1400 yıl önce 27 Receb gecesi, Allah Subhânehu ve Teâlâ kulu Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i Mescidi Haram'dan Filistin'in kutsal topraklarındaki Mescidi Aksa'ya yürüttü. Oradan da Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem Sidretü'l Münteha'ya yükseldi. Bu olay, İslam literatüründe Muhammed Mustafa SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve onun ümmetin hayatında daha sonra derin etkiler bırakan İsra ve Miraç hadisesi olarak bilinir. Öte yandan 28 Receb 1342 yılında da yani bundan 94 yıl önce elim bir hadise meydana geldi. Ümmet adeta yıkıldı. Zira sömürgeci kâfirler, merkezi Türkiye olan Osmanlı Hilafet Devletini ilga ettiler. Bu ülke de dâhil olmak üzere tüm dünyada Müslümanların yaşadığı felaket, musibet ve belaların en büyük nedeni işte budur.

Hilafet, İslam Şeriatının hükümlerini ikame etmek ve dünyaya İslami daveti taşımak için Müslümanların genel başkanlığıdır. 1300 yıla uzanan tarih boyunca Hilafet, Müslümanları otoritesi altında birleştirdi, şeri hükümleri uyguladı. O kadar ki lütuf, nimet ve rahmet sadece Müslümanlara değil, tüm dünyaya yayıldı.

Şeriat ve Hilafet ayrılmaz ikizler gibidir. İmam Gazali "İtikatta iktisat" adlı kitabında Şeriat ile Hilafet arasındaki ilişkiyi şu sözleriyle dile getirir: "Din, temel, sultan da bekçidir. Temeli olmayan yıkılmaya, bekçisi olmayan da yok olmaya mahkûmdur." Bu yüzden kuruluşundan bu yana Hizb-ut Tahrir, sürekli Müslümanlara izzetin kaynağının, kalkınma ve kurtuluşun yolunun Hilafet olduğunu beyan etti. Ümmet, Hilafetin kurulması için çalışmanın farz ve ondan geri durmanın da günah olduğunu idrak etsin diye yoğun çaba sarf etti. O zamandan beri de Hizb, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için ümmet içinde ve ümmetle birlikte çalışmaktadır.

Mayıs 2015 / 1436 Receb ayı boyunca Hizb-ut Tahrir / Endonezya, Endonezya'nın farklı yerlerinde 36 ilde birçok konferans ve kalabalık yürüyüşler organize edecektir. Bu faaliyetler, Cakarta'da son bulacak ve 30 Mayıs'ta Gloria Bong Carnot Stadyumu'nda kalabalık bir konferans düzenlenecektir. Bu konferansı Cakarta'nın Thamrin sokaklarında yürüyüşler izleyecektir. Tahminlere göre bu yürüyüşlere toplumun farklı kesimlerinden yaklaşık 150 bin kişinin katılması bekleniyor. Yürüyüşler "Ümmetle Beraber Hilafeti Kurun!" başlığı altında olacaktır. Bu tür konferans ve kalabalık yürüyüşler organize etmenin amacı, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti altında İslami hayatı yeniden başlatmak için ümmeti bizimle birlikte çalışmaya seferber etmek ve aynı zamanda Müslümanların kalplerine sebat vermek, ülke ve halkın maruz kaldığı laiklik ve yozlaşmış liberalizm karşısında insanların nefislerinde umudu diriltmektir.

Hizb-ut Tahrir, Müslümanların yaşadığı felaket ve belaların yegâne nedeninin Hilafetin yıkılması olduğunu defaatla vurguladı. Bu bela ve felaketlerden kurtulmanın ve kalkınmanın yolunun da Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak olduğunu söyledi. Tüm dünyadaki Müslümanları birleştirecek ve bütün şeri hükümleri uygulayacak tek merci Hilafettir. Hilafet, tüm tehlikelere göğüs gerecek, özellikle de neo-liberal ve neo-sömürgecilik ile mücadele edecektir. Bu tertemiz ülke, Allah'ın hükümlerinin Hilafetle uygulanması sayesinde eski izzet ve görkemli günlerine tekrar kavuşacaktır.

Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir / Endonezya aşağıdaki hususlara dikkat çekmek ister:

1- Hizb-ut Tahrir, bütün Müslümanları, kuruluşların başkanlarını, siyasi partileri, âlimleri, ümmetin temsilcilerini, orduları, polisi, medyayı, aydınları, iş adamlarını, işçileri, gençleri ve öğrencileri bu ülkede şeri hükümleri uygulamak için çalışmaya ve bu çalışmayı öncelikleri arasına koymaya davet eder. Çünkü birey, toplum ve devlet hayatında şeri hükümleri uygulamak, Allah'a itaati ve yalnızca O'na ibadeti emretmek, her Müslümana farzdır.

2- İnsanları bu faaliyetlere katılmaya ve şeri hükümleri uygulayan Raşidi Hilafet altında İslami hayatı yeniden başlatmak gibi Müslümanların önemli isteklerine tanıklık etmeye davet eder.

3- Güvenliğini yasadan alan ümmetin yasal isteklerinden bir parçası olması itibariyle hükümetten bu faaliyetlerin güvenliğini ve disiplinini sağlamak üzere güvenlik güçlerini seferber etmesini talep eder.

Allah bize yeter. O ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.