Cumartesi, 21 Muharrem 1446 | 2024/07/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132011u2013MMBu2013TRu20130013 H. 8 Cumâde’l Ûlâ 1432
M. Pazartesi, 11 Nisan 2011

-Basın Açıklaması- Fransa'da Peçenin Yasaklanması, Laikliğin Başarısızlığının Başka Bir Kanıtıdır

Fransa'da peçe yasağı, 11 Nisan 2011 pazartesi günü yürürlüğe girdi. Zira yeni kanuna göre, toplu taşıma araçları, parklar ve sokaklar da dahil genel alanlarda peçe giyen herkes suçlu sayılacak ve genel alanlarda peçe giyen herhangi Müslüman bir kadın, ya yüzünü açmaya zorlanacak yada 150 eoru para cezası ödeme veya laik cumhuriyetin değerlerinde bulunması gereken "erdemler" hakkında Fransız vatandaşlardan ders alması gibi bir cezaya çarptırılacaktır!! Ailesindeki kadınları peçe giymeye zorlayan koca veya baba, ya 30,000 euro para cezası ödeyecek yada 1 yıl hapis yatacak.

Bu yasak kararı, Fransa'daki iktidar partisinin İslam'ın Fransız toplumu üzerindeki "olumsuz etkisi", okulların kantinlerinde helal et verilmesiyle ilgili endişeler, sadece helal etin olduğu özel lokantaların bulunması ve mescitlerin yetersiz gelmesinden dolayı Müslümanların sokaklarda salah kılması hakkında genel bir forum düzenlemesinin akabinde geldi. Keza Fransa İçişleri Bakanı, Claude Gueant, Fransa'da Müslümanların sayısının artmasını bir sorun olarak nitelendirdi.

Bu tür yorumlar, forumlar ve peçeyle mücadele yasa tasarısı, iktidar partisinin anti-göç oranının yükselmesini ve Fransızların yabancılardan nefret etmelerini istismar etmeye dönük girişimlerinden öte bir şey değildir. Bunu ise 2012 yılı cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılan seçim anketlerinin durumunun zayıfladığını gösteren Sarkozy'e hizmet etmesi amacıyla İslam karşıtı ırkçı bir dalgaya kapılması girişimi altında yapmaktadır. Yine bunlar, geçen ayki yerel seçimlerde seçmenlerin arasındaki popülaritesinde dikkat çekici bir yükselme görülen aşırı sağcı Le Pen taraftarlarının oylarını kazanmaya dönük girişimlerdir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Üyesi Dr. Nesrin Nevaz, bu hususta şu değerlendirmelerde bulundu:

"Fransa, komik bir şekilde kendisini Libya ve Fildişi Sahili'ni diktatörlükten kurtarıcısı olarak sunmaya çalışırken sınırları içerisindeki Müslüman kadınlara diktatörlüğü dayatmakta ve onları, dinî inançlarını terk etmeye zorlamaktadır. Fransız laikliği, sözde saçma sapan bir 'kadının kurtuluşu ve seçme özgürlüğü altında Müslüman kadını, sırf mütevazi kıyafetinden dolayı Fransız toplumunda dışlanmışlığa itmekte ve kadınları, dinî inançları yüzünden evlerine kapatılmış bir esir olarak görmektedir."

"Ne üzücüdür ki Fransız laikliği, Müslüman kadınları ırkçı seçmenlere yaranmak için bir yem olarak kullanmakta, ırkçı siyasî muhaliflerin üstesinden gelmek, laikliğin fırsatçılığını ve çöküşünü gösteren siyasî hedefleri gerçekleştirmek üzere Müslümanlar ile gayrimüslimler arasındaki çatışma ipinde oynamak için bir seçim aracı olarak görmektedir. İşte toplumu parçalayan ve bölen bu olup bir parça kumaş değildir. Dini azınlıklara karşı önyargılı olmaya teşvik eden bir ideoloji, siyasî rekabette nasıl adil olabilir? Tutarlı, istikrarlı ve uyumlu toplumlar inşa etmede öncü bir sistem olduğunu nasıl iddia edebilir?!"

"Kadına yönelik bu ırkçı muamele ve düşmancıl ayrışım, güvenlik gerekçelerinin ve kadın haklarının arkasına gizlenen sırf ırkçı yasaların parçasından başka bir şey değildir. Müslümanlara yönelik bu baltacılığın hedefinin, Avrupa'da İslam'ı kabul edenlerin sayısının artmasının üzerine onları, sarsılmaz dinî inançlarını terk etmeye ve laik liberal değerleri kabullenmeye itmektir."

"Entegrasyon politikasından söz etmek, sırf arkasında Fransa'daki Müslümanları özellikle İslam'a ilişkin açık her türlü görüntülerden 'temizleme' girişiminin gizlendiği bir kılıftır. Tartışmanın odağı, İslam'ın Fransız toplumu üzerindeki 'olumsuz etkisi' yalanı olmak yerine laikliğin insanlıktan yoksun olması, tüm hakları özümseyememesi, tüm insanlığın işlerini düzenlemede ideal bir sistem olduğu yalanı iddiasında hızla geri adım atması olmalıdır."

"İslam gelince; ırkçılığa, fırsatçılık siyasetine ve azınlıkların hedef alınmasına nefretle bakan siyasî bir akidedir. İslam Nizamı, Hilafet rayesi altında tüm dinlerin haklarının garantilendiğini gösteren örneklerle dolu bir tarihi olan nizamdır. İslam Nizamı, özel ibadetlerinin korunmasına ihtiyaç duyan dini azınlıkların hissettiği dahası yaşadığı kırılganlık veya güvensizlik sıkıntısı çekmeyen bir yaşam tarzdır."

"Böylesine kritik bir zamanda bizler, Fransa, Avrupa ve tüm Batı ülkelerindeki Müslüman kadınlara, zorla dinî inançlarından döndürmeyi hedefleyen çocuksu korkutma taktikleri karşısında kararlı bir duruş sergilemeye ve İslamî inançlarına sımsıkı sarılmaya çağırıyoruz."


Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hi.zat.one
E-Mail: media [@] hi.zat.one

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER