حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: LB–BA–2020–MB–TR–02 |
H. 28 Raceb 1441 M. Pazartesi, 23 Mart 2020 |
Yetkililerin Önlemleri İle İnsanların Bilinci Arasındaki Korona
Korona virüsü Lübnan’da yayılıyor, nitekim doğudan batıya dünyada da yayılıyor. Günlük hayat neredeyse durmuş durumda. Yetkililer şu anda “sosyal” mesafe çağrısı yapıyorlar, oysa daha önce Lübnan, tüm dünya gibi, insanların kayıtsız koşulsuz birbirlerine açılım sergilemelerini istemişti! İnsanlar, enfeksiyon korkusuyla gönüllü olarak kendilerini evlerinde karantinaya alıyorlar. Toplantılar ve gruplaşmalar durduruldu. Kâbe (Allah’ın evi) ve Mescidi Nebevi bile umrecilere ve namaz kılanlara kapatıldı. Bu, dünyadaki en yetenekli analistler ve araştırmacıların asla hayal edemeyeceği bir sahne! Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
وَخُلِقَ الْإِنسَانُ ضَعِيفاً “Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.”[Nisa 28]
Sömürgecilerin ve ajanlarının orada burada özellikle de Müslüman ülkelerde öldürdüğü insanların yerini salgın yüzünden ölen insanların haberleri kapladı. Hükümete ve bakanlara göre virüsle enfekte olanların sayısı 248’i geçmiyor. Oysa kanımıza göre yönetim, eğer aşağıdaki önlemleri almış olsaydı, virüsün yayılmasını önleyebilir ve ülkenin bugün karşı karşıya olduğu risk derecesini düşürebilirdi:
1- Salgının yaygın olduğu bölgelerden özellikle Çin, İran, İtalya ve Irak seferlerini (deniz, hava veya kara) siyasi kayırmacılık gözetmeden durdurmak.
2- Salgının başlangıcından itibaren Lübnan’a gelenleri karantina altına almak.
3- Herkese ev izolasyonu uygulamak.
Bununla birlikte diyoruz ki yukarıdaki önlemlerin uygulanmasıyla hâlâ krizin üstesinden gelinebilir. Ek olarak:
1- Tüm bölgelerde ücretsiz korona virüsü testi yapılması, başkentle sınırlı tutulmaması, çünkü bu, salgının başkente girme riskini artırıyor. Bu konuda Peygamberin talimatı çok dakik.
لاَ تُورِدُوا المُمْرِضَ عَلَى المُصِحِّ “Hasta olan kişi sağlıklı bir kimseye gitmesin”
2- Uzun yıllar mali stokçuluk yapan ve biriktiren bankaları para vermeye zorlayarak insanların yaşam dinamiklerinin güvence altına alınması. İşsiz kalanlara en az 500 bin lira ödeme yapılması.
3- İnsanlara dezenfektan malzemelerinin ücretsiz dağıtılması. Çünkü birçoğunun satın alacak gücü yok.
4- Tüccarların stokçuluk yapmasını, zenginlerin salgını istismar etmesini ve insanların ceplerindekinin yağmalanmasını yasaklamak.
Eğer devlet, bu ülkede her noktada yaşandığı gibi rejim ve iktidardaki siyasi sınıfın yozlaşması nedeniyle görevini layıkıyla yerine getirmezse, ülke ve halkı ölüme sürükleyecektir... Ama devletin görevini yerine getirmemesi, bireyleri, grupları ve sivil toplum kuruluşlarını kişisel hijyen, evlerin ve mahallelerin sterilizasyonu, toplanılmaması, zorunlu olmadıkça evden dışarı çıkılmaması, evrensel belgelenmiş talimatlara uyulması gibi sebeplere tutunma görevlerini yerine getirmekten muaf tutmaz... Korku yaratması ve olumsuz sonuçlar doğurması nedeniyle yalan ve doğru olmayan haberler yayılmasından sakınılması gerekir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
كَفَى بالمَرْءِ كَذِباً أَنْ يُحَدِّثَ بِكُلِّ مَا سَمِعَ “Kişinin her duyduğunu söylemesi, ona günah olarak yeter.”
Allah’a güvenilmesi, gerekli önlemlerin alınması, tevekkül edilmesi, mağfiret dilenmesi gerektiğini de unutmamalıyız. Allah’ın kazası sırasında İslam akidesi mümine huzur verir. Çünkü hastalık, Allah’ın bir kazasıdır, Allah bu hastalık ile müminlerin imanını sınar. Bu hastalığın bir ceza olmamasını Allah’tan diliyoruz. Bu felaket, Allah’tan mağfiret dilemek, iyilikleri artırmak, tedavi görmek için insanlara bir çağrıdır. Şunun da bilinmesi gerekir ki Şifa veren Allah Subhânehu ve Teâlâ’dır.
وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ “Hastalandığımda da O bana şifa verir.”[Şuara 80]
İnsanlığın bu pandemi ile başı dertte, işlerini hakkıyla güdecek, sadece materyalizm ve kara değil, insanlığı umursayacak bir devlete ihtiyaç var. İnsanoğlu bugün ilk etapta bu hastalığı ekonomik değil, insani bir sorun olarak gören, dinine, mezhebine ya da etnik kökenine bakmayan, İngiltere’nin “Sürü bağışıklığı” teorisinde olduğu gibi korona salgınına bu perspektifte yaklaşmayan bir Halifeye gereksinim duyuyor
.
Lübnan da dâhil olmak üzere bugün dünyanın, insanlığı karanlıklardan aydınlığı çıkaracak, dinlerin adaletsizliğinden İslam’ın ve İslam Devletinin adaletine eriştirecek yeni bir küresel liderliğe ihtiyacı var. Aziz ve Hamit olan Allah’ın izniyle o liderliğin zamanı gelmiştir. Özellikle de Hilafetin yıkılışından 99 yıl sonra. Kuşkusuz bu, Allah’a zor değildir.
إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً “Allah, işinde galiptir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.”[Talak 3]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Lübnan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon Telefon: 03–155103 / 03–446709 www.tahrir.info |
Fax: 06–629524 E-Mail: ht@tahrir.info |