Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2017–MB–TR–41 H. 27 Rabi-ul Evve 1439
M. Cuma, 15 Aralık 2017

هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ

Onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar.[Münafikün 4]

Trump’ın Kudüs’ü Yahudi varlığının başkenti olarak tanıma kararının ardından 55 İslam ülkesinin lideri 13 Aralık 2017 Çarşamba günü İstanbul’da toplandı. Her zamanki gibi sadece kınayıcı açıklamalar ve içi boş söylemlerle yetinerek Müslümanların haklarındaki sanılarını boşa çıkarmadılar. Çünkü bu yöneticiler, sömürgeci kâfir Batı ajanlarıdır. İslam ile mücadele maşalarıdır. Müslümanları İslami hayatı yeniden başlatmaktan alıkoymanın kuklalardır. Batı çıkarını koruyan bekçilerdir. Servetlerimizi yağmalama ve ülkemizi sömürme araçlarıdır.

Sonuç bildirgesinde hain yöneticiler, uluslararası kararlar uyarınca Doğu Kudüs’ü sözde Filistin devletinin başkenti olarak tanıma konusuna odaklandılar! Bu konudaki referansları da sömürgeci kâfir güçlerin aldıkları uluslararası kararlardır. Bu kararlar, İslam ümmetini yok etmek ve sömürgeci çıkarlara uşaklık yapmaktan başka bir şey değildir! Daha önce aynı sömürgeci kâfirler, Hilafeti yıktılar, Müslümanların ülkesini kartondan elli beş devletçiğe böldüler. Şuan bu devletçikler, küfür yasalarını kutsal sayıp Allah ve Rasûlü’nün Şeriatı ile mücadele ediyorlar. 

Bu eylemleriyle yöneticiler, sömürgeci güçler içindeki efendilerine vefakârlıkları ve sadakatlerini göstermiş oldular. Eğer “İslam İşbirliği Teşkilatı” sloganına bağlı kalsalardı, bir devlet altında bir imam önderliğinde Müslümanların birliğinin farz olduğunu fark ederlerdi. Müslim’in rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِذَا بُويِعَ لِخَلِيفَتَيْنِ، فَاقْتُلُوا الْآخَرَ مِنْهُمَا “İki Halifeye biat edildiği zaman, onlardan sonuncusunu öldürün.” Ve şöyle buyurdular:

سَتَكُونُ هَنَاتٌ، وَهَنَاتٌ، فَمَنْ أَرَادَ أَنْ يُفَرِّقَ بَيْنَ أَمْرِ الْمُسْلِمِينَ وَهُم جَمِيعٌ فَاضْرِبُوهُ بِالسَّيْف كَائِنًا مَنْ كَانَ “Kim birlik içinde olan bu ümmetin içinde tefrika çıkarmak isterse, kim olursa olsun kılıçla boynunu vurun.

مَنْ أَتَاكُمْ وَأَمْرُكُمْ جَمِيعٌ عَلَى رَجُلٍ وَاحِدٍ يُرِيدُ أَنْ يَشُقَّ عَصَاكُمْ أَوْ يُفَرِّقَ جَمَاعَتَكُمْ فَاقْتُلُوهُ “Siz yönetim işinde bir adam üzerinde birleşmiş iken, birisi gelip sizin asanızı kırmak ya da cemaatinizi parçalamak isterse onu öldürün.İmam Nevevi, Müslim’in Şerhinde der ki: Hadiste, imama karşı çıkan ya da Müslümanları parçalamak isteyenlere karşı savaş emrediliyor. Bundan nehyedilirler, eğer vazgeçmezlerse savaşılır. Kötülükleri ancak onları öldürmekle bertaraf ediliyorsa, o zaman öldürülürler. Ayrıca hadiste, iki imam ya da Halifenin varlığına ilişkin bir yasak da söz konusu. Çünkü iki Halife, bölücülüğe, anlaşmazlığa, fitne ve husumete neden olur. Bu konuda İcmanın da olduğunu nakleder. Der ki: İlim adamları, aynı çağda iki Halifeye biat edilmesinin caiz olmadığı konusunda ittifak ettiler.”

Onun için söyleyin bakalım ey liderler! Hangi Şeriatı referans kabul ediyorsunuz? Allah’ın Şeriatını mı? Yoksa Allah düşmanlarının yasalarını mı? Allah’ın Şeriatı, Filistin topraklarının neredeyse tamamını işgal eden Yahudilere “müsamaha gösterilmesini” caiz görüyor mu? İslam ülkesinin onlarca devletçiğe parçalanmasına izin mi veriyor? Yoksa birliği mi emrediyor? Biliyorsunuz, ümmet, tek bir devlet altında birleştiğinde, bu devlet her alanda dünyada birinci devlet olacak ve dünyadaki tüm devletleri boyunduruk altına almak için çalışacaktır. Amerika ve diğer devletler, o devlet aleyhine hiçbir karar alamayacak ve Yahudi varlığının bekası devam etmeyecektir.

