abesle iştigal ettiğini anlar. Nitekim kerim kitabında Yahudiler hakkında şöyle buyuran Azim olan Allah, ne kadarda doğru söylemiştir:

أَمْ لَهُمْ نَصِيبٌ مِنْ الْمُلْكِ فَإِذًا لاَ يُؤْتُونَ النَّاسَ نَقِيرًا "Yoksa onların mülkten bir payı mı vardır. Eğer öyle olsaydı, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi." [en-Nisâ 53]

O halde böyle bir karaktere sahip olan Yahudiler ne diye müzakere yapıyorsunuz ey insanlar!

Üçüncüsü: Amerika ve Avrupa, adil bir hakem değildir. Bilakis onlar, hakem değil hasımdır. Zira Yahudiler, haçlı Amerikalıların ve Avrupalıların Müslümanları ısırması için saldığı yırtıcı bir canavardır. Dolayısıyla çatışma, Müslümanlar ile haçlı Batılılar arasında olup Yahudiler, Avrupa ve Amerika'nın taşıdığı korkunç haçlı kinini arkasına sakladığı mızrak başından öte bir şey değildir. Zira Yahudiler tarafından Müslümanların kanları oluk oluk akıtıldığında haçlıların kalpleri sevinçten dört köşe olmakta ve Amerika ile Avrupa tarafından kendilerinin yerine Müslümanları katleden Filistin gaspçısı bu vahşi varlığa ödüller yağdırılmaktadır. O halde Kral Abdullah, nasıl olur da Müslümanlar ile Yahudiler arasındaki anlaşmazlığın çözümünde Avrupa-Amerika rolünün önemine vurgu yapabilir! Kral, Obama, Cameron, Sarkozy, Medvedev, Merkel ve diğerlerinin, Kudüs'te bir Yahudi vatandaşının arabasıyla Müslüman çocuklara vurup kaçarak alay ettiğini gördükleri zamandaki tepkisini nasıl bulmaktadır?! Bu olay, Amerika'nın Yahudilere verdiği son model savaş uçaklarından daha öte bir şey değil midir?! O halde nasıl olur da onların bizimle Yahudiler arasında hakem olmasını düşünebilir?!

Yukarıda geçen hususlara binaen ey Kral, sana ve dışişleri bakanına deriz ki: Bu hatalı söylemlere son vermelisiniz, insanlarla alay etmeyi terk etmelisiniz ve sonunda gerçek çözümden başka bir şeyin olmayacağını bilmelisiniz. Sahih çözüm şudur ki Müslümanlar, Yahudilerin kökünü kazıyacak, onları ve arkasındakileri korkutup kaçıracak ve tüm ajanlar ile gizli ittifak kuranlar, dünyada tarihin çöplüğüne, ahirette ise cehenneme gideceklerdir ki orası ne kötü bir yerdir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER