Cumartesi, 14 Muharrem 1446 | 2024/07/20
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: LB-BA-2021-MB-TR-03 H. 16 Cumâde’s Sânî 1442
M. Cuma, 29 Ocak 2021

İnsanların Koşulları ve Açlık İstismarcıları, Trablus Şam’da Kaos Estiriyorlar!

Ülkenin kasvetli koşulları ışığında çeşitli iktidar partileri, Lübnan’ı kasıp kavuran Korona pandemisi krizini istismar ederken, insanlar hastane kapısında ölüyor. Otoparkta tedavi oluyorlar, testler yapılıncaya kadar solunum cihazına bağlanmıyorlar. Liranın dolar karşısında düşmesi, insanların maaş ve birikimlerinin erimesine yol açtı. Maaşı olmayanlar ise kıt kanaat geçiniyor. Koronavirüs salgını ile mücadele bahanesiyle ülke tamamen kapandı!

Bir tarafta ülke ve halk, diğer tarafta ahit güçleri, belli münasebetlerde tezahür eden iş çevirme hükümeti, tepesine çatı göçse ve ayağının altından zemin kaysa bile özür dilemeyen yetkililer var. İktidara karşı ayaklanmak için fırsat kollayan yıkım partileri arasında sanki bu yozlaşma, bozuk sınıfın cinsinden değilmiş gibi karşılıklı atışmalar yaşanıyor.

Bu zifiri karanlıkta, ülkedeki sıradan insanların feryadı figanı, özellikle uzun yıllar acı çeken ve halen ihmal edilen Trablus Şam’da kalpleri paralıyor. Kan dökmeyen, bir onuru ihlal etmeyen veya şehirlerinden geriye kalanı yakıp yıkmayan Trablusluların her zamanki bu feryadı, hareketin ağırlığına ve (devrim gelini) olarak adlandırılmasına rağmen ayaklarının üstünde durmasını sağlıyor.

Ama bugün, sistematik bir kan dökme, onurları ihlal etme ve malları yok etme yöntemini izleyenler var. Doğal olarak soruyoruz,

Bu suçların, şehir halkından ya da Trablus düşkünlerinden meydana gelmesi mantıklı mı? Ya da hani bir deyiş vardır, bir gelin gelinliğini yırtabilir mi?

Aç Trablus Şamlıların, evlerini yaktıklarına (Şeriat Mahkemesi ve belediye... vb.) inanıyor musunuz?

Yoksa bu cürümler, güya Trablus’u geliştirme sözü veren ABD Büyükelçisinin ziyaretinin meyveleri mi? ABD büyükelçisi, ziyareti anında devlet ve kurumları çöküyor diye gaklayan karga değil mi?

Yoksa bu yangınlar, ülkeyi daha iyi peşkeş çekmeyi vaat eden ahit güçlerinin meyveleri mi?

Yoksa bu yangınlar, hareket ve Şeyhinin vaat ettiği 900.000 iş gücü mü? Trablus’taki mahkeme ve belediye işlerinden geriye kalanların yakılması mı?

Ya da belki de Şam ve halkının devrimi yanında yer almaları nedeniyle ülke ve halkından intikam almak için ortalığı yakıp yıkan (Esed) ve destekçilerinin meyveleri olabilir mi?

Yahut düşmana karşı direnişin bir meyvesi mi ve zalime direnmek için geride kalan canların yok edilmesi mi?

Yoksa bu, devrim destekçisi dostların desteği mi?

İstisnasız hepsini suçluyoruz, ülkenin yıkımında hepsinin bir parmağı var. Son nefesini verene kadar ülke ve halkını yakmak istiyorlar. Bunlar, yıkım ve leşten beslenen karga ve sırtlan gibidirler. Politikanız ve liderleriniz ne kötü!

Ey Lübnan halkı! Mevcut otorite soyguncuları, Trablus’u Lübnan’daki tüm açlara “Eğer etkili bir şekilde hareket ederseniz, sonuç gördüğünüz gibi yıkım ve harabe olacaktır” mesajını yollamak için sanki bir postaneye dönüştürmek istiyorlar. Sanki tüm bu kaos, Amerika’nın Şam devrimini elimine etme modelinin bir kopyası. Çünkü yaşam basıncı nedeniyle bu tür hareketler, Lübnan’ın beklenmedik bölgelerinde bile yayılmaya başladı. Böylece yozlaşmış siyasi sınıf, daha fazla yağmalıyor ve kurumların kontrolünü sağlıyor. Bu yozlaşmış sınıf, zehirden daha zararlıdır, tehlikesi, başarısız kararları yüzünden gittikçe kötüleşen korona salgınından daha büyüktür.

Ey güvenlik güçleri ve ordudaki oğullarımız! Halkınızın kanının akıtılmasına göz yummaktan sakının. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَنْ يَزَالَ المُؤْمِنُ في فُسْحَةٍ مِن دِينِهِ، ما لَمْ يُصِبْ دَماً حَرَاماً Mümin, haram bir kana bulaşmadıkça dininde ferahlık üzere devam eder.İnsanların kanı ve kanınız haramdır, haramdır, haramdır. Şehrinize ve kurumlarınıza komplo kuran otoritenin yanında yer almayın. Sıradan haklı taleplerinde halkınızın yanında olun.

Ey Trablus Şam Müslümanları! Yaşananlar, Trablus Şam şehrinizin sinsi bir yıkımıdır. Otorite, nişanelerinizi korumada ihmalkârlık gösterdi. Nişanelerinizi hiçbir caydırıcılık olmadan tahrip etmeleri için mühendislik gruplarına bıraktı. Birinizi diğerine kırdırma girişimlerinde bulundu. Siz ve güvenlik kurumlarındaki çocuklarınız arasında düşmanlık yarattı, kanlarınızı ve kanlarını akıttı. İşte tüm bunlar, tek bir yumruk olarak durmanızı, böyle utanç verici eylemlerin arkasında halkın olduğu iftirasını çürütmek, en temel hakların talebinde bile pusulanın sapmasını önlemek için ilim adamlarına, önde gelenlere ve samimilere çağrıda bulunmanızı gerektiriyor. Kaos, tam olarak daha fazla kontrol ve yağma arayışındaki bitkin otoriteye hizmet eder.

Sonuç olarak, otoritenin tuzağına düşmemeniz için size bir çağrıda bulunuyoruz. Tuzaklarını zaten tattınız ve biliyorsunuz, bu yüzden çöküşe ramak kalmışken ömrünü uzatmak için otoriteye hizmet etmeyin.

En son olarak, Trablus ve Lübnan’ı yozlaşmış birimlerin, iktidar hırsızlarının ve kötü niyetli düşman elçiliklerin tuzaklarından koruması ve Hilafetin yıkılışının yüzüncü yılında din işlerini yenileyecek kişiler göndermesi için Allah’a yalvarıyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ لِهَذِهِ الْأُمَّةِ عَلَى رَأْسِ كُلِّ مِائَةِ سَنَةٍ مَنْ يُجَدِّدُ لَهَا دِينَهَا Allah, her yüzyılın başında bu ümmete, din işlerini ıslah edecek kişiler gönderir.Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali Radiyallahu Anhum liderliğindeki ilk Hilafet gibi Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet olacaktır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon
Telefon: 03–155103 / 03–446709
www.tahrir.info
Fax: 06–629524
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER