Yahudi varlığı ve suçlarıyla bütünleşen Nablus’taki mücrim Filistin yönetimine bağlı kolluk kuvvetleri, 19 Eylül 2022’de iğrenç bir suç işlediler. Yahudi varlığı tarafından aranan Musab Shtayyeh ve Amid Tabila’nın tutuklanmasının ardından protesto düzenleyen insanlara müdahale etti. Müdahalede Firaş Yeiş’i öldürdüler ve birkaç kişiyi de yaraladılar. İşgal güçleri Batı Şeria’nın çeşitli kentlerinde tutuklamalar yaparken, yerleşimciler işgal güçlerinin gözetiminde El Halil’deki eski kente baskın düzenlerken, kolluk kuvvetleri, mücahitleri takip etmek ve Filistin halkının çocuklarını öldürmek gibi kendilerine tevdi edilen utanç verici hain rollerini ifa ettiler, kirli işlerini yürüttüler.

Filistin yönetimi, Yahudi varlığına hizmet etmek için suç işliyor. Böylece zayıf olmadığını, Yahudi varlığının güvenliğini korumada kusur göstermediğini kanıtlamaya çalışıyor. Hüseyin El-Şeyh, Majid Faraj ve Ziyad Hab Al-Reeh, işgal güçleri adına tüm kirli görevleri yerine getirmek için güvenlik güçlerini kullanmaya hazır olduklarını vurguladılar. Öte yandan otoritenin güvenlik güçleri, Yahudi varlığının Cenin, Nablus ve Filistin’in diğer tüm şehirlerindeki günlük cinayetlerine, baskın ve suçlarına karşı sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü şeref ve mertlik nedir bilmiyorlar. Kahramanların öldürülmesini, evlerin bombalanmasını ve evlerin sakinlerinin başlarına yıkılmasını umursamıyorlar!

Otorite, Filistin halkına yüktür, daha doğrusu Filistin sorunu için ölümcül ve yıkıcı bir proje haline gelmiştir. İşgalcilerle işbirliği yapması ve düşmanlarımızın politikalarını uygulaması hayatın her alanını etkilemiştir. Halkı yoksullaştıran ekonomi politikalarıyla, yolsuzluklarını finanse ettiği vergilerle, Yahudi varlığının güvenliğini koruma göreviyle halkı ve geçimini hedef almaktadır. Yozlaşmış kurum ve faaliyetlere, aile ve çocukları bozan yasalara kapıları ardına kadar açmıştır. İyiliği emreden, kötülüğü yasaklayan ve Batılı sömürgeci planlara karşı insanları uyaran herkesi tutukladı. Filistin yönetimi, Filistin davasını peşkeş çekmenin ve tasfiye etmenin bir projesidir. Oslo Anlaşmasından beri işi budur. Halkın iradesini kırmak ve insanlardaki mücadele ruhunu öldürmek için çalışmıştır ve hala da çalışmaktadır. Halen cihat ateşini ve işgalcilere karşı direniş ruhunu söndürmek için çabalamaktadır. Amerika’nın iki devletli çözümüne göre köle bir devlet projesi için çalıştığı konusunda insanlara yalan söylüyor.

Ey mübarek toprak halkı! Filistin yönetimi ve liderleri, davanız cinsinden değildir. Düşmanlarınız cinsindendirler. Filistin yönetiminin ihaneti ve komplosu olmasaydı, Yahudi varlığı elde ettiği sözde başarıları asla elde edemezdi. Otoritenin işi ve görevi, içinizdeki mücadele ruhunu öldürmek, çocuklarınızı ve ailelerinizi yok etmek, böylece gaspçı Yahudilerin bu mübarek toprakta emniyet ve güvenlik içinde yaşamalarını sağlamaktır.

Yahudi varlığı, her gün Filistin’de kan döküyor. Açıkçası otorite, kendi çıkarı için çalışan bir projedir, sizin veya davanız için değil. Filistin çevresi ve uzağındaki tüm rejimlerin ihaneti ve normalleşmesi de ortadadır. Bütün bunlar karşısında tek bir kurtuluş projesi vardır. O da ümmetle kaynaşmak, ümmeti birleştiren Hilafeti yeniden tesis etmektir. Hilafet, Yahudiler ve onu koruyan tüm rejimlerin kökünü kazıyacaktır. Ancak o zaman haysiyet, güvenlik ve din korunacak, Filistin kurtulacak ve Mescid-i Aksa yeniden Müslümanların himayesine girecektir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}