Ey Müslümanlar!

Sorun, Trump’ın Kudüs’ü Yahudi varlığının başkenti olarak ilan etmesi değil. Osmanlı Hilafet Devletinin son başkenti İstanbul’da toplanan Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin, Doğu Kudüs’ü Gazze ve Batı Şeria’nın ya da sözde Filistin devletinin başkenti olarak ilan etmeleri de değil. Dahası Batı Kudüs ve bütün Filistin topraklarının Yahudi varlığına ait olduğunu kabul etmek de değil! Bilakis mesele, Kudüs ve bütün şehirleriyle, köyleriyle Filistin İslami bir haraç toprağıdır. Mülkiyeti, kıyamet gününe kadar bütün İslam ümmetine aittir. Bu İslam toprağının kurtuluşu ve Yahudi varlığının oradan kökünü kazımak, ancak Müslüman ordular ile olur. Kısa ve uzun yuvarlak ateşkes masalarında yapılan siyasi müzakereler yoluyla değil. Ne kadar çok ve çeşitli olursa olsun halk intifadaları ile hiç değil. Filistin ancak iman, planlama, eğitim, ağır silahlar, uçaklar, tanklar, füzeler ve obüsler gibi tam donanımlı ilahi ordu gücüyle kurtarılabilir...

Ey Müslümanlar!

Bu yöneticiler, ümmet düşmanlarının talimatlarını uyguluyorlar. Ümmeti Yahudi varlığını kabule ikna etmeye çalışıyorlar. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs’te Filistinliler için kurulacak kartondan bir devletçik karşılığında bu maymun Yahudi varlığını tanımak için barış görüşmeleri yürütüyorlar. Bazı ülkelerin Yahudi varlığını tanıdığı bir sır değil. Bayrağı, Kahire, Ankara ve Amman’da açıktan, diğer İslam ülkelerinde de gizlice dalgalanıyor.

Ey Müslümanlar!

Bu yöneticiler, Şam, Yemen, Libya, Mısır, Tunus vb. ülkelerde size karşı suç işliyorlar. Zorbalık ve zulümle yönetiyorlar, Allah’ın Şeriatına bağlanmaktan alıkoyuyorlar. Onun için yalanlarını doğrulamayın, zulümleri üzerinde işbirliği yapmayın, onların dinlemeyin ve itaat etmeyin.

Ey Müslümanlar!

Bu yöneticilerde hiç umut yok. Kim Yahudi varlığı ile uzlaşırsa, münafıktır. Normalleşme için çekimser kalanlar da keza münafıktır. Hepsi, Allah’a, Rasûlü’ne ve müminlere ihanet içindedir. Orduları Allah yolunda cihat etmek, işgal altındaki İslam ülkelerini kurtarmak ve İslam’ı yaymak için seferber edecekleri yerde kraliyet muhafızı yaptılar, sömürgeci güçlerin çıkar bekçisi haline getirdiler. Bunun için onlarda sonsuza değin hiç umut yok. Umut, evvela Allah’ta sonra da sizlerdedir. Ancak siz bu zorbaları devirebilir, musallat olup tahakküm etmelerine engel olabilirsiniz. Hadi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinde birliğinizi gerçekleştirmek için çalışın.

Ey Müslüman orduların komutanları! Gökyüzü ve yeryüzünün Rabbi, Ruveybida yöneticilerin ihanetine niye sessiz kaldınız diye hesap sorduğunda verecek cevabınız var mı? Sizden hesap sorulacak, çünkü gece gündüz ihanetlerine tanık oluyorsunuz, Allah düşmanlarını dost edinenlerle yardımlaşıyorsunuz.

Şeyh ve âlimlere de söyleyecek bir sözümüz var. Sizler, peygamberlerin varislerisiniz. Onun için ümmete önderlik etmek sizlere düşüyor. Hadi Ruveybida yöneticilere karşı mücadele etmek, onlara karşı hak sözü haykırmak, Allah’ın Şeriatını uygulamak için çağrı yapmak, sadece işgal altındaki toprakları değil, İslam’ı dünyaya yaymak amacıyla cihat farzını ihya etmek için ümmete önderlik edin. 

Allahım bizi emniyet, hâkimiyet ve yeryüzünde üstün gelme vaadine eriştir. Bize yardım edecek güç ve kuvvet ehlini hazırla. Beytül Makdis’in kurtarılması ve Yahudi pisliğinden temizlenmesi için bize güç ver.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER