Hizb-ut Tahrir / Danimarka, Danimarka hükümetinin Filistin’deki katliamları meşrulaştırmasını şiddetle kınıyor.

10 Ekim’de bir gazeteci, Hellerup’taki Siyonist işgal elçiliğinin önüne çiçek bırakan Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’e Filistin’de ölen sivil masumlar için de çiçek bırakıp bırakmayacağını sordu.

Bu soruya öfkelenen Başbakan, “İsrail’in kendini savunma hakkı var, bu da masum insanların ölebileceği anlamına geliyor. Karşılaştırma yapılamaz. Danimarkalı bir gazetecinin bu soruyu sorması benim açımdan son derece endişe verici ve tarih konusunda bilgisizliğin bir göstergesi.” yanıtını verdi. ^{(10.10.2023 TV2)}

Başbakan bu açıklamayı yaparken, tüm dünya Gazze’deki okulların, hastanelerin, ambulansların, mülteci kamplarının ve yerleşim yerlerinin nasıl bombalandığına tanık oluyordu. Gazze halkına yönelik soykırımı “meşru müdafaa” olarak tanımlamak, Siyonistlerin Gazze Şeridi’nde işlediği katliamları ve ablukaları açık bir şekilde meşrulaştırmaktır.

Siyonist işgal gücünün politikacıları, Gazze’de savaş suçları işleme niyetlerini ve amaçlarının topyekûn imha etmek olduğunu hiçbir zaman gizlemediler. Siyonist savunma bakanının, Filistinlilerin “insan olmadığını” ve bu nedenle elektrik, su, ilaç ve gıda ihtiyacı gibi bir haklarının bulunmadığı yönündeki açıklaması Başbakan’ın açıklamaları kadar insanlık dışıdır.

Çünkü Mette Frederiksen’in ölen Filistinli kurbanların çiçek bırakmayı hak etmediklerini söylemesi, Filistin halkının açıkça insan olarak görülmemesinden kaynaklanıyor.

Tarih konusundaki bilgi eksikliğini bizzat Başbakan gözler önüne serdi. Çünkü Siyonistler, 75 yıldır Filistin’i işgal ediyorlar. Bu dönemde Filistin halkına karşı en insanlık dışı ve tarif edilemez suçlar işlediler. Evet kesinlikle karşılaştırma yapılamaz.

Ayrıca Danimarka devletinin Siyonist işgalle yakın işbirliğini, Siyonistlerden silah sistemleri satın almasını ve Siyonist savaş uçaklarının Gazze’deki yaşlı, kadın ve çocuk demeden öldürmek için kullandığı Danimarka silah bileşenlerinin Siyonist işgalcilere satışı şiddetle kınıyoruz.