Gazze yok ediliyor, halkı öldürülüyor ve Mübarek Toprak Filistin gaspçısı Yahudi varlığı Gazzelileri yerlerinden ediyor. Lübnan her gün saldırıya uğruyor, düzinelerce insan öldürülüyor, Lübnan ordusu saldırıya uğradı ve bazıları öldürüldü veya yaralandı. Buna sert bir şekilde cevap vermek, Lübnan ve Filistin sınırları arasındaki tüm cepheleri açmak yerine 11 Aralık 2023 tarihinde Al-Hadath TV de dahil olmak üzere medyada, Lübnan sınırındaki savaşı sona erdirmek için “yakında bir anlaşmanın” olacağına dair haberler yer aldı. Anlaşmanın maddeleri arasında şunlar yer alıyor:

- Sınıra Fransız askerlerinin konuşlandırılması ve Fransız askerleriyle birlikte Hizbullah’ın bazı ortak gözlem noktalarını koruması.

- İsrail, Litani’nin güneyindeki silahların Lübnan ordusu ile sınırlı kalmasını şart koşarken ABD de İsrail’in güney Lübnan’da herhangi bir operasyon yapmayacağını garanti etti.

Medyada yer alan bu haberlerin doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Hizbullah ve yanlısı medya, her zamanki gibi şu ana kadar herhangi bir yalanlama yayınlamadı! Anlaşmanın yakın olduğu haberleriyle paralel olarak Yahudi Savunma Bakanı, 11 Aralık 2023 tarihinde Independent Arabia’ya bir açıklama yaptı. Açıklamada “Düşman (İsrail) Savunma Bakanı: ‌(İsrail), Hizbullah ile sınır boyunca tampon bölgeyi de içeren bir anlaşmaya açık” dedi. Eğer bu doğruysa -Allah korusun- bu Filistin halkına ve Müslümanların davasına yeni bir ihanettir. Öncesinde deniz sınırlarının çiziminde ihanet yaşandı, Lübnan’ın 2.400 kilometrekarelik deniz alanı ve zenginliği işgalci Yahudi varlığına peşkeş çekildi. Kara sınırının çizimi ise şu an devam ediyor! Gazze’nin, halkının ve mücahitlerin kaderine terk edilmesi, işgal sınırların korunması, tanınması, çekingen eylemlerle yetinilmesi İran partisinin gücüyle paralel değildir. Güya mücahitlerin Aksa Tufanı operasyonundan haberdar olmadığını ileri süren İran partisi Mayıs 2021’deki Seyfülkuds operasyonu sonrasında meydanların birliği iddiasında bulunmuştu!

Aksa Tufanı savaşı, sözde direniş ülkelerinin göstermelik Yahudi varlığı düşmanlığıyla ve savaş goygoyculuğuyla insanları kandırdıklarını ortaya koydu. Durum ciddileşip kızışınca mücahitleri yüzüstü bıraktılar. Hem bu ülkeler hem de çökmekte olan Lübnan otoritesi, kara sınırlarının çiziminde, Yahudilerin korunmasında ve şartlarının kabul edilmesi konusunda Yahudiler ile birlikte hareket etmeye devam ediyorlar. Hatta Mikati, Yahudi varlığının (hakkını) garanti altına alan bir barış girişimi yürütüyor!

Açık şeri hükümlere göre Yahudiler İslam toprağı işgalcileridir ve işgalciye karşı cihat edilmesi ve varlığının ortadan kaldırılması farzdır. Hatta bu, dinden zorunlu olarak bilinmesi gereken meselelerdendir! Peki ya bu varlığın Gazze’de işlediği suçların artmasına, çocuk ve kadınları öldürmesine, cami ve hastaneleri yıkmasına ne demeli?

Ey Müslümanlar! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Yahudilerin ortadan kaldırılması gerektiğini haber vermiştir. Buhari ve Müslim’in rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

تُقَاتِلُكُمْ يَهُودُ فَتُسَلَّطُونَ عَلَيْهِمْ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ: يَا مُسْلِمُ، هَذَا يَهُودِيٌّ وَرَائِي فَاقْتُلْهُ “Yahudiler sizinle savaşacaktır! Fakat neticede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki. Bir kaya parçası: Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahudi’dir! Gel de onu öldür!’ diyecektir.” Belki de bu vaadin zamanı gelmiştir. Öyleyse ordulara, güç ve kuvvet ehline, Yahudilerle savaşma bahanesiyle yıllardır silah depolayan gruplara karşı sesinizi yükseltin! Gazze’deki kardeşlerinize yardım etmek, işgalcilerle yapılan anlaşmaları yırtıp atmak, mücrim zorba yöneticilerinin tahtlarını devirmek, Allah yolunda cihat ilan etmek, Yüce Allah’ın yardımıyla zafer kazanmak için sesinizi yükseltin, aksi halde dünyada rezil rüsva olacak, ahirette de azaba maruz kalacaksınız. Allah’ım tebliğ ettik, Allah’ım şahit ol.

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ * وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ اللهُ عَلَى مَن يَشَاءُ وَاللهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ * أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تُتْرَكُوا وَلَمَّا يَعْلَمِ اللهُ الَّذِينَ جَاهَدُوا مِنكُمْ وَلَمْ يَتَّخِذُوا مِن دُونِ اللهِ وَلَا رَسُولِهِ وَلَا الْمُؤْمِنِينَ وَلِيجَةً وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ“Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mümin topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Yoksa; Allah içinizden, Allah’tan, Rasûl’ünden ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihat edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” ^{[Tevbe 14-16]}