حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kenya
Medya Bürosu
No: KE–BA–2018–MB–TR–05 |
H. 18 Şa'bân 1439 M. Cuma, 04 May 2018 |
Halk Boğulurken Liderler Kayıpları Sayıyorlar
İlkbaharın başlamasından bu yana Kenya’da, sel felaketi nedeniyle en az 100 kişi hayatını kaybetti, çeyrek milyon kişi de evsiz kaldı. Selden en çok etkilenen bölgeler Tana Deltası, Tana Nehri, Garissa, Isiolo ve Kisumu’dur. Taşkınlar, su ve sağlık hizmetlerini yok etti, ürün ve yolları mahvetti.
Hizb-ut Tahrir / Kenya, meydana gelen can ve mal kaybı nedeniyle üzüntülü olduğu kadar tüm topluma özellikle de İslami topluluklara, İslam’ın emrettiği gibi, mağdurlara yardım yapma çağrısı yapmaktadır. Sel baskınları nedeniyle evsiz kalan binlerce insanın soğuk havada yaşamaya başlaması gerçekten moral bozucudur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً، فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرُبَاتِ يَوْمِ القِيَامَةِ“Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır.”
Açıkçası sel, ülkedeki alt yapı düzeninin yetersiz olduğunu göstermiştir. Su baskınlarının yollara zarar verebileceği bir realitedir. Ancak ülkedeki çoğu yolun kalıcı olarak inşa edilmediği de bir gerçektir. Yaygın yolsuzluk nedeniyle her gün yollara yamalar yapılıyor. Hafif yağmurlarda bile bu yollar aşılmaz nehirlere dönüşüyor! Daha da vahimi, bazı bölgelerde yol bile yokken hükümet, yapım ve iyileştirme adına halktan büyük oranlarda vergiler toplamaktadır.
Genellikle bu tür felaketler, sorunlu kapitalist ideolojinin ve kamu çıkarlarına öncelik vermeyen yönetim sisteminin gerçek doğasını açığa çıkarmaktadır. İktidar mücadelesi esnasında kapitalist politikacılar, oy istemek için ülkeyi helikopterlerle dolaşırken, sel baskınlarında boğulan insanlara sadece televizyonlardan bakmakla yetiniyorlar! Bu, kapitalizm ve sadece kendi hayatına değer verip yoksulların hayatını göz ardı eden kapitalist liderlerin doğru tasviridir.
Hükümet, eğer erken önlem alsaydı, durumun bu noktaya varacağına inanmıyoruz. Doğru, insanlar bu tür felaketlerin önüne geçemez. Ancak Allah Subhânehu ve Teâlâ, meydana gelen bu tür felaketlerin yaralarının sarılması için özel prosedürler geliştirilmesini ve ihtiyati tedbirler alınmasını emretmiştir.
Kapsamlı bir yaşam biçimi ve bir ideoloji olan İslam’a göre, kamu işlerinin güdülmesi sorumluluğu bireyler ya da özel kuruluşların değil hükümetin öncelikleri arasındadır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
الْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İmam, bir çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”
Bu nedenle, İslam Devleti Hilafetin görevi, yollar yapmak ve taşımacılığı kolaylaştırmaktır. Sel ve deprem gibi afetler meydana geldiğinde İslam Devleti, mağdurların mağduriyetini gidermek için hazine fonlarını kullanır. Eğer hazinede yeterli para yoksa o zaman Halife, bu durumu telafi etmek için zenginlere belirli oranlarda vergiler koyar. Allah’ın izniyle işte Hilafetin vatandaşların işlerini böyle güdeceği tahmin ediliyor.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Kenya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |