Pazar, 17 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/10/20
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FL-BA-2024-MB-TR-14 H. 4 Rabi’-ul Âhir 1446
M. Pazartesi, 07 Ekim 2024

Aksa Tufanı’ndan Bir Yıl Sonra

Aksa Tufanı hem ümmetin hem de dünyanın hafızasında etkileri uzun süre devam edecek derin yaralar açtı. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğuna dünyanın gözleri önünde somut bir gerçeklik olarak tercüman oldu:

لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ“Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” [Ali İmran 111]

Yahudi varlığının örümcek ağından daha zayıf olduğunu, girdiği ve zafer kazandığını iddia ettiği tüm savaşların aslında sadece göstermelik savaşlar olduğunu ortaya koydu. 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı, Karameh Muharebesi, Kudüs Savaşı ve 6 Ekim 1973 savaşı, ihanetin gölgesi olmasaydı, tam tersini kanıtlar nitelikteydi.

Bu mutant varlığın iddia ettiği askeri ve teknolojik üstünlüğün, korkaklığıyla tıpkı peynir gibi eridiğini, askerlerinin ağlayarak komutanlarıyla birlikte sığınaklara kaçtıklarını, ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözlerinin döndüğünü gözler önüne serdi.

Nasıl olmasın ki? Allah onlar hakkında şöyle buyurmuştur:

ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوا إِلَّا بِحَبْلٍ مِنَ اللهِ وَحَبْلٍ مِنَ النَّاسِ “Allah’tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmadıkça, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara alçaklık damgası vurulmuştur” [Ali İmran 112] İnkarları ve peygamberleri öldürmeleriyle Allah’ın ipini kopardılar. Geriye sadece Batı’nın ve uşağı yöneticilerimizin ipi kaldı, ancak ümmet de bu ipi koparmak üzeredir.

Bu kadar korkaklığına rağmen Yahudi varlığı, Müslümanların yöneticilerinin İslam ümmetine, başkentlerine ve şehirlerine karşı işlediği suça ortak olmalarından emin olmasaydı, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da yaptıklarına asla cesaret edemezdi. Çünkü onlar, ümmetin harekete geçmesinin hem kendileri hem de Batı için yok oluş anlamına geleceğini düşünüyorlar. Bu nedenle ümmete karşı yürüttüğü savaşta kafir Batı ile tek bir vücut halindeler.

Gazzeli mücahitlerin sıfır mesafede verdikleri mücadele, ümmetin hafızasında, selef-i salihin dönemindeki cihat ve izzetlerini hatırlatan bir tablo olarak kalacaktır. Bu tablo, ümmeti onların izinden gitmeye teşvik edecektir. Mahir el-Cazi, Hasan et-Türki, Muhammed Salah ve kardeşleri, ümmetin Filistin’i kurtarma özlemini ifade eden birer semboldür. Bu özlem, Hasan al-Turki’nin cenazesinde ve Ürdün halkının ‘Hepimiz El Cazi’yiz, Filistin’i kurtarmak ve Mescid-i Aksa’da namaz kılmak istiyoruz’ sloganlarında açıkça görülmektedir.

İslam ümmeti, kendi savaşına girmeye, bu savaşı grupların direnişinden çıkarıp, cihat, kurtuluş, fetih ve zafer anlamlarına özlem duyan ümmetin kucak açtığı orduların genel seferberliğine dönüştürmeye hazırdır. Mısır, Ürdün, Türkiye, Pakistan gibi ülkelerin orduları ve dünyanın her köşesindeki Müslümanlar, Yahudi varlığını kökünden söküp atacak nihai bir savaşa girmeye can atmaktadırlar. Fakat bu suçlu rejimler, onların Allah yolunda cihat etmelerine engel olmaktadırlar. Dolayısıyla 7 Ekim 2023, ordudaki samimiler için zincirleri kırmaları, tahtları devirmeleri, sınırları kaldırmaları ve ümmetlerini Amerika ve Yahudi uşağı yöneticilerin esaretinden kurtarmaları yönünde güçlü bir teşvik unsuru olmalıdır. O zaman ümmet ordularıyla kenetlenecek, ilahi bir liderliğin altında Risâlet’ini taşımak için ayağa kalkacak, Allah’ın yardımı inecek, böylece Amerika ve yandaşlarına yenilgi ve kırılmanın zilletini tattıracaktır.

Düşmanımız kâfir batı ve Yahudiler, ümmetimizin hareketlerini yakından takip ediyorlar ve işbirlikçi rejimlerin boğazına yapışmak üzere olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu yüzden, zamana karşı yarışıyorlar, ümmetin gücünü kırmaya çalışıyorlar ve ümmetin başkentlerini vurmak için ordularını getiriyorlar. Böylece köklerini kazıyacak ümmet tufanını engelleyebileceklerini umuyorlar. Düşmanımız, her ne kadar ilk saldırıyı yapan taraf gibi görünse de aslında savunma halindedir. Bu savaş onlar için bir varoluş mücadelesi, bizim için ise yeni bir doğuşun sancısıdır.

Bugün dünya, değerlerinin ve sistemlerinin ne kadar yozlaştığını, siyasetçilerinin ve yöneticilerinin insanlığa karşı ne kadar büyük suçlar işlediklerini ve kana ne kadar susamış olduklarını açıkça görmüştür. Bu dünya, Batı uygarlığıyla mutsuz olduğu kadar bir mutsuzluk tanımamıştır. Batı, erdem, değerler ve insanlık iddiasında bulunmuş, kendisini dünyanın ahlak merkezi olarak göstermeye çalışmıştır, ancak bu iddialar tamamen yalandan ibarettir. Sahtekarlık gün yüzüne çıktı ve artık geriye sadece İslam ümmetinin kendi uygarlık projesini tüm insanlık için kurtarıcı bir alternatif olarak ortaya koyması kalmıştır.

Artık İslam ümmeti ve ordularının yapacağı tek şey, 7 Ekim 2023 olayının seviyesinde, kâfir ve yardımcılarının bize karşı verdiği mücadele seviyesinde ve insanlığı zayıflık ve çaresizlik tozundan arındırma seviyesinde harekete geçmesidir. Çünkü İslam ümmeti, tarihin yüzünü değiştirebilecek tek ümmettir.

كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.” [Ali İmran 110]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